Akşam Eğlencesi

53 2 0
                                    

‘’Deniz kötü geçmiş sanırım.’’ Dedi dayım, bir yandan yemeğinden alırken. ‘’Ceren fazla degişmemiş mi? ’’ dedim. Dayım bu soruyu beklemiyor olucak ki şaşırdı. Bu soruyu niye sorduğumu düşündü biraz ve dedi:

-Nermin Hanımların kızı Ceren mi?

-Evet. Bugün denizde gördüm ve tabi eğer oysa.

-Evet fazla değişti. Bu akşam sizle oda gelmeyecek mi ?

‘’Konuşmadık bile. Sanırım kendisiyle birlikte tavırları da değişmiş olmalı’’ dedim ayağa kalkarken. ‘’ Neyse ellerine sağlık dayıcım.’’

Yukarı çıkmaya başladım. Kızlar birazdan gelirlerdi. Krem renk şortum ile gömleğimin üstüne soğuk olabilir sonrada giyerim diye ince kot ceketimi de elime alarak aşağı inmeye başladım. Kızlar da kapıyı çaldılar zaten. Çıktığımı dayıma haber vererek kızların yanına geldim. Kızıl saçlı ve yeşil gözlü arkadaşım Beren çok hoş bir eteğin üstüne kot gömlek giymişti. Ece de şort tulum giymişti ve hepimiz gezmeye hazır görünüyorduk. ‘’Nereye şimdi ?’’ diye sordum. ‘’Sahil taraflarına gidelim mi ?’’ diye fikir attı ortaya Ece. Hepimiz kabul etmiş olmalıyız ki hiç birşey  demeden sahilin yolunu tutmuştuk. ‘’Hadi ama hiç kimse konuşmayacak mı, çok sıkıcısınız ?’’ diye gene konuştu Ece. Zaten benim canım sıkkındı. Beren de buna sıkılmış olmalı ki konuşmuyordu. Ececiğim ise neşelendirmeye çalışıyordu ortamı. En sonunda ‘konuşmadan problem çözülmez’ lafıyla hareket ederek ‘’Anlat bakalım derdini küçükhanım.’’ Diye bana döndü Ece. Zaten haklıydı. Anlatsam bişey yapamazlardı ama içimden sıkıntı giderdi. ‘’Ece bu sefer doğru bir şey dedi bak. ’’ derken Beren’de anlatmamı bekliyordu. Tam ağzımı açtım başlayacaktım ki dur ya aslında ortada ne sorun var ki diye düşündüm. En iyisi anlatayımda ortada ne sorun varmış anlayalım diye düşünmeye devam ediyordum. Ve başladım ‘’Ceren değişmiş. Hemde baya. Üstelik Rüzgarla çok yakınlardı. Sanırım canım buna sıkıldı.’’  ‘’Ceren’in değiştiği doğru ama Rüzgar ile yakınlığını bilmiyoruz.’’ Dedi Beren ciddiyetle. Ece yine gülerek ‘’Hadi ama Ceren’in değişmiş olması seni ilgilendirmesin. Unutma ki eskiden beri ikiniz arasında her konuda hep tercih edilen sensin. Hemm hepimiz aynı okuldayız. Tanışmışlardır elbet.’’ Diye bitirdi konuşmasını. Doğruydu da sanırım, evet evet haklıydı. Şimdi eğlenmeme bakmam gerek. ‘’Teşekkür ederim sanırım daha iyiyim.’’ Dedim. Aslında teşekkür edicek ne vardı ama neyse. Sahilde bir bankta oturduk. ‘’Eee napıcaz şimdi burada? ’’ diye soran yine bizim susmaz Eceydi. ‘’Nasıl napıcaz? Buraya gelmek isteyen sendin. Ne yapmamız gerektiği konusunda da senin bir fikir vermen gerek.’’ Diyen Beren’in sinirlendiği belli oluyordu. Zaten çabuk sinirlenirdi. Ece’nin vurdumduymazlığı onu deli ederdi ya. Onlar tartışa dursun bize doğru iki tipsiz çocuğun geldiğini fark ettim. ‘’Tanıyor musunuz’’ diye sormama fırsat kalmadan yanımızda bittiler. ‘’ Merhaba’’ diye başlayan esmer diğerine göre daha iyidi ama bende sinirlenmeye başlamıştım. Bizim Ece her zaman ki gibi atladı yine ‘’Merhabaa.’’

‘’Dondurma yemeye gidelim mi? ‘’ diye söze girdi. Diğer tipsiz olan. ‘’Hayır. Arkadaşlarımızı bekliyoruz.’’ Dedim ben. Israr etmeye devam ettiler ve Beren’in sabrı taşmış üzere olmalı ki ayağa kalkarak bağırıp çağırmaya başladı. Çocuklar kendilerini anlayıp gittiler çok şükür. Gülmedim değil ama Beren’in bu halleri komik gelirdi bana. ‘’Hadi kumsalda gitar çalan bir grup var bizde katılalım mı?’’ dedi. Tahmin etmek zor değil. Tabii ki bunu diyen Eceydi. Böyle şeyleri hiç sevmem ama bilinçsizce ‘’Hadi gidelim’’ diyerek ayağa kalktım. Beren de benden sonra kalktı kumsala doğru gitmeye başladık. Grup bizden üç beş yaş büyük gözüküyordu. Oysa uzaktan bizim yaşlarda gibi gelmişti. Ece’ye fark etmezdi. Biraz eğlenmekten zarar gelmez diye düşündüm. Çemberde aralık olan birkaç kızın yanına sıkıştık. Eğlenceli sayılırdı aslında. Şarkı bitince gitar çalan çocuk artık ağabey mi demeliydim ‘’Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız var sanırım’’ dedi sevecen ifadeyle. Ben tam ‘’Aslında biraz izleyelim dedik.’’ Diyecekken Ece, ‘’Merhaba ben Ece, Beren ve Ada.’’ Demez mi! Bu kız öldürecek beni.

Gruptan birkaç kişide kendini tanıtınca yeni şarkılar söylemeye başladılar. Bizde katıldık. Yavaş yavaş geç olmaya başladı ki, insanlar dağılmaya başladı. Bizden ne dayım ne de Ece ve Beren’in aileleri aramadığından durdukça durduk. En sonunda kala kala 5 kişi kaldık. Zaten biz üçümüz bir de gitar çalan ve bir kız daha. Çocuk artık gitar çalmayı bıraktı. O kızda onun sevgilisiymiş zaten. Yavaştan kalkmaya başladık. Teşekkür ettik. Saate bir baktım: 01:00. Gerçekten de zaman fazla çabuk geçiyordu. Neyse ki gitarcı çocuk ve sevgilisi çok iyi insanlar ve onlarda bizim ordan geçiceklerine, bu saatte bize eşlik ettiler. Bizim ev zaten yakın olduğuna çabuk geldik. Birbirimize iyi geceler dileğiyle içeri sessizce girdim. Dayım uyuyordur diye düşündüm. Ama yanılmışım. ‘’Geldin mi bakalım.?’’ Dedi gülerek. ‘’Yok daha yoldayım dayı.’’ Diye gülerek karşılık verdim. Bunu niye derler anlamıyorum. Görmüyor mu geldiğimi.

Dayım:

-Yorgun musun?

-Yoo. Niye sordun?

-Pizza söylemiştim. Yiyelim müzik de açarız. Eğlenceli olmaz mı yeğen?

Bu saatte mi. Bu adam bana kilo aldırmaya çalışıyor yahu. Ama dayımı bu yüzden seviyorum. Diye düşünürken dayım:

-İstemiyor musun yoksa?

-Tabii ki olur. Pizzayı çok severim zaten.

Teslim olmuştum pizza diyince hiç birşey önemli olmuyordu. Tıkındık. Çok da eğlendim. Dayım çok iyi muhabbet ederdi ya zaten. 

Ve dayım:

-Oo saat 03:30 olmuş. Yoksa yarın denize gitmek istemiyor musun arkadaşlarınla?

Hiç uykum olmamasına rağmen yine beni zayıf yerimden yakalamıştı. ‘’Tamam tamam. Uyumaya gidiyorum. Sana iyi geceler.’’ Dedim ve yukarı çıkmaya başladım. Üstümü değiştirip Kendimi yatağa attığım da yorulduğumu farkına vardım. Ama tavanda ki manzara çok hoştu. Yıldızlar, simsiyah sanki sonsuz gökyüzü.

O BENİMWhere stories live. Discover now