BÖLÜM 14 - I. Kısım

49.3K 2.9K 527
                                    

Merhaba, bölüm biraz kısa oldu fakat sizi daha fazla da bekletmek istemedim. Hatalarım varsa mazur görün.

İyi okumalar...


Zaman ömürsüz bir kavramken birçok ömrü içine sığdırmış koca bir evrendi. Bazen geçmeyen ama aynı akışında ilerleyen zaman onlara da bazı anlarda geçmemiş bazı anlardaysa hızla geçmişti. Aradan geçen bir ayda İpar sadece dersleriyle meşgul olmuşken Ferit'ten de olaylar hakkında bilgi almıştı.

İyice ısınan havalardan nefes alamazken bakışlarını önündeki kitaptan kaldırarak açık olan penceresinin kıpırdamayan tülüne nefesini öfleyerek verirken baktı, hava çok sıcaktı ve mahallede oynayan çocukların sesi çok fazlaydı. Bitkince kitabına bir bakış atarak ayağa kalktı ve pencerenin tülünü hızla çekerek top oynayan çocuklara baktı, normalde umursamazdı ama önemli bir sınavı varken ve hava çok sıcakken çocukları uyarmaktan başka bir şey bulamıyordu.

"Çocuklar!" diye bağırdı ve çocukların dikkatini çekmeyi başardığında devam etti. "Yarın sınavım var. Rica ediyorum biraz sessiz oynayın."

Çocuklar öfleyerek İpar'a bakarken bir oğlan çocuğu topu kolunun altına alarak İpar'a baktı. "İyi de abla nasıl sessiz oynayalım? Top bu." derken çocuğun bilmiş tavrına kaşlarını çatarak baktı İpar, bunlar nasıl bir şeydi? Küçükken biri bir şey dediğinde çekinerek asla yapmazdı.

"Onu sen bul. Su dökerim bak bir daha bağırdığınızı duyarsam." dedi İpar ve tülü çekerek arkasını dönüp kalktığı sandalyeye sinirle oturdu. "Velete bak ya, bir de laf yetiştiriyor."

Sinirle kitabının sayfasını çevirerek çalışmaya devam ederken çocukların biraz azalmış sesiyle çalışmak daha kolay olmuştu. Defterine kısa notlar alırken çocukların azalmış sesleri kademeli olarak tekrar artmıştı.

"Lan mal! Topu at!" diye bağıran çocukla İpar elindeki kalemi masaya sertçe bırakarak hızla ayağa kalktı ve odasından çıkarak hemen sağ çaprazındaki mutfağa girerek bir leğene su doldurdu. Geri odasına döndüğünde çocukların ağzından çıkan küfürleri duyarak elindeki su dolu leğenin doğru bir karar olduğunu anlamıştı.

Leğeni pencerenin önündeki mermere dayayarak tülü hızla çekti. "Ben size bağırmayın diyorum, siz bir de küfür ediyorsunuz!" diye bağırarak leğeni aşağı dökmeye başladığında gördüğü adamla hemen dökmeyi hemen durdursa da leğende hiç su kalmamıştı.

İpar seslice yutkunarak üstü sırılsıklam olan Emir'e mahcup ve pişman gözlerle bakarken elindeki leğeni sertçe sıktı, sessizleşen çocukların onları izlediğini biliyordu. Ellerinin titrediğini hissederken alnına düşen saçlarını eliyle iten Emir'in mavi gözlerinin kendisine döndüğünü gördüğünde dudağını büktü.

"Özür dilerim." dediğinde sesinin titreyişi fazla belirgindi, yaptığı aptallığa sinirlenirken dudağının içini ısırdı. "Emir çok özür dilerim."

Emir kadının haline tebessüm etmek isterken dudağına süzülen damlayı eliyle silerek İpar'a sıktığı leğeni gösterdi. "Git onu tekrar doldur." dedi fakat İpar'ın anlamaz ve şaşkın bakışlarını gördüğünde "Hadi." diye ısrar etti.

İpar nedenini sorgulamaya çekinerek içeri girdiğinde Emir kendisine korkarak bakan çocuklara baktı, küfür etmelerini duyarak uyarmaya gelmişti fakat İpar tarafından gayet güzel uyarılmıştı, sinirden gülmek isterken derin nefes alarak boğazını temizledi.

"Geçin camın altına doğru." dedi çocuklara ve birkaç adım ilerleyerek dediğini yapan çocuklara baktı, aralarında küfür etmeyenleri işaret ederek kenarı göstererek ensesine süzülen suları sertçe sildi. "Kadın size sessiz olun diyor siz bir de küfür ediyorsunuz. Laftan anlamıyor musunuz oğlum siz?" diye bağıran Emir'in sesiyle çocuklar başlarını önlerine eğerken camın önüne gelen İpar'da sanki çocuklarla azar işitmiş gibi çekinerek Emir'e baktı, adam sırılsıklam olmuştu...

KALP YANGISIWhere stories live. Discover now