† Zeus dede! †

Start from the beginning
                                    

İşte bu konuda bir şey söyleyemezdim. Yaramaz bir çocuk olacağını düşünmüyordum. Tabi diğer bebeklerimizi bilemezdim.

"J-Jungkook mgh! Ka-kapı çalıyor"

Jungkook boynuma son bir öpücük kondurup karnımı sevdikten sonra odadan çıkmıştı.

"Selam güzelim... ve annesi"

Hoseok odaya girdiği gibi yatağın yanına çöküp karnımı sevmeye başlamıştı. Bebek haberini aldığından beri evimizden hiç çıkmıyordu.

"Jimin nerede?" karnımı öpmekle meşgul olan Hoseok omuz silkmişti.

"Buradayım" Jimin Hoseok'un yanına çöküp yanağımı öpmüştü.

Jimin su perisi olmaktan memnundu ama kuyruğunun olması onu kısıtlıyordu. Hamileliğimin ilk zamanlarında Jimin'in yanına gidip karnımı okşamasına izin veriyordum ama bedenim fazla minik olduğu için beşinci aydan sonra karnım bana ağır gelmeye başlamıştı. Bu yüzden yanına gidememiştim.

Arada Jungkook beni kucağında taşıyarak götürüyordu ama ilerleyen zamanlarda bebeğe zarar gelir korkusuyla bırakmıştık bunu.

Jimin beni göremediği için üzüntüden ağlamaya başlamıştı. Hoseok bunları bana anlattıkça ağlıyordu. Ben de anneme ona bacak vermesi için yalvarmıştım.

Sonuç olarak artık bacakları vardı ve Hoseok ile birlikte kalıyordu. Güçlerinden bir şey kaybetmese de bacaklarına alışması bir ayını almıştı.

"Oh! Çok büyümüş" Yoongi, içeri Jungkook ile birlikte girmiş ve Jimin'in yanına çöküp yanağına minik bir öpücük kondurmuştu.

Yoongi, Jimin'in lanetlisiydi. Bana 'bir elfe mi aşık oldun?' diyen salak, bir elfe aşık olmuştu.

Her şey geçen ay olmuştu. Jimin bacaklarına alışma sürecindeyken Elflerin bir kısmı. hava perilerini kontrole gitmişlerdi. Bizim bu iki denyo da orada birbirlerine vurulmuşlardı. Tabi Jimin, Yoongi'nin onu sevmediğini ve öleceğini sanıp bir ton sümük dökmüştü. Sonuç olarak birlikteydiler işte.

Jungkook Yanıma yatıp bana sarıldığında Jimin'in ağzından hayranlık nidaları dökülmüştü.

"Yugyeom! Aşkım gelsene yah!" tahmin ettiğiniz gibi Yugyeom da Hoseok'un lanetlisiydi. Onlar da birbirlerine tutulmuşlardı tabiki.

"Bir dakika hediyeleri yerleştiriyorum aaaa"

"Hediye mi?" mahçup bir şekilde sorduğumda hepsi gülümseyerek bana bakmıştı.

"Küçük bir şeyler canım" Jimin omuz silkerek söylerken saçlarımı okşamıştı.

"Aynen ya küçükler zaten böyle minnacık" Hoseok gülüp söylediğinde ona pek inanmasam da onaylamıştım.

"Geldimm!" Yugyeon içeri girdiği gibi Hoseok'a kanatlarına ölümcül bakışlar atarak sarılmıştı.

İkisini en tatlı çift ilan edebilirdim. Sürekli kavga ediyorlardı ama kavgaları Yugyeom delisinin tokat yemesiyle ve Hoseok delisinin de tokat attığı için suçluluk duyup ağlamasıyla son buluyordu.

"Kusura bakmayın koca koca kutuları yerleştirmek biraz zor old— Ah anam!"

"Sıssını gırızıkılı"

Yugyeom, Hoseok'un dişleri arasında söylediklerine pısarken acıdığına emin olduğum kafasını tutuyordu.

"Yavrum sen biraz kilo aldın sanki"

Jungkook ortamı yumuşatmak adına söylediğinde herkes kahkaha atarken ben Gülmemeye çalışarak Jungkook'un omzuna vurmuştum.

"İçimde benim yarım kadar bebek var Jungkook, tabiki kilolu görüneceğim"

Curse •taekook•Where stories live. Discover now