BAZEN YALNIZ BIRAKIRLAR

1.7K 190 137
                                    

           

"Ne diyorsun sen? Jimin nerede? Ne oldu ona?" derin nefes alıyordum ve karşıdaki sese sorularımı yöneltiyordum. Filmlerdeki kötü adamlar gibi kahkaha attı gizli numara. Ama başka bir şey demeden kapattı telefonu. Donmuştum ve hala elimdeki telefona bakıyordum.

"Arya! Kendine gel!" Kim So omuzlarımdan tutmuş ebni güçlü bir şekilde sarsıyordu.

"Bunu yapamaz değil mi?" dolmuş gözlerimle ve titreyen dudağımla dönüp ona baktım.

"Böyle bir şey olması imkansız. Hadi bana Jimin'in adresini ver." Haklıydı. Hızlıca adresi söyledim. Evine biraz uzaktık ama şansımıza yollar boştu.

Telaştan ve korkudan titriyordum.

"Jimin'in senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum."

"Ona bir şey olursa kendimi asla affetmem."" Mırıldanmıştım. Bu ona bir cevap değildi. Hissettiklerimi söylemiştim.

Jimin'in evinin önüne geldiğimizde ışıkları yanıyordu. Araba yavaşlayınca kendimi dışarı attım ve kapısına doğru koşmaya başladım. Kapısının önüne geldiğimde kilitlenmiştim.

Kapı aralık bir şekilde açıktı!

İçeri girdiğimde Jimin'i öyle... daha fazlasını düşünememiştim. Gözlerim yandı ve akan yaşlar kurumuş dudaklarımı ıslattı.

Korkuyordum. Eğer o psikopat ona bir şey yaptıysa...

Cesaretimi topladım ve içeri geçtim. Titriyordum ve terden sırılsıklam olmuştum. Ben ve Kim So yan yana.

Evin tam ortasındaydım. Her şey gayet normal görünüyordu.

"Jimin." Ağzımdan titrek, korkak bir ses çıkmıştı. Ve arkasından ayak sesleri...

Saniyeler geçmişti ki merdivenin başında görmüştüm onu. Üzerinde hiçbir şey yoktu. Altında acele bir şekilde sarılmış havlu vardı.

Saçları dağınık ve ıslaktı. Elinde ise kocaman ağır olduğu her halinden belli olan bir vazo tutuyordu.

Hayatımda hiç bu kadar rahatladığımı hatırlamıyordum.

"Ne oluyor?" dedi burada şaşırarak. Ama beni gördüğündeki gözlerinde oluşan mutluluğu görebiliyordum.

Çocuğunu kaybetmiş anne gibi yığılmıştım üzerine.O merdivenleri nasıl bu kadar çabuk çıktığım konusunda bir fikrim yoktu. Parmaklarımı ıslak saçlarının arasından geçirmiş, vücutlarımız tamamen birleşmiş ve gözlerimi sıkıca kapatmış kokusunu çekiyordum.

"Şükürler olsun." Diye mırıldandı dudaklarım.

"Arya iyi misin?" omuzlarımdan kavrayarak geri çekti beni. Ellerim göğsüne düşmüştü. Çekmedim.

"Beni bir gizli numara aradı. Seni öldüreceğini söyledi. Sana bir şey oldu sandım, çok korktum." Tekrardan sarıldım.

"Sakin ol. Bak ben iyiyim,hiçbir şeyim yok." Saçlarımdan öptü ve boynuna bastırdı beni. O bu haldeyken ona böyle yakın olmak oldukça garip hissettirmişti.

Onun kokusu burnumdaydı. Onu hissediyordum. Ona dokunuyordum. Ve onu öpmek istiyordum.

"Sen de mi buradaydın?" geri çekildi Jimin. Kim So'yu fark etmiş olmalıydı.

"Senin için endişelendik." Bu yanıttan sonra bile kötü bakışlarını çekmedi Jimin.

"Siz oturun ben giyinip geliyorum." İçimden keşke giyinmeseydin desem de yavaş adımlarla koltuklara yöneldim.

KÖTÜ ÇOCUKLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER -2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin