Wattpad'de ki bütün Dramione'leri okudun ama başka bulamadın mı?
Maalesef bende bulamadım. Bende kendi hikayemi yazmaya karar verdim.
Wattpad' de ki en iyi Dramione'leri okudum ve hepsi bana ilham verdi.
Umarım benim hikayem de size ilham verir.
...
Bir kaç merdiven çıkıp profesörün odasının girişine geldiğimizde durduk. "Balkabağı suyu." Griffin heykeli dönmeye başlayınca merdivenlere çıktık ve odanın önüne geldik. Profesör kapıyı açıp içeriye girmemi bekleyince hızla içeriye geçtim. O ise ağır adımlarla odada ilerleyip, masasının arkasına geçip, sandalyesine oturdu ve bana döndü. "Şimdi lütfen olanları anlatın. Ve hiçbir ayrıntıyı atlamayın." dediğinde oflayıp anlatmaya başladım.
"Bugün Hermione'nin doğum günü. Biz ona bir sürpriz parti hazırladık. Hazırlıklar olana kadar onu oyalıyordum. Her şey hazır mı diye diğerlerinin yanına gittim. Geri geldiğimde Sör Patrick Herm'i ağzı kanlı ve kıllı birinin bayıltıp götürdüğünü söyledi. Bende yerdeki kan izlerini takip ettim ve ormana vardım. Onu kaçıran Fenrir Greyback'miş. Herm'i kucağından atıp bana Lord'un bizi bildiğini ve onu almak için Lord tarafından görevlendirildiğini söyledi. Tam bana saldıracakken dönüşüm geçirdi. Sonra bir dişi aslan gelip onu uzaklaştırdı." "Dişi aslan mı?" "Evet, bende şaşırdım. Sonra kavga etmeye başladılar. Aslan onu omuzundan ve yüzünden yaraladı. Grayback'de aslanın omuzuna pençe attı. Aslan sonunda Greyback'i uzaklaştırınca bana döndü ve ayağımın dibine yığıldı. Ardından aslan Hermione'ye dönüştü." Anlatmayı bitirdiğimde düşünceli bir şekilde duvara bakmaya başladı.
"Bu kadar kısa sürede yapabilmesi çok şaşırtıcı." "Ne? Nedir şaşırtıcı olan?" dediğimde profesör gülümsedi. "Bayan Granger, Bay Malfoy. Şaşırtıcı olan O. Bu kadar kısa sürede animagus olan biriyle hiç karşılaşmamıştım. Ki yüz yaşımın üzerinde olunca bu büyük bir iddaa oluyor." dediğinde şaşkınlıkla profesöre bakıyordum. Animagus? Hermione? Sonra aklıma Sirius ve Herm'in konuşmaları geldi. Herm'e yapıp yapmadığını soruyordu. Demek konuştukları şey buydu. Animagus olmak. Ardından aklıma Greyback geldi ve öfke bütün bedenime yayıldı. Dumbledore'a dönüp bağırmaya başladım. "Greyback nasıl olur da okula girip sevgilimi kaçırabilir? Bir Ölüm Yiyen nasıl Hogwarts'a girebilir? Buna nasıl izin verebilirsiniz?" "Ben hiç bir şeye izin vermedim Bay Malfoy. Ayrıca Fenrir Greybck'in nasıl Hogwarts'a girdiğini araştıracağımdan emin olabilirsiniz." Bu adam fazla mı rahattı yoksa ben fazla mı gergindim çözemedim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sonra aklıma hastane kanadında yatan sevgilim gelince profesöre döndüm. "Artık gidebilir miyim? Herm'in yanında olmam lazım." dediğimde gülümseyip beni başıyla onayladı. "Tabii ki gidebilirsiniz. Ve bu arada onu yalnız bırakmamaya özen gösterin. Anladığıma göre Karanlık Lord Bayan Granger'a ulaşmaya çalışıyor." dediğinde onu başımla onaylayıp odadan çıktım ve tekrar koşmaya başladım. Taa ki bizimkilerle karşılaşana kadar. "Draco kaç saat oldu, neredesiniz?" "Herm yaralandı, beni takip edin." dedim ve soru sormalarına fırsat vermeden koşmaya devam ettim. Hepimiz koşarak revire girince Madam Pomfrey'in öfkeli bakışlarına maruz kaldık. Tabii ki hiçbirimiz onu takmayıp yatağın başına toplandık. "Ona ne oldu Draco?" diyen Harry ve diğerlerine dönüp Dumbledore'a anlattıklarımı onlara da anlatmaya başladım.
