3.4

275 80 11
                                    

Neler olduğunu hala anlayamıyor yalnızca bir kargaşa içinde sürükleniyordum. Yolculuk yaptığım tren burada durmuş olmalıydı ki artık başka bir giriş, mutluluk göremiyordum. Her şey bir anda kopmuş, bağlanmak bilmemişti. Belki de yanlış yola gitmişizdir öyle değil mi? Belki de evin nerede olduğunu unuttum. Bunun başka bir açıklamasının olması imkansızdı. 

Ablam eve gelene kadar tek bir kelime etmemişti fakat epey bir hüzünlü olduğu her halinden belliydi. Derin bir nefes aldı ve ardından bir cümle kurmaya yeltendi. ''Aksu, sana bir şey söylemem gerekiyor, daha öncesinde söyleyemediğim için özür dilerim. Ama gerçekten, senin üzülmemen içindi her şey.''

''Abla, neyden bahsediyorsun? Hiçbir şey anlamadım.'' dediğimde konuşmaya başladı.  ''Çınar, o öldü.'' dedi ve sanki söylediğinde pişman olmuş gibi lanet olsun diye fısıldadı. Çınar kimdi? Benden gizlediği şey neydi?

''Abla Çınar kim?'' dediğimde bana baktı, baktı ve baktı.  İçimdeki tüm kırıklar çoğalıp duruyorlar ve yerlere dağılıyorlardı. Toplayamadım. 

''Aslına bakarsan önemsiz birisi, boşver. Zaten her şeyi zamanla hatırlayacaksın. Şimdi uyuma vakti. İyi geceler...''

Önemsiz birisi değildi... ama nasıl olsa hatırlayacaktım. 


ölü ruhlar müzesiOù les histoires vivent. Découvrez maintenant