20-''Gece ve Sessiz''

14.7K 405 39
                                    

Sevgili pıtırcıklarım saat 06:13.Teorik olarak bölüm Cuma günü geldi. Karşınıza 35 sayfalık bir bölümle çıkıyorum. Umarım bu upp uzuun bölüme upp uzun yorumlar yazarsınız.Çünkü siz böyle yaptıkça benim yazasım gelmiyor.

Bu arada bölümün bir kısmında da #Gazze 'ye yer verdim.Umarım sizde dualarınızda onlara yer veriyorsunuzdur.Çünkü onların hepimizden çok duaya ihtiyaçları var.

Bol bol oy ve yorum dilekleriyle.Sizi seviyorum. 

Rüzgar kendimi onlara kabul ettirmem için tanımadığım bir kızla dövüşeceğimi söyledikten sonra gitmiş ve bir daha da ortalıklarda gözükmemişti. Ya da gözükmüştü bilmiyorum çünkü Rüzgar gider gitmez bir dakika’ ya kadar orada öylece durmuş acı dolu gülümsememle kendime gelmeye çalışmıştım.

Başımı kaldırdığımda birkaç kişi haricinde herkes kendi alemine dönmüş, içkilerini yudumluyorlardı. Buradakilerin Rüzgar gibi olduğunu biliyordum. Hepsinin de kolay bir geçmişi olmamıştı. Benim de yoktu! İçimden acı dolu bir kahkaha yükseldi. Aslında bende onlardan farklı değildim. Belki de hepsinden çok acı çekmiştim. Yine de ışık gören taraftaydım.

Onlar benim aksime gecenin kötülüğüne ve karanlığıyla bütün oluşturmak istemişlerdi. Başarmışlardı da. Yine de… Gecenin kötülüğüne ve gündüzün ışığına alışmam dışında bende gece insanıydım. Yıldızlar.

Beni geceye bağlayan en önemli sebep yıldızlardı.

Devrim yanıma geldiğinde ona hafifçe gülümsedim. Ayağa kalktım ve  yavaşça sahneden indim. Rüzgar’ın grubunun arasından zorla ve hiçte dostça bakmayan bakışlar arasında çantamı aldım ve Devrimle birlikte dışarı çıktık.

‘’Kabul edecek misin?’’ dedi merakla. Bende merak ediyordum. Omuzlarımı silktim. ‘’Başka çarem var mı?’’ dedim yürümeye devam ederken. ‘’Kabul etmeye bilirsin. Seni zorla oraya götürmez.’’ Dedi dümdüz. Biliyorum götürmezdi. Bilmiyorum karşımda ki kızı yenebilir miydim ama dayak yiyeceğimi de pek umursamazdı.

Bir dakika? Rüzgar beni oraya benim yenileceğimi düşündüğü için sürüklüyordu. Bilerek. Benim narin, şımarık, çıt kırıldım, ağzı süt kokan bir kız olduğumu sanıyordu. Dudaklarım alayla kıvrıldı. Rüzgar benim dövüş sanatlarıyla ilgilendiğimi bilmiyordu ki! Kendi kazanacağını düşünüyordu. Bugün şarkı söyledikten sonra oraya kabul edilmiştim! Dediklerim onları etkilemişti. Rüzgar bunu kabul edememişti!

‘’Kabul edeceğim. Korktuğumu düşünüyor.’’ Dedim keyifle. Devrim kaşlarını çattı. Dudakları garip bir gülümsemeyle doldu. ‘’Korkmuyor musun?’’ dedi. Kahkaham gürültülü sokakta yankılandı. ‘’Hayır.’’ Dedim keyifle.

O da güldü. Devrim yakışıklıydı. Çekici ve aynı zaman da eğlenceliydi. İlk tanıştığımızda onun o gevşek bakışlarından hoşlanmamıştım ama Devrim tıpkı Ulaş gibiydi.

‘’Gidiyorum. Görüşürüz.’’ Dedim yanağına çok hafif bir öpücük bırakırken. ‘’Bırakma mı ister misin?’’ dedi çapkınca sırıtırken. ‘’Hayır. Hava çok güzel.’’ Dedim ve el sallayıp arkamı dönüp yürümeye başladım.

Hava gerçekten çok güzeldi. Hafif bir esinti ceketimin içine girmiş kollarımı gıdıklıyordu. Herkes sokaklarda sevgilisiyle, arkadaşlarıyla takılıyordu. Telefonumu çantadan çıkardım ve Cerene mesaj çektim.

Gönderilen: Zımbalı Bot

‘’Uyudun mu?’’

Cevabın gelmesi birkaç dakikayı bulmuştu. Bu sırada bende cıvıl cıvıl bir kafenin bahçesine oturmuştum. Hemen kolumun altında ki duvarın diğer tarafında birçok insan vardı yine. Oldukça gürültülüydü. Yine de bu gürültü hoşuma gitmişti.

SU VE RÜZGAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin