Öğrenci mi Sınava Girer, Sınav mı Öğrenciye Girer?

3.3K 266 529
                                    

Sınavlar, öğrencilerin bilgilerini test etmek için yapılan, klasik veya test şeklinde olan yazılı bilgi ölçme aracıdır.

Yersen.

Aslında sınavlar, biz öğrenciler yerlerde sürünelim, geceleri uyumayalım, sosyal hayatımız bitsin diye birilerinin, muhtemelen çocuk ve gençlerden nefret eden birilerinin, bulduğu işkence aletidir. Günü gününe çalışıp sınav günü fazladan bir iki saat fazla çalışanlar var mıdır, vardır.

Ancak onlar istisna. Ve ne demiş atalarımız, istisnalar kaideyi bozmaz.

Her sınav dönemi yurttan bir haftalık izin alır ve Murat'ın evine toplanırdık. İki oda bir salon evde bizim muhteşem dörtlüye ek olarak Murat'ın sevgilisi ve sevgilisinin iki kız arkadaşı olurdu. Onun haricinde bölümden bize ders çalıştırabilecek, sabırda nirvanaya ulaşmış birisini getirme hakkımız vardı. Sonuç olarak ev bildiğin Dingo'nun ahırına dönerdi. Uyurken ise odaların birini kızlar alır, salon ve diğer odada ise erkekler yatardı. Gerçi pek uyuduğumuz yoktu, malûm final girerse çıkaramazdık.

Sınav haftası boyunca her gün birisi yemek yapar, yemek yapmayan kişiler sınav sonrası harabeye dönmüş evi temizlerdi. Bildiğiniz kendi aramızda mini devlet kurmuştuk.

Kapıya gelen final sınavları sonucu toplandığımız evde ders çalışmaktan sıkılmış, bari yemek yapayım da temizlikten yırtayım diyerek kendimi mutfağa atmıştım. Sade kırmızı mercimek çorbası, pilav ve fırında patates-tavuk karışımı yapıyordum.

Makarna yapmak yasaktı, maalesef.

Çorbayı ve pilavı ateşe koyup pişmeye bıraktıktan sonra patates doğramaya başladım. Tam o sırada arkadan belime sarılan kollar ve omzuma yaslanan bir başla irkildim.

"Sarışın gözünü seveyim gelirken ses falan ver, bak her toplandığımızda aynı şeyi yapıyorsun, Allah korusun elimden bir kaza çıkacak."

Doğramaya devam ederken beni takmayan Mert, sanki hiçbir şey dememişim gibi konuştu.

"Ne yaptın akşama Karaşın'ım?"

"Yemek."

Omzumdan sıyrılan tişörtle dikkatim dağılırken hissettiğim ısırıkla gözlerim açıldı.

"Lan!"

Duyduğum kıkırtıyla yüzümde bir gülümseme oluştu. Isırdığı yeri öpüp başını tekrar omzuma koyan Mert'e dikkatimi verdim.

"Düzgün cevap ver bana, yoksa sıradaki hedefim boynun olur. Mmm, çok lezzetli görünüyor."

"Mercimek, pilav ve fırında tavuk-patates var efendim, uygun mudur?"

İkimizde gülerken onayladığı sallanan başından belliydi. Yapıştığı sırtımda ayrılıp sofrayı kuracağını haber vermek için salona yönelirken soğukluk hissiyle ürperdim. Sırtım alıştığı sıcaklık gidince isyan etmişti, üzerime bir hırka geçirsem iyi olacaktı.

Sofrada herkes kaşık-çatal sesi eşliğinde yemeğini yemiş, tok karnın verdiği mayışmışlık hissiyle bir köşeye yayılmıştı. Sevgilisi Tuğba'yı kolunun altına alan Murat'ın konuşmasıyla, dikkatler o yöne doğrultuldu.

"Gençler, şu finaller bitsin de haftasonu tatile gidelim, birkaç gün kalalım. Ne dersiniz?"

Mükemmel olabilirdi, stres ve yorgunluk atar, aynı zamanda topluca eğlenmiş olurduk.

"Gidelim, gidelim de nereye?"

"Konya'ya gidelim. Hatta gitmişken Mevlana Türbesi'ni de ziyaret edelim, belki onun yüzü suyu hürmetine sınav sonuçları acıtmadan girer."

Aliş'in yayıldığı koltuktan verdiği cevap tüm ev halkını güldürmüştü. Yanında oturan, Ali'nin sınıfında olduğunu hatırladığım çocuk itiraz etti.

"Konya ne be, denizi bile yok, n'apacağız orada?"

Sarışın'ın sırıtmasıyla iç sesim devreye girdi. "Aha dalga geliyor, hazır mısın?"

"İnanmıyorum, sen koskoca Konya Okyanusu'nu bilmiyor musun?"

Ellerini çığlık tablosundaki adam gibi iki yanağına koyup konuşan Sarışın, tüm ev halkının kahkahalara boğulma sebebiydi. Eh, bana bakıp göz kırptığına göre devam ettirmek boynumuzun borcuydu.

"Sen şimdi Küçük Sahra Okyanusu'nu da bilmiyorsundur, cahil seni. Türkiye ve Afrika içinde okyanus bulunduran tek ülkeler, öğren bunları yavrum genel kültür."

Küçük grubumuzda kahkahalar havada uçuşurken birinin kurduğu alarm durmamıza sebep olmuştu.

"Gençler, bu ortamı bozan kişi olmak istemezdim ama derse devam etme alarmı çaldı."

Yerlerinden oflayarak kalkıp derslerin başına geçenlere gülerken ben de masanın üstüne yayılmış ders notlarıma ilerledim.

Sınav vardı, hem de final olanından...

Bir sonraki bölüm, artık yavaş yavaş konuya girmeye başladığımız bölümdür :D Girişi yavaşça bırakıp gelişmeye doğru yol alıyoruz :D

İNCOGNİTAWhere stories live. Discover now