"Ve bu depro-Isold halini ben çekmek zorunda kalıyorum!"

1.9K 57 6
                                    

Merhabaaa iyi geceleer :) Nerdeyse hepiniz uyurken ben uyumayıp size bölüm yazdııııım. :) Umarım beğenerek okursunuz.Hikayenin her bir bölümüne yorum yazan ve beni o yorumlarıyla musmutlu bir yazar yapan okuyucularıma çok çok çok çok teşekkür ediyoruuum. Ben sizi çok seviyom len :) 

Bu arada 40! olmuşuz hatta şuan 41 ! Çok teşekkür  ederim valla ya! Siz cansınız can can! VAY ANASINIIII! Diyorum ve sizi bölümle yalnız bırakıyoruum.

İyİ OKUMALAR  /   "Masum kalın."

Not : Son olarak ; canımcımlar , sizin böyle roman aşkıyla yanıp tutuşan arkadaşlarınız vardır....Onlara hikayemizi öneriirseniz çok çok iyi olur  gerçekten, hem onlarda nasiplensin Trihan 'dan demi amaa ! :)  :)

Felichia kocaman açmış olduğu gözlerini benim üzerimden yere kaydırdı.Sanırım az önceki söylediklerine içinden küfürler yağdırıyordu.

Felichia kafasını tekrardan bana kaldırdığında Trihan "Felichia odama gel." dedi.

Felichia dolmuş gözlerle bana bakarken kafasını tehtit eder gibi iki yana salladı ve dudaklarını sadece hareket ettirip "Senden nefret ediyorum." dedi.Ona pis sırıtışımı gönderip gözlerimi Elissa'ya çevirdim.Elissa'ya bakmamla  oda gözlerini bana çevirmişti.Birlikte gizli gülüşmemizi sonlandırdıktan sonra Felichia'nın yavaş yavaş arkasını döndüğünü farkettim.

Felichia arkasını döndüğünde gözlerini Trihan'ın gözlerinde ayırmıyordu.

"Trihan..." dediğinde karşısında kızarmış ve bir o kadarda morarmış olan adam sözünü kesip "Odama dedim! Hemen." dedi.

Felichia sanırım Trihan'ın sert çıkan sesiyle titremiş olacak ki ben bile titremiştim.Felichia gözlerinden akan tek bir damla yaşı elinin tersiyle silip Trihan'a doğru bi adım attı.

"Beni bir dinlesen..." dediğinde Trihan başını yana çevirip bunun olmayacağını belirtti ve "Bana bir daha söyletme Feli..." diyecekken durup "Felichia." diyerek sözünü tamamladı.

Sanırım artık Trihan Felichia'ya olan samimiyetini söndürmüştü.Ah.Tabiki bunu yapacak! Neredeyse bana yaptığı şeyi ayrıntısız da olsa duymuştu! Tepki göstermeseydi eğer onu  gebertirdim şuracıkta!

Elissa'nın yanına gittiğimde uzun parmaklarını parmaklarımın arasına geçirip ondan güç almaya çalışıyordum.Çünkü Trihan'ı gördüğüm an o görüntüler bir bir aklımda taranmıştı ve ben neredeyse bayılacak gibi olmuştum.Belki o anı Trihan'ın gözlerinde tekrardan yaşamıştım...

Felichia omuzlarını düşürüp Trihan'ın yanından geçtiğinde görüş alanım direk Trihan'ı gösteriyordu.

Trihan gözlerini bana çevirdiğinde ani bir hareketle gözlerimi hemen karşımdaki aynaya çevirdim.Aynaya baktığımda yansıyan varlığın  ben olup olmadığına emin olmaya çalışıyordum.Gerçekten hissettiğimden çok bitkin görünüyordum.

Trihan bi süre kapının tam ortasında bekledikten sonra Elissa'ya doğru bi kaç adım attı.Bakışlarım hala aynadayken aynanın yansımasından Trihan'ın Elissa'nın kulağına doğru bir şeyler söylediğini görüyordum.

Trihan cümlesi biter bitmez gözlerini tekrardan benim olduğum tarafa çevirdi.Aynaya bakıyordu ve yine göz göze gelmiştik.Gözlerimi yumup bu anın hemen bitmesini diledim.Çünkü bu bana acı vermekten başka bi şey yaptırmıyordu.Trihan odadan ayrıldığında hemen Elissa'nın yanına koşup "Sana ne dedi?" diye sordum.

Elissa bana baktı ve kapıyı kapatmak için ayaklandı.Kapıyı kapattıktan sonra bana dönüp kapıya yaslandı.

"Çatlatmasana be ne dedi sana söylesene?" dediğimde bana tanımlayamadığım bi şekilde bakıp "Sana yemek getirmemi ve gece seninle beraber yatmamı söyledi.Ve..." dedi ve durdu.

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin