Yavaşça oturduğu yerden ayağa kalkarak bedenini bana döndürdüğünde aramızda iki adımlık bir mesafe vardı. Bu yüzden rahatça konuşabilirdim.

"3 gündür bensiz yerleri çalıştığını söylüyorsun. Dans ette ne kadar başarılısın görelim Bay Jeon."

Alayla söylediğim cümlelere karşı yaptığı sadece gülmek olmuştu. Boş pratik odası onun sesini yankı yaptığında kulaklarımı tıkamamak için zor durmuştum.

Yankı yapılan ses kötü bir kahkahayı andırıyordu.

Gözlerimi devirerek ona bakmaya başladım. Sonunda toparlanıp gülmesini durdurduğunda ince dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı.

"Sen benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. O yüzden kendin büyük kelimeler söyleme Park Jimin."

Bu her zamankinden farklı bir ses tonuydu. Alay yoktu. Hiçbir duygu yoktu. Ses tonu o kadar ifadesizdi ki...

Neye kızdığını anlamamıştım?

Omuzlarımı dikleştirerek birkaç kere yalandan öksürdüm. Gergin havayı dağıtmam gerekiyordu.

"Hadi o zaman dans etmeye başlayalım." dediğimde başını kendine gelmek istermişçesine iki yana sallamıştı.

"Üzgünüm Jimin."

Bakışlarımı kaçırdım. Ses tonu gerçekten üzgün geliyordu ama zaten ben ona kızmamıştım ki.

Her insanın gizlediği bir şey vardı bu hayatta ve ben dile getiremesem de o benim gizlediğim sırrımı biliyordu. O benim ailemin ve benim durumumu biliyordu.

"Sorun değil Jungkook. Sadece bir an önce şu dansa başlayalım. Eve tam 2 saat sonra gitmem gerek ve bir dans hareketi bile yapamadık beraber."

Dediklerime başını salladı ve konuşmaya başladı.

"Videoyu baştan başlat sana adamın dans hareketleri yaptığı yerleri biraz da olsa öğreteyim." dediğinde o odanın tam ortasına geçerken ben de videoyu başa sarıp başlattım.

Adamın hiçbir hareketini bilmiyordum ama Jungkook dans etmeye başladığı andan itibaren gözlerimi ondan hiçbir türlü alamıyor ve o adamda duran zevksiz hareketlerin Jungkook'a ne kadar çok yakıştığını düşünüyordum.

Videodaki adama göre hareketlerini sert tutuyor bu ona ayrı bir hava katarak çekicilik kazandırıyordu.

Sonunda video yavaşlayarak birden bittiğinde açılan ağzımı o görmeden aceleyle kapattım.

Bu sefer salyam kesinlikle akmıştı ve o salyamın aktığını görseydi benimle kesinlikle dalga geçerdi.

Beğenmişlikle kafamı salladım.

"İyiydi, hatta baya baya iyiydi, Jungkook. Açıkçası ben senden bu kadarını beklemiyordum."

Tekrar güldü ama bu sefer rahatsızlık derecesi daha az, gülmesi daha içtendi.

Gülümsedim, gülümsemesi ve gülerken ki sesi güzel ve kulağa hoş geliyordu.

Gülmesi yavaşça durduğunda gülümsememi durdurdum. Benim de birkaç hareket öğrenmem gerekiyordu.

"Bana da öğretmelisin. Videolar bana fazla yardımcı olmuyor." Dediğimde gerçekten doğruları söylüyordum.

Bir telefonun veya bir laptop'un içindeki küçük insanlar bana nasıl yardım olacaktı veya nerede yanlış yaptığımı nasıl söyleyeceklerdi ki?

Başını sallayarak elini bana uzattığında aramızdaki mesafeye baktım. Bana sadece dans öğretecekti.

Bakışlarında alay yoktu. Ciddiydi ve bu kadar ciddi görünmesi beni korkutsa da bu haline alışamadığım için olduğunu çok iyi biliyordum.

Dance Partner «KookMin»  [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin