KÖTÜ ÇOCUKLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER -2

ARTIK SIR DEĞİL

Seul'den çıkına kadar çocuklara annemle aramda geçen konuşmaları, onu nasıl ikna etmeye çalıştığımı anlattım. Bazı yerlerde gülmekten yıkılsak da bazı yerlerde sesimiz bile çıkmamıştı.

"Demek annen J-Hope'u daha çok beğendi?"

"Evet Jin Oppa."

"Ah! Bir de beni görse ne olurdu acaba?" kahkaha attı ve kendini övdükten sonra her zaman yaptığı surat ifadesini takındı.

Gerçekten annem Jin'e bayılabilirdi. Gerçi bizim çocukların hepsine bayılırdı. Benden uzak durmak şartıyla...

"Hyung, bir yerde dur da ihtiyaçlarımızı alalım."

"Bence de, ben çok acıktım." Esila sessizce Rm'i onayladı. Liderinin sözünü asla ikiletmeyen Jin ise ilk benzincin de durdu.

"Niye durduk ya? Ne güzel dalmıştım ben." Uykulu bir şekilde saçlarını karıştıran Suga'ya döndüm.

"Hyung, gerçekten orada nasıl uyuyabildin?" V şaşkındı, hepimiz kadar.

"Hala anlamadın mı? Ben her yerde uyuyabilirim." Kesinlikle haklıydı! Henüz uyuyamadığı bir yer bulamamıştık.

"Yiyecek ve bazı malzemeler almaya gidiyoruz. İstediğiniz bir şey var mı?" Namjoon tek tek hepimizden onay aldıktan sonra Jin ve Tae'la birlikte markete yöneldiler.

"Birileri hala bana küs mü?" elini omzuma attı Suga. Onu hiç duymamış gibi davranıyordum. Yaptıklarını tabi ki de unutmamıştım!

"Hadi ama sadece bir şakaydı!"

"Beni evlendiriyordun be ne şakası?" hızlıca elini omzumdan itmiştim.

"Seni sinirlendirmeye bayılıyorum biliyorsun. Gerçekte olsun görürsün bakalım. Evlenmene müsaade ediyor muyum?" bu çocuğun da bir ayarı yoktu ya hu! Ya hemen başından atıyordu ya da turşunu kuruyordu.

"Neyse ki o şirin suratına dayanamıyorum Min Yoongi." Uzandım ve yanaklarını sıktım. Bundan nefret ediyordu.

"Ben senin abinim saygılı davran biraz."

"Ne abi ama!" o arabanın etrafında turlarken ben de onun peşinden gidiyordum. Jungkook birden önümüze çıkınca ikimizde irkilmiştik.

"Ahh! Niye birden çıkıyorsun? Hayalet tavşan mısın?" şaşkınlık içinde Suga'nın esprime gülmesini izledim. Jin'in esprilerinden ne kadar nefret ediyorsa aynısı benim içinde geçerliydi çünkü.

"Hepinizi anladım da Suga hyungun gelmesine gerçekten çok şaşırdım." Jimin'le birlikte hepimiz aynı duyguları yaşıyorduk.

"Hepiniz gidecektiniz ben de sıkılacaktım. Hem zaten benim eğlence anlayışım bu. Tamam gezmek falan yorucu ama. Yasak, asi, kaçmalı işler yapmayı seviyorum." Yandan gülümsedi ve tekrardan kolunu omzuma koyup yükünü bana verdi.

"Umarım ailen polise haber verir. Onlarda bizim peşimize düşer ve biz de kaçarız."

"Delirdin mi sen?" ben çığırırken çocuklar katıla katıla gülüyordu.

"Ne biçim dilek bu? Kendine gel oppa."

"Bunlar gerçek heyecanlar kızım."

"Senin gerçek heyecanların bizi hapse attıracak hyung ama olsun." Sana çok katılıyordum J-Hope. Hem de az falan değil çok çok katılıyordum.

Sonunda üç yakışıklı marketten aldıklarıyla yanımızda belirmişlerdi. Oldukça fazla bir şey almış görünüyorlardı.

"Bence kahvaltıyı güzel bir yerde durup yapalım." Kook'i haklıydı. Haydi şimdi tekrar arabalara!