Ateş Perisi

Bölüm 19: İşkence

Patron- hele bir dene !

Alex- yaa öyle mi !

Alev topunu patron bozuntusunun suratına fırlatmıştım ki  topu eliyle yakalayıp söndürdü. Ve burdan da anlaşıldığı üzere onun hava elementi kullandığını öğrenmiş oldum. Harika ! Bu elemente karşı dayanıksızdım.Yani görmediğim şeye karşı koymak o kadar zor geliyordu ki bana ...

Patron parmağını şıklatınca ayak sesi duymamla kafama bir darbe almam bir oldu. Sonra herşey simsiyahtı ...

...

Uyandığımda darbe aldığım yer feci halde zonkluyrdu. Bu sefer zincirle duvara bağlanmıştım. Ayaklarımda ellerimle aynı kaderi paylaşıyordu. duyara asılı halde duruyordum. Üzerim sırılsıklamdı. Ve duvar soğuktu. Üşüyordum ... Belimin yan kısımlarına büyük bir şeyler yapıştırılmıştı. Yere baktığımda yer yer küçük su birikintileri vardı ve beton zemin ıslaktı. 

Leo karşı duvara yaslanmış yere bakıyordu. Diğerlerini görmezden gelip  panikle bağırdım.

Alex- Leo !! neler oluyor ?? 

Leo bana bakmadan buz gibi bir sesle konuştu.

Leo- burada olmaman gerekiyordu... 

Alex- Leo !! zincirler bileğimi acıtıyor ...

Leo bana bakmıyor sürekli yere bakıyordu sadece kafasını sallamakla yetindi. Gözlerim dolmuştu ikinci kez aldatılmıştım. Birkez daha güvenmiştim... ve birkez daha pişman oluyor, güvenmemin bedelini ödüyordum. Oysa Leo o kadar samimiydi ki ... 

Burnumu çektimve başımı öne eğdim.

Leo yanıma ağır adımlarla geldi ve kafasını ağır ağır kaldırıp bana bakma teşebbüsünü gösterdi nihayet. zincirler nedeniyle  bileklerim kesilmiş kanım kurumuş ve  tahriş olmuşlardı. 

Leo- özür dilerim... eğer burada olmasaydın böyle birşey-

Alex- hayır... sana güvenmiştim... sana güvendim ya ben... sana güvendim !!!

burnumu çektim ve sessizce gözyaşlarımın akmasına izin verdim.

Apollo Leo'nun kötü perilerden olduğunu bilmiyor muydu ? onu külahıma anlatsın benim !! her şeyi biliyorda bunumu bilmiyordu Durduk yerde önüme çıkıp ödümü bokuma karıştırıyordu fakat şimdi koca popsunu yaymış keyif mi çatıyordu !!!

Leo mavi gizlerini kanlı bileklerimde gezdirdi ve tam elini uzatacakken sert bir hareketle elimi çektim. Yapabildiğim kadar en azından... Yani zincirler buna pek izin vermiyordu. Gözlerim dolu dolu ona baktım. Tam gözlerinin içine ... gözlerinde pişmanlık görmüştüm ama buna inanmak istemiyordum. Ona tekrar güvenmek istemiyordum. Sonra tekrar üzüleceğimi biliyordum....

Leo buz gibi eliyle yanağımdan süzülen yaşı sildi. Ve ben ne olduğunu anlayamadan elini çekti ve arkasını dönüp terkak eskiden durduğu yere gitti.

Belimin iki yanındaki beyaz kablolar  vardı ve bunların ne olduğunu anlamış değildim. 

Alex- neyapıyorsunuz bana ! bunlar ne böyle !

Patron bir sandalyeye oturmuş sigarasını tüttürüyordu. ve sigaranın dumanı tavanda asılı kalmıştı. Genzimi yakıyor ve öksürmeme neden oluyordu. Tek sorun bu olsa ne güzel olurdu...

Yeşil gözlü sarı saçlı çok güzel bir kadın yanıma geldi ve yapmacık bir gülümsemeyle gazyaşlarımdan ıslanmış yüzüme baktı. Umarım beni zincirlediklerinden veya korktuğumdan ağlıyorum sanmıyordur diye geçirdim içimde. Çünkü benim gözyaşlarım Leo'nun ihanetineydi. Kimseye güvenemeyecek miydim ben !! İLk önce Kevin sonra Leo ... kime güvendiysem kimi sevdiysem hayal kırıklığına neden oluyordu.