2.8

320 94 12
                                    

''Hay aksi, iyi  misiniz? Özür dilerim ben çok özür dilerim'' ne yapabileceğimi bilmiyor yalnızca özür dilemekle yetiniyordum.  ''Hey, dert etme bu kadar endişelenmene gerek yok. Sorun değil, iyiyim,  fakat biraz daha ses çıkarırsak kütüphane görevlisi bizi kapı dışarı edebilir'' dedi o da gülümsemeyle fakat bir yandan endişeyle.  

Ardından gülümsedi ve ayağa kalkıp ''En iyisi ben eve gideyim, iyi kitap okumalar dilerim. '' dediğinde saate baktım. Uzun bir zaman olmuştu ve ben de artık gitmek istiyordum. Onun olmadığı yerde kalmanın bir anlamı yoktu. Ona bakmaktan kitabımı okuyamamış olmam yüzümün kızarmasına sebep oldu. ''Ben de gelebilir miyim seninle?'' dediğimde başını olumlu anlamda salladı ve çıkışa doğru ilerledi.

Yoldan geçen kişilere bakıyordum yürürken. Mutlu bir küçük kız, çift olduğunu düşündüğüm bankta oturan bir adam ve kadın, telaşla koşmaya çalışan yaşlı bir adam...  Herkes hayata yetişmeye çalışıyordu.

Kısa bir süre sonra yanımdan geçen sesle öyle bir irkilmiştim ki bir anda kendimi yerde buldum. Yaşlı bir adam ''Baloncu, balon satarım'' diyordu. Fakat öyle bir bağırmıştı ki kendimi yerde buluvermiştim.  



ölü ruhlar müzesiWhere stories live. Discover now