Aslına bakarsak... Belki bu kötü değildir?
Neden mi? Çünkü genelde kızlarla konuşmaya çalıştığımda sonuç baya kötü olur. Belki de bu erkeklerden hoşlandığım içindir?
Bunları düşünmek beynimi yakıyor. Yani... hep Tom ve Tord'un birlikte olmasını saçma bulurdum. Ama şimdi o kadar da saçma ya da değişik gelmiyor. Herneyse bu kadar düşündüğüm yeter! Gidip yiyecek birşeyler hazırlayım.
Oturduğum koltuktan kalktım ve mutfağa doğru yöneldim. Canım çok fazla pankek yemek istiyor.
Pankek malzemelerini çıkattım ve tezgaha koydum.
(Fazla tembelim)
...
Pankekler hazır~ şimdi Matt'i uyandırmalıyım. Matt'i uyandırmak adına yatak odasına tekrardan gittim. Hala uyuyordu. Ve saat nerdeyse öğlen iki.
"Matt?" matti sarsmaya başladım. Ama hayır. Çocuk resmen ölü gibi uyuyor.
"MATT!" hmm.. Acaba onu yataktan düşürürsem uyanırmı? Denemekte fayda var.
Matt'i iterek yer düşmesini sağladım. Baya kötü düşmüştü. Ama hala uyuyordu.
Hmmm.. Aha! Buldum!
"Olamaz! Bu Matt'in en sevdiği aynaydı! Ama artık kırıldı ve Matt artık o güzel yüzüne bakamıyacak muhahahahhah!" Matt'in kıpırdanmaya başladığını gördüm. Ve yerinden fırlayıp üstüme atladığını.
Benim üzerine atladı. Ve ikimizde yatağın üzerime düştük. Matt üstümde çok uygunsuz bir şekilde duruyordu.
"AYNAM!? AYNAMI BANA GERİ VER!" ellerinin boş olduğunu gösterdim. Boş ellerimi görünce tepemde tepinmeyi bıraktı ve üstümden kalktı. Bu iyi.
"Hey..Edd..birşey sorucam."
"Evet?"
"Sen ve ben dün gece...ne yaptık? Baya yorgunum da.."
yha çocuğum ben sana nasıl diyen şimdi?! Şimdi gelip 'oh biz sadece seviştik ve sen beni baya kötü becerdin' mi diyem.?!
Konuyu değiştirmek adına "Kim pankek yemek ister~!"
"BEEN!" ellerini bir çocuk gibi havaya kaldırdı.
"Hadi o zaman! Mutfağa!" sanki bir lider gibi elimi kaldırdım ve yürümeye başladım. Ve arkamdan gelen Matt de bana katıldı. Aslında onunla böyle oyun oynamak daha zevkli.
Masaya oturduk ve nefes almadan pankekleri yemeye başladık. Ama sanırım fazla hızlı yedim. Çünkü karnım baya bulanmaya başladı.
Ellerimle ağrıyan karnımı tutmaya başladım. Ben baya kötüyü-
Kusucam!
Hızlıca oturduğum yerden fırladım ve tuvalete doğru koştum. Bir elim ağrıyan karnımı, diğer elimse ağzımı tutuyordu. Tuvalet vardığımda klozetin yanına eğikdim ve kusmaya başladım.
Kusmayı bitirdiğimde daha yeni fark ettim Matt'in yanımda olduğunu. Yanıma eğilmiş bana meraklı gözlerle bakıyordu.
"Pankekler karnınımı ağrıttı Edd?" evet anlamında kafamı salladım. "Şey... İstersen dinlen. Bulaşıkları ben yıkarım."
"Hayır matt be-" kusmaya devam...
"Taamam.." kusmamı bitirdiğimde beni kolumdan kavradı ve beni yavaşça içeriye götürdü. Beni koltuğa oturttu ve yanağıa bir öpücük bıraktı. "Sen burda dinlen. Ben bulaşık yıkıyıcam. Yani... Köpükler beni yemeye başlamasa.. Heheheh"
Karşılık olarak gülümsedim.
Matt elime bir kova verdi ve mutfağa geri döndü. Herneyse.. Yapacak birşey yok... Bari TV izleyem.
Televizyonu açtığımda kumandaylan kanallarda gezinmeye başladım. Hiç güzel bir şey yok. Bir insan bu kadar mı şansız olur?
Bari şu Tord'u arıyım. Yazık hamileydi. Acaba nasıl hissediyor?
Telefonumu cebimden çıkardım ve tordu aradım. Biraz bekletti ama açtı.
"Alo? Edd?"
"Se-selam Tord.''
"Sen iyimisin? Sesin pekte iyi gelmiyor."
"Bilmiyorum. Kahvaltı yaptıktan sonra bir anda bir mide bulantısı geldi. Baya kötü hissediyorum."
"Hmm bir anda ha~? dur.. Yoksa sen-!"
"Ben.. Ne?"
"Sen hamilemisin? Aman tanrım."
"Hah! Saçmalama! Benmi? Pffft."
"Edd ciddiyim. Git bir test yap. En azından garantile."
"Peki.. Görüşürüz.."
"Bye~"
Telefonu kapattım ve sakince yanıma bıraktım. Ya Tord haklıysa? Ya hamileysem? Ben naparım?!
Umarım hamile değilimdir...
...
Ananaanannanan
