19-''Dersin adı acı''

12.5K 407 14
                                    

Aydınlık ve karanlıktaki Rüzgarın asi kızları.Gördüğünüz gibi kocaman bir bölümle karşınızdayım. Bu bölüm benim için ayrı bir önem taşıdı yazarken neden bilmiyorum ama. Gerçekten benim için değerli bir bölüm oldu.

İmkanı olanlar umarım müziği dinleyebilir. 

Bu arada sizinle tüm bölümlerde Su'yun hangi kıyefetleri giyindiğini paylaşacağım.Umarım giysi zevkini beğenirsiniz.

Lütfen güzel yorumlarınızı benden esirgemeyin.Hepinizi kocaman seviyorum :*

Gündüz ne olursa olsun gece kendimi bir şekilde Rüzgarın kollarında buluyordum. Ne yaşarsak yaşayalım Rüzgarla uyuyordum. Çok ironik değil mi?

Yavaşça gözlerimi araladığımda Rüzgara dönük duruyordum. Çünkü sıcak göğsü kirpiklerime değiyordu. Kolları beni kendine hapsetmiş, yüzü saçlarıma her zaman ki gibi gömülmüştü.

Çok dengesizdi. O kadar dengesizdi ki ona ayak uyduramıyordum bir türlü. Ya beni yerin dibine sokuyordu ya da o kadar da kötü davranmıyordu. Bakın iyi davranıyordu demiyorum. O kadar da kötü davranmıyordu diyorum. Buraya dikkat edelim.

Yavaşça kıpırdandım ama onun sakin yüzünde tek kas bile oynamadı. Bir daha kıpırdandım. Ellerini yavaşça gevşetti ama halen çıkabileceğim kadar çok değildi.

''Rüzgar?'' diye fısıldadım yavaşça boğuk çıkan sesimle.

Ses vermedi.                                                                         

''Rüzgar?'' Yavaşça dürttüm.

''Gece?'' diye fısıldadı.

O an dondum. Neden bilmiyorum olduğum yere çakılı kaldım. Dilim kupkuru oldu. Neden bu kadar şaşırmıştım onu hiç bilmiyorum. Rüyasında onu mu görüyordu? Ama beni tanımadığım birinin yerine koyması neden beni bu kadar rahatsız etti ki?

''Rüzgar?'' dedim yavaşça. Dudaklarımdan ismi çok tuhaf çıkmıştı.

''Hmm?'' dedi mırıltıyla. ''Bırak beni.'' Dedim kaşlarımı çatıp. O kadar şaşkındım ki ona bakmaya cesaretim yoktu. Gözleri yavaşça açıldı. Siyah gözleri gözlerimle buluştuğunda yumuşacıktılar ama hemen sonra gerilen yüzü gözlerine de yansıdı. Elleri yavaşça çözülürken ben iri iri açılmış gözlerimle yavaşça doğruldum. Gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum ama hiçbir şey demedi. Banyo'ya gidip kapıyı kilitlediğimde derin bir nefes aldım.

Üzerimdekileri çıkarıp suyun altına girmem pek uzun sürmedi. Suyun sesini bastıran tek ses aklımda ''Gece'' diye yankılanan Rüzgarın sesiydi. Şu an için ondan başka bir şey düşünemiyordum.

Suyu kapattığım gibi dışarı çıktım ve havluyla üzerimi kuruladıktan sonra çamaşırlarımı giyinip, siya

t-shirt-şort takımlı geceliğimi giyinip saçlarımı dağınık bir topuz yaptım.

Banyodan çıkıp yavaş adımlarla odaya geçtim. Şimdilik zihnimdeki o sesi arka köşelere sıkıştırdım.

Rüzgar gözlerini tavana dikmiş, düşünüyordu. Uzun bacakları yatağın bir iki santim içindeydi. Yüzümü buruşturdum. Bu kadar uzun ve yapılı olması gerekiyor muydu gerçekten? Kenarda duran Fenerbahçeli pufuduk patiklerime de yüzümü buruşturdum. O kadar da soğuk yoktu.

İçeri geldiğimi ve onu izlediğimi fark eden Rüzgar gözlerini bana dikti. Gözleri yüzümde bir iki saniye durduktan sonra kaşları çatıldı ve vücudumu süzmeye başladı. Gözleri yarı çıplak bacaklarımda durunca yüzümün kızardığını hissetsemde bozuntuya vermedim. Onun da istediği şey zaten buydu.

SU VE RÜZGAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin