" İnlemekte bir nevi arzudur.Tavsiyeme sadık kalın Leydim."

4.1K 101 10
                                    

Selaaam canlar <3  <3 <3  :) Yeni bölümle  karşınızdayım. Bu bölümde şaşıracağınızı tahmin ettiğim  olaylar olacak.Artık yorum yaparak belirtirsiniz değil mi? Gerçekten çok fakirim! Resmen yorum farkirliği çekiyorum! Sence bunu hakediyor muyum? Lütfen yorumlarını esirgemee ki bölüm çabuk gelsiiin :)

"500 okumada yeni bölüm koymayı düşünüyorum ama belki 500'ü beklemem çünkü  sabırsız kızın tekiyimdir." Herneyseeee :)

İyi okumalaar <3

Dudaklarımı aralamış ona şaşırmış bir şekilde bakarken kendimi toparlayıp " Senin ne işin var burada!" diye yüksek sesle bağırdım.

O buna aldırmadan " Atım nerede dedim sana!" dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan. İnatla " Bende sana burada ne işin var dedim!" diyerek ellerimi göğsümün altında bağladım.

Oldukça şaşırmış bir şekilde " Isolde sen tanıyor musun bu adamı?" diye sordu Elissa.

Yakınarak " Evet maalesef tanıyorum " dedim gözlerimi Trihan'dan ayırmadan.

Tanrım!Onun burada ne işi var !Onun sarayda olması gerekmiyor mu?

Elissa bana dönüp heyecanla " Hey yoksa anlattığın şu cazibeli Lord bu mu? " dedi.

Ben Elissa'ya öyle bir baktım ki! Manyak ya pot kırmakta ustadır hanımefendi!

" Tanrım Elissa sussana! " dedim arkama dönüp Elissa'ya sinirle bakarak.

Trihan koca bir kahkaha attıktan sonra" Demek beni cazibeli Lord olarak efsaneleştiriyorsunuz Leydim." derken hızla önüme dönerek tek kaşımı kaldırdım ve " Siz ve cazibeli bir Lord? Üstüne üstelik efsaneşleşme he! Bence hiç umutlanmayın.Ben karşımda böyle bir adam göremiyorum da!" dedim.

" O zaman arkadaşlarına benim cazibemi anlatma gereği duymayacaksınız Leydim !"

" Tanrım! Yine o burnunu dikiyorsun! Ya senin ne işin var burada! Halk içine çıkar mıydın sen?" dedim onu baştan aşağı süzerek.Üstüne şapkalı bir pelerin geçirmiş.Bu haliyle tam bir köy halkından biri gibi ama o gösterişli botları bu düşünceyi toz duman etti tabi.

" Tabi ki çıkarım.Her gün halkın içine girer sahte Leydilerle tanışırım.Ama bu civarda bi tek sen varsın ! İdare ediyoruz işte!" dedi ukala tavrını ortaya koyarak.

Ben sinirle ayaklarımı yere vururken " Kapa çeneni Lord bozuntusu!" dedim.

" Bak! Hem beni kandırarak oda da bırakıp kaçıyorsun birde üste çıkarak hakaret ediyorsun! Bir daha hakaret edersin seni sırtıma alır şuradaki bataklığa atarım !" dedi parmağıyla arkadaki çamurlu hendeği göstererek.Sesinden kararlı olduğu çok açık. Ben biran yutkundum...

" Yine tehditlerinle gelmişsin! Ya sen oradan nasıl çıktın?" diye sordum merakla ve tezgaha dayanarak ona doğru eğildim.

Oda benim gibi tezgaha dayanıp öne eğildi ve " Meslek sırrı." dedi kulağıma dudaklarını getirerek fısıldarken.

Ben hemen geri çekiliyorum ve suratımı ekşitip " Hadi çekil tezgahın önünden! Tezgahımı kapatıyorsun!" dedim.

O hızla benim yanıma geldi ve " Tamam hadi gidelim o zaman!" dedi ve bileğimi kavrayıp pazarın ortasında beni sürüklemeye başladı!

Elissa şaşırmış bir şekilde ağzı açık bizi izlerken beni kurtarmak için bir ara yanıma koşmaya çalıştı ama Lordun pelerin giyen muğafızları Elissa'nın önüne geçip onu durdurdu.

Ben Elissa'dan ümidi kesmiş " Bırak bileğimi !" diyerek ona engel olmaya çalıştım.

" Benimle geliyorsun yer cücesi." derken diğer bileğimi de tutup beni yanında yürütüyor.

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin