The Walking Dead Türkiye

1×10.Bölüm Marketten Kaçış

B- ALİ!?
A- Yoksa sen... Barış. Çok şükür iyisin.

Ali ölüyü üstünden atan Barış'ın yanına koştu. Elinde Emre'nin yay tüfeği vardı. Barış'ı ayağa kaldırmak için elini uzattı. Barış'da elini tutarak ayağa kalktı.
B- Ali!
A- Hemen bir yere girmeliyiz.
E- Haklısın. Hepsi tabancanın sesine geliyor.
C- Karşıda kapısı açık bir market var. Hadi çabuk.

Emre Ali'nin attığı oku ölünün kafasından çıkardı. Ardından Ali'den tüfeği geri aldı. Barış'da yere düşen tabancasını sırt çantasına koydu. Hızlıca markete girdiler.

B- Bir şeyin yok değil mi Ali?
A- Ben iyiyim. Sana bir şey oldu mu? Isırıldın mı?
B- Hayır. Ama çok iğrençti. Sen nerelerdeydin?
A- Sorma be. Helikopter enkazına vardım. Herkes ölmüştü. Arkadaki yeni dostlarımız hariç. Onlar sayesinde gelebildim.
B- Size de teşekkür etmedim. Ben Barış. Adınız ne?
E- Ben Emre o da Can.

Kapıyı kapatıp kilitleyen Can Barış'a dönüp;

C- Merhaba.

Emre etrafa baktıktan sonra;

E- Bu marketin acil çıkışı var mıdır acaba?
A- Bilmiyorum. Ama mutlaka vardır. Buraya market demek biraz zor.

Ali haklıydı. Bütün raflar yağmalanmış, bazıları devrilmişti. Yerler çöp ve kan lekeleri içindeydi.

B- Burada kötü şeyler olmuş.
A- Aynen.
E- Hadi beyler oyalanacak zamanımız yok. Isırganlar içeri girebilir.
A- Isırgan?
E- O ölüler işte. Onlara öyle hitap ediyorduk. Neyse sonra konuşuruz. Hemen kapıya engel yerleştirin.
C- Bu şeylerin hiçbiri portatif değil.
B- Şurada bir masa var. Belki onu taşıyabiliriz.
A- Haklısın hadi bir tarafina geç de kapının önüne koyalım.
E- Bekleyin bende geliyorum.

Barış masanın karşısına geçti. Ali ve Emre'de tam tersine.

E- Hadi şimdi!

Hepsi masayı kaldırıp ilerlemeye başladı. Can'da kapıyı tutuyordu.

C- Hadi daha hızlı. Tutamayacağım artık.
A- Bekle geldik.
E- Bu kaç ton acaba?

Masayı kapının önüne koydular. Artık kapı hareketsizdi. Ölüler kalabalık olmalarına rağmen engel konmuş kapıya karşı güçsüzlerdi.

B- Bir çıkış bulalım artık.
E- Evet. Hadi baylar.

Ali üst katı göstererek;

A- Burada üst kata giden bir yol var.
B- Haklısın. Buradan hadi.
C- Bekleyin. Burada bodruma giden bir merdiven var. Gelin.
E- Barış sen Can'la bodruma gidin. Bende Ali'yle birlikte üst kata bakacağız. Silahın varmı?
B- Var. Bir şey olursa sizi çağırırız.
A- Hadi artık. Çok vaktimiz yok.

O sırada cam kapının camının bir kısmı çatladı.

B- Gidelim hadi!

Ali ile Emre hızlıca üst kata çıktı. Emre cebinde sakladığı susturuculu P30 tabancasını çıkardı.

A- Vayy. O silahı nereden buldun.
E- Şşştt!

Iki tane oda vardı. Ilk sağdaki odaya girdiler. Muhtemelen market sahibinin eviydi burası. Içerisi oturma odası olmalıydı. Televizyon camı tuz buz olmuş, koltuklardan biri devrilmişti. Odanın arkasında bir ceset vardı. Daha da yaklaştıkça cesedin kafasından vurulduğunu gördüler.

A- İğrenç!
E- Gidelim bu odada bir şey yok.

Ve soldaki odaya geçtiler. Burası da yatak odasıydı. Yatağın üstü kırmızı lekeli beyaz bir örtülyle kapatılmıştı. Ve etrafı da sarı çizgiyle çevrilmişti.