•11•

13.3K 1.5K 870
                                    

Sabah 7' de kalktım ve bir baktım sınır geçilmiş. Canlarım ne yapıyorsunuz siz bana? Az daha kalpten gidecektim ya...
Oy sınırı; +285  ve lütfen yorum yapın canlarım ❤️.

"Her neyse..."

Yüzümün utançtan kıpkırmızı olduğuna emin olduğum yüzümle sıkıca belimi sardığı kollarından zorlukla bir iki adım geriye kaçıp arkamı döndüm ve boş koridorda yürümeye başladım.

Kalbim bu kadar hızlı atarken onun yanında bir dakika bile duramazdım ki ben...

Herkesin evlerine gitmiş olmasın benim daha iyi olmamı sağlıyordu. Çünkü diğer insanlar bizim bu halimizi görse yanlış anlayabilirlerdi.

Koridorun sağ tarafına dönüp yürümeme devam ettiğimde Jungkook'un arkamdan gelen adım seslerini duydum ama yine de yürümemi kesmedim.

Uzun bacaklarının avantajıyla kısa bir süre sonra benimle yan yana yürümeye başladığında kolunu omzuma attı ve beni kendine çekerek başını biraz eğdi ama hala yan yana yürümeye devam ediyorduk.

İnce dudakları benim kulağıma değerken sakin olmayı denedim ama kalbim çoktan hızlı atışlarına başlamış dur durak bilmeden devam ettiriyordu hızlı atışlarını.

Yutkundum. Neden bana böyle yakın davranmak zorundaydı ki?

"Pratik odasına gitmek için müdürden izin de aldın mı? Her şeyi düşünen adam?"

Dalga geçercesine söylediğim cümle onun hoşuna gitmiş olacak ki o da aynı ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Tabii ki de izin aldım, bebeğim."

Bana bebeğim demesinden artık nefret etmeye başlamıştım. Ama bunu onun yüzüne söylersem inadına bana daha çok öyle seslenecek gibime geliyordu.

Adımlarımı biraz ötedeki pratik odasına doğru ilerlettiğimde adımlarını durdurarak bana baktı.

"Bizim sınıftaki pratik odasına gidelim. Bize gerekli olan her şey orada var." dediğinde kafamı sallayıp onların çalıştığı pratik odasına girdiğimizde her yer karanlıktı.

Jungkook arkamdan gelip ışığı yaktığında etrafa kısaca bir göz attım. Bizim pratik odasından fazla bir yoktu buranında.

Kenardaki kahverengi masanın üstünde duran laptop ve sandalyelere bakıp Jungkook'un bir tanesine oturmasını izledim.

Bedenim hareketsizce onun oturduğu sandalyeye bakarken neden heyecanlandığımı ya da neden heyecandan bedenimin kaskatı kesildiğini bilmiyordum.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Bir adım attım, bir adım daha, bir adım daha...

Sandalyeye ulaştığımda Jungkook'un çoktan açtığı ve hatta benim gelmemi beklediği için durdurduğu videoya kısa bir bakış atıp Jungkook'a geri baktım. Umarım bu yapacağımız dans bizi kötü etkilemezdi.

Tekrar derin bir nefes alıp yavaşça sandalyeye oturdum. Oturduğum gibi video başladığında derince yutkunarak karanlık olan videoyu izlemeye başladım.

Başta her şey normalken birden o kızın gelip adamın çenesine hafifçe dokunup uzaklaşmasıyla her şey bozulmuştu.

Hayır ama ya... Ne güzel adam tek başına hallediyordu bütün dansı, sen neden geldin ki?

Video bittiğinde ofladım. Jungkook'un bakışları ofladığım için bana kaymıştı ama aldırmadan ayağa kalktım ve ellerimi birbirine çarparak kalkması için ona işaret verdim.

Dance Partner «KookMin»  [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin