36.Bölüm- "Acil Durum Kaba Çocuk."

Start from the beginning
                                    

Pansy'nin Ağızından

Gece bir türlü uyuyamamıştım. Uyuduğumdaysa gördüğüm kabuslar yüzünden geri uyanmak zorunda kalmıştım. Dün akşamki çalışmada Ron'un söyledikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Onu çok kötü kırmıştım ve tamir edebilir miyim bilmiyorum. Gece boyu bana verdiği fotoğraf albümüne bakıp durmuştum. Bizim daha çok anıya ihtiyacımız vardı ama başımıza gelene bak, ayrılmıştık. Ayrılmış mıydık? Yoksa kısa bir ara mı vermiştik? Düşünmekten beynim patlayacaktı. Yatağımdan hızla kalkıp pijamalarımı günlük kıyafetlerimle değiştirip yanıma albümü de alarak yatakhaneden çıktım. Ortak salona indiğimde portreden çıkıp, boş koridorlarda ilerleyip bahçeye çıktım. Hava çok soğuktu ama güzel bir soğuk. İnsanı canlandırıyordu. Göle doğru ilerlediğimde bir süre sonra donup kaldım. Ona burada tokat atmıştım. Bu ağacın önünde. 'En çok ben üzgünüm sevgilim.'  Bana söyledikleri aklımdan bir an olsun çıkmıyordu. 

'Bende üzgündüm! Hem de yapmadığım bir şey için! Ve senden özür diledim! Ben sana vuramam ama kalbini kırabilirim! O yüzden önümden çekil! Çünkü kırılmış bir kalbi hiç tavsiye etmem. Berbat bir şey.'

Dayanamayıp ağlamaya başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dayanamayıp ağlamaya başladım. Elimdeki albüme sıkıca sarılıp ağacın gövdesine yaslandım ve ağlamaya devam ettim. Hepsi benim hatamdı! Onu düzgün dinlemedim! Açıklamasına izin vermedim! Öfkeme yenik düştüm ve onu kaybettim! ONU KAYBETTİM! Ağlamam şiddetlendiğinde dayanamayıp küçük bir çığlık attım. Bu biraz iyi hissettirmişti. Nefesimi düzene sokup ıslak gözlerimi kolumun tersiyle sildim. Böyle ağlayarak onu geri kazanamazdım. Kendime gelmeli ve bir şeyler düşünmeliydim. Kafamı kaldırıp etrafı izlemeye başladım ve uzakta iki kişi gördüm. Birbirlerine sarıldıklarında burukça gülümsedim. Ron'u özlemiştim. Ona sarılmayı, onun saçlarını karıştırmayı, onu öpmeyi. Uzaktaki çifte daha dikkatli baktığımda şok oldum. Bunlar Lavender Brown ve, ve Ron'du. 

Lavender şatoya geri döndüğünde Ron'un buraya doğru geldiğini gördüm ve ayağa kalkıp ona doğru ilerlemeye başladım. Beni fark ettiğinde olduğu yerde durdu. Tam önünde durduğumda kendime hakim olabilmek için derin bir nefes alıp verdim. "Neden yanında Brown vardı?" dediğimde tek kaşı havaya kalktı. "Bu seni ilgilendirmez." dediğinde tekrar derin bir nefes aldım. "Evet ilgilendirir, ben senin sevgilinim." "Sevgilim misin?" "Değil miyim?" "Sevgililer birbirlerine tokat atmaz!" dediğinde kalbime bir şeyin battığını hissettim. Ardından aklıma gelen şeyle donup kaldım. "Yoksa, yoksa seni öpen kız Brown'muydu?" dediğimde oflayıp saçlarını çekiştirmeye başladı. "Hala da yanlı şeyler düşünüp beni suçluyorsun!" "O zaman söyle! Seni hangi kızın öptüğünü söyle!" "Olmaz!" "NEDEN!" "ÇÜNKÜ SENİ KORUMAYA ÇALIŞIYORUM!" dediğinde ne demeye çalıştığını anlamadım. Oflayıp tekrar saçlarını çekiştirmeye başladı. "Eğer sana kızın kim olduğunu söylersem onu döversin ve okuldan atılırsın. Yada Azkaban'a. Sence ben buna izin verir miyim?" dediğinde istemsizce gülümsedim. Hala beni koruyordu. 

"Ron, ben üzgünüm. Gerçekten çok üzgünüm. Seni dinlemeliydim. İttin mi diye sorduğumda ve sen itmedim dediğinde gerisini duyamadım. Yemin ederim duyamadım Ron. Ve bana ne olduğunu bilemiyorum. Bir anda gözüm karardı sanki. So-sonra sen elin kalbinde bana döndüğünde kendime geldim." dediğimde okyanus gözleriyle bana bakmaya başladı. "Pansy, ben-ben çok üzgünüm." dediğinde ağlamaya başladım. "Beni bırakma." dedim ve albümü alıp onun göğsüne yasladım. "Bana söz verdin aptal herif. Bana bir sürü söz verdin. Birlikte gölü izleyeceğiz, sana tezahürat yapacağım..." "Pansy." "...sana en sevdiğim kitabı okuyacağım, sana mektup göndereceğim..." "Pansy." "Sen benim dizlerimde yatacaksın ve ben senin saçlarınla oynayacağım..." "Pansy!" "Beni bırakamazsın Weasley!" "Seni bırakmayacağım." dediğinde şaşırdım. "Ne?" "Seni bırakmayacağım." dediğinde gülümseyip ona sıkıca sarıldım. Bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyordum. Aşk çok karmaşık bir şey. 

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now