Burak: Çok güzel, bilinmeyen olmak yetmedi, bir de yalancı olmaya mı karar verdin? Ne diye vurdun hırsız damgasını? Kimin neyini çalmışım lan?
(19.48)Çiçek: Özür dilerim, çalmaktan çok ben verdim aslında. Hırsız demek değildi amacım, üzgünüm.
(19.51)Burak: Tanıdığım birisin yani, senden bir şey aldığıma göre. Ne verdiysen söyle, alayım yenisini, senden gelen hiçbir şeyi istemiyorum. Buluşuruz, geri alırsın eşyanı.
(19.54)Çiçek: Kalbimi (ç)aldın. Kırmadan, dökmeden, parçalamadan, incitmeden geri vermen imkansız. Sende kalsa, kabul edemez misin?
(19.55)Burak: Bak, belki biliyorsundur, mekatronik mühendisliği okuyorum, zor bir bölüm. Bu yüzden derslerime odaklanmam gerekiyor ve ben bu süreçte dikkatimi dağıtacak bir kız arkadaş istemiyorum. Seni sevecek birisini mutlaka bulursun, kusura bakma.
(20.01)Görüldü
Burak: Hey, orada mısın?
(20.03)Görüldü
Burak: Kalbini kırdıysam özür dilerim, hoşçakal.
(20.06)Görüldü
Burak çevrimdışı
Çiçek çevrimdışı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCOGNİTA
Short StoryBir adet Sarışın, bir adet Karaşın, biraz çiçek ve tam gece yarısı atılan mesajlar...