2×15. Bölüm Kâbus

Start from the beginning
                                    

Burak tüfeğe bakıp güldü. Diğerlerine dönüp:

-Ben bu canavara artık alıştım. Baksanıza nereden...

O sırada tesisin dışından silah ateşlenmesi duyuldu. Daha çok nişancı tüfeğinin ateşlenme sesine benziyordu. Herkes oldukları yerde sıçramıştı. Remington 700 model nişancı tüfeğinden çıkan mermi doğruca ağaçların arasından çıkıp, konuşmakta olan Burak'ın sol gözünün altına girdi.

***

-HASS*KTİR!
-NE OLUYOR LAN!
-S*KTİR! BURAK...

Ne olduğunu kimse anlamamıştı. Her şey 3 saniye içinde gerçekleşmişti. Mermi Burak'ın içinden geçmişti. Tek bir hamle yapamadan yere devrildi Burak. Ve orada can verdi.

***

Herkes eve doğru koşmaya başladı. O esnada Can, Burak'ı öldüren adamı görmüştü. Tetiği çekti ve adamı tam göğsünden indirmeyi başardı. Ama daha bitmemişti. Sayılarından fazla haydut ağaçların içinden onlara doğru geliyorlardı. Ellerinde SMG türünden silahlar vardı. Can mermisini yenileyip tekrar nişan aldı. Haydutlar çitlere doğru yaklaşıyordu. Bazıları tesise yaylım ateşi açıyordu. Can ateş açanlardan adamlardan birine ateş etti. Adamı sağ omzundan vurmuştu. Adam acı içinde omzunu tutarak yere düştü.

Bir kaç haydut Can'ı fark etti. Silahlarını Can'ın bulunduğu tepeye doğrultup durmadan ateş ettiler. Can ise zar zor aşağı inebildi. Şanslıydı ki vurulmamıştı. Ancak iki tane haydut ona doğru geliyordu.

***

Grup apar topar eve girmişti. Burak olmadığı için şu an belli bir liderleri yoktu. İsa "Ne yapacağız?" diye sordu.

Emre silah dolabını açtı ve "Hemen silahları alın. Onları buraya sokmamalıyız." dedi. Herkes silahları alıp pencere önlerine geçti. Geçen sefer girdikleri çatışma yüzünden cephaneleri azdı. Emre gruptakilere "Çitleri geçerlerse eve girerler. Ya şimdi ya da asla!" diye bağırdı.

Herkes düzensiz şekilde ateş açmaya başladı. Bölgede amansız bir çatışma vardı. Haydutlar açık alanda oldukları için rahat hedeflerdi. Bu yüzden grup onları rahatlıkla püskürttü. Ancak haydutların keskin nişancıları kamptan kalan 2 kişiyi öldürmüşlerdi.

***

"Benim yüzünden öldü." dedi Ali, Burak'ın mezarının önünde.
Barış onu sakinleştirmek için "Eğer ısırganı orada öldürseydin, şimdi sen ölmüş olacaktın. Ve ben buna asla dayanamazdım."dedi. Ali üzüntüyle başını salladı. Şu an ölen herkesin vebali boynuna idi. Ancak kimseye yaptığını söyleyemezdi. Bir canı almıştı ve suçu başkalarına atmış ardından daha fazla insan ölmüştü.

O sırada Barış ve Ali'nin yanına İsa geldi. Oldukça telaşlı görünüyordu. Kısık sesle "Çocuklar şuna bir bakmalısınız." dedi. İkisi de merakla onu takip etti. İsa onları bir çalılığa doğru götürüyordu. Yiğit'in cesedinin bulunduğu yere doğru. Ama ceset orada yoktu. Sadece kan izleri vardı.

"Sence bu kim? Bizden biri mi?" diye sordu İsa.

"Hass*ktir!" diye tiksinerek baktı Barış. "Isırgan olamaz mı?"

"Baksana yerdeki kana. Isırgan kanı gibi siyah değil. Birimiz veya birisi burada öldürülmüş." dedi İsa. "Buradaki ceset ya götürülmüş ya da kendi başına gitmiş."

Ali bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Savuşturarak "Belki de haydutlardan biri vurulmuştur. Bu da onun kanıdır." dedi.

"Olabilir." dedi Barış. İsa'ya dönüp:

- Siz ikiniz o cesedi bulabilir misiniz? Isırgana dönüşmüşse halledersiniz. Biz de evi güçlendiririz.
- Oldu bil. Hadi Ali gidelim.

Barış diğerlerinin yanına eve giderken, Ali ve İsa birlikte ormana girdiler.

Ali "En ufak hışırtı duyarsan bana işaret ver." dedi.

İsa sırıtarak ona baktı:

-Ne o? Onu bulunca beni de mi öldüreceksin!
-Afedersin?
-Boş yapma Ali. Yiğit'i sen öldürdün.

Ali bir anda ciddileşti. İsa'ya:

-Evet ben öldürdüm. Çünkü sinirimi bozdu. En yakın ve tek dostunu elimden almıştı.
-Yine de bu sana onu öldürme hakkını vermiyor.
-...
-O adamın çocuğu, kardeşi ve babası vardı! Buna vicdanın nasıl el veriyor!?
-...
-Bizi evlerinde dostça ağırladılar ve... ve yaptığına bak. Şerefsizin tekisin g*toş!
-Kapa çeneni!

O esnada Ali elindeki av tüfeğini İsa'ya doğrulttu.

-Ne yapacaksın. Yiğit'e yaptığının aynısını mı?!
-Namussuz!
-Ben miyim namussuz! O kadar insanın ölümüne sebep oldun lan!
-...
-

Silah çeken ben miyim lan!
-...
-Olaylardan önce nasıldın bilmiyorum ama artık iyi biri değilsin.
-Kes sesini!
-Artık bir katilsin Ali! Ve bunun dönüşü yok. Şimdi silahını indireceksin, beraber eve gideceğiz ardından herkesin önünde yaptığın olayı anlatacaksın.

Ali titreyerek elindeki tüfeği indirdi. Ve sol eline alarak tüfeği İsa'ya uzattı. İsa onu sakinleştirici bir sesle:

-Şimdi eve gideceğiz ve herşey bitecek.
-Tamam.

İsa tüfeği namlu kısmından tek eliyle tuttu. O sırada Ali'nin içinde adrenalin tavan yapmıştı. Çünkü sağ elini arka cebine götürmüş, cebindeki çakıyı kavramıştı.

*** Bölüm Sonu 🙏💣 ***

The Walking Dead TürkiyeWhere stories live. Discover now