"Durun! "

1.2K 56 12
                                    

Merhaba :D Hatta iyi geceler ve iyi sahurlaar desem daha güzel olur :D 

Ben yine dayanamayıp bölüm yazdııım. :D Hadi okuyundaa güzel güzel uyuyun bari. :D 

Bu arada metanete geçen bölümdeki tribinden dolayı bende trip atıyoruum artık :D Hıh!

Hadi siz okuyuun sonra o güzel parmaklarınızla bana yorum yapıın olur mu?

Sizi çok çok öpüyoruum <3 Hee bu arada bölümü multımedia daki şarkıyla okuyuun mutlaka !

İYİ OKUMALAR !

"Saçmalıyorsun Isolde!" Trihanı yalnız bırakıp İskoç Kralına doğru gittim.

Tam karşısına geçip "Buradan gidince bana ne yapacağın umrumda bile değil! Ama masum bir insana zorbalık yapmana izin veremem.Seninle geleceğim ve bite-" derken Trihan'ın gür sesiyle sözcüklerimi içime yuttum.

"Isolde! Ne yapıyorsun sen ! Gel buraya." derken onun dik bakışlarını üzerimde hissediyordum ama ben sadece bana nefretle bakan üvey babama bakıyordum.

O adamın bana bu kadar çok nefretle bakması içimde beni kötü yapan Isolde'yi ortaya çıkarmaktan başka bir şey yapmıyordu.

"Gidelim..." derken titrek sesim ortaya çıktı.

"Burada bir anlaşma yapacağız sanmıştım.Ama gelinimiz düğünden kaçmak istiyor." diyen İskoç Kralına daha fazla yaklaşıp "Zorbalık yapma!" dedim.

Adam üzerime doğru yürüyüp "Ne dediğine dikkat et !" dediğinde Trihan hızla yanıma gelip benim önüme geçmiş ve İskoç Kralının tam karşısında durdu..

"Trihan...Zorlaştırma." diye fısıldarken Trihan beni arkasına almış sımsıkı tutuyordu.

"Kardeşimi bu evlliliğe itemem.Başka bir şey iste." diyen Trihan'a "Ne yapıyorsun! Trihan yapma bunu." dedim.

Kısık sesle söylediğimden sadece Trihan duyuyordu söylediklerimi ve Trihan'ın da beni taktığını pek sanmıyorum zaten. Kendi bildiğine göre hareket ediyordu.

"Değiştirmeyeceğiz.Ya bu anlaşma olur , ya da Isolde'yi alırız."

İskoç Kralı'nı o an boğasım geldi!

"Çıkarların doğrultusunda yeni bir anlaşma yapabiliriz."

Trihan'ın söyledikleri anlamsızdı.Bu adam hiç bir şekilde geri tepmeyecekti.Onun o suratsız yüzünden bu anlaşılıyordu zaten!

"Trihan! Yeter artık! Bu kadar düşme! Anlaşma yapmak istemiyorlarsa çekip gitsinler." diyen Kraliçe Elena'ya acıyla baktım.

Beni bir gram umursadığı yoktu bu kadının!

"Anne! Isolde'yi onlara bırakacak halim yok!"

Trihan bana dönüp "Onunla gitmeyeceksin! Sana neler yapacağı hakkında bi fikrin var mı he!" dediğinde dudaklarım titriyor ve gözlerim artık sinirden sızlıyordu.

"Başka yolum yok Trihan...Zaten başkaları benim lçin çok acı çekmişken başka bir yolum yok! Çağresizim!" dediğimde Trihan'ın o saf bakışlarını yakalamıştım.

Benden bir umut arıyordu belki...

Ama ne umudu istiyordu ki? Kardeşini ateşe atarak mı benden bir umut istiyordu ?

Hayır!

Kimse benim yüzümden acı çekmeyecek!

Trihan'ın bileğimi sıksıkı tutan ellerini bileğimden ayırmaya çalışırken "Bırak..." dedim.

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin