3.7

197 54 9
                                    

''Abla, gördüğüm bu adamdı. Ölmüş olmasına imkan yok'' dedim şaşkınlıkla.  Ölmüş birini görmüş olamazdım öyle değil mi?

Böyle bir şeyin olma ihtimali yoktu. Yaşıyordu işte, o gerçekten buradaydı. Kokusunu, varlığını hissettiğim adam buraya uğramıştı. Ablam delirmiş olmalıydı. Ya da bana oyun oynuyordu. Bu saçmalığın başka türlü açıklaması olamazdı.

''Sen delirmişsin Aksu, asıl senin onu görmene imkan yok. Mezarını gördüm, onu gördüm. Gerçekten gördüğüne emin misin?'' ağlıyordu, ağlıyordum...

Bu gerçek değil, sadece bir rüya dedim fısıldayarak. Bunların hiçbirisi gerçek değil. Ben ablama o adamı gösterecektim. Ellerim hala titriyor, alnımdaki terler somutlaşıyor ve bana savaş açıyorlardı. Bütün her şey anlamını yitirmiş, güzel şeyler bir anlığına bütün güzelliğini yitirmişti. 

''Dışarı çıkıyoruz, bana inanacaksın abla, gerçekten.''  dedim bir umut, bir umut, bir mucize. 

Sonraları dedim ki keşke ablama inansaydım...

ölü ruhlar müzesiNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ