23.bölüm

152 6 5
                                    

  Genç kız kapıdan girer girmez çantasını yere bırakıp karanlık koridordan içeri geçip koltuklardan birine bıraktı kendini. 'Gelmemiş eve' dedi içinden . Gerçekten Boran setten sonra eve hiç uğramamıştı. Düşünceleriyle boğuşurken duşa attı kendini. Yarın erkenden Trabzona gidecekti tüm setle beraber. 

Okuduğu kitaptan ağrıyan sırtını esneyerek gevşetti genç kız. Penceriyi kapatıp üstüne bir pike alıp yattı . Havalar yavaşça kötüleşmişti. 

Genç kız alarmının sesiyle uyandı. Ayaklarını yataktan sarkıtıp hırkasını giydi. Boranın yattığı tarafa baktı. Dağılmamıştı. Gecede gelmemişti Boran. Derin bir nefes alıp pencereyi açtı. Yatağı toparlayıp dün geceden hazırladığı bavulu kapının önüne koydu.Kahvaltısını yaptıktan sonra havalimanına geçti.
Cebindeki aletin titremesiyle duraksadı ve telefonunu çıkarıp açtı

''Efendim Alina''
''Ya Miray neredesin kuzum.... Uçak kalkacak birazdan Boranda yok'' derin bir nefes verdi.Alina Mirayda bir sorun olduğunu anlayıp
''Ne oldu Miray ? Sorun yok umarım''
''Y...yok ben geldim zaten '' Alinanın elini ona karşı sallamasıyla telefonu kapatıp yanına gitti

''Karı koca niye ayrılar bakıyım'' dedi kız bir kolunu Mirayın omuzuna atarak
''Biraz tartıştıkta'' Mirayın gözleri endişe ve heyecanla etrafta dolaşırken gözleri durdu bir çift kehribarlarda . Yutkundu adam ve kadın. 
Aşıklardı birbirlerine ama kadın kocasını affedemiyordu.  Kocasında kendisini. Ne çok şey olmuştu kısacık bir zamanda, neler geçmişti aklından. 
Alina yavas adımlarla Borana doğru yürüdü. Boranda kıza doğru yürüyüp durdu.
"Ne diye üzdün kızı" dedi hafiften gülerek.

Boran cevab vermeden uçağa ilerleyip koltuğuna oturdu. Mirayda çantasını yukarı yerleştirmek istedi ama yapamıyordu. Kısa boyu buna izin vermemişti. Boran oturduğu yerden kalkıp hem Mirayın çantasını yerleştirdi hemde genç kızın yerine geçmesi için ayağa kalktı.

Hotelde hala evli oldukları için aynı odayı vermişlerdi ona. Miray banyoda üzerini değiştirip saçlarını topuz yaptı. Boranda balkonda yaşananları düşünüyordu. 'Defneye kapıyı açmasam böyle olmazdı. Miray şimdi yanımda olurdu. Beraber seyrederdik bu manzarayı' diye iç geçirdi adam.

Miray sessiz adımlarla balkona girdi.Boranın yanında yer alıp kollarını demirliklere yasladı.
Sormadan edemeyecekti
''NEDEN? neden böyle yaptın? Neden benden başkasıyla..'' dolan gözleriyle beraber devam edemedi kadın. SEssinin titreyeceğinden emindi çünkü

Adam karısının sakinliğinden mutluluk duyarak gözlerini mavilerle buluşturduğunda sırılsıklam olduğunu farketti. Yutkundu. 'Yine ağlattın kızı!' 
''Böyle olsun....''

Sözüne devam edemedi adam. Çünkü Miray gözyaşlarını silip öfkesini kusmuştu ona tekrardan.
''SEN!! böyle olmasını istediğin için böyle oldu! zira istemeseydin zaten bunlar olmayacaktı!'' 

İçeri girip yatağına yattı. Boran Mirayın arkasından sigarasını yaktıktan sonra oda yatağın bir kenarına kıvrıldı.

Trabzonda oldukları o kadar belliydi ki. Boran yağan yağmurun kokusunu içeri doldurmak içeri camları açtı. Üzerini değiştirdikten sonra Mirayın üşüyüp battaniyeye dahada sarılığını görünce hızla kapattı camları.

Adam kotümünü giyinip Canın odasına geçti. Genç kız ve Alina prova yaparlarken Berkerin yanlarına gelmesiyle ikisininde dikkati dağılmıştı

''Miray hayırdır!! Kocanın yüzünden düşen bin parça''
Miray cevab vermeden 'baştan' diye işaret yapıp Alina ile provaya devam etti.

Fatih Canın odasına girip koltuğuna oturduğunu gören Can öfkeden deliye dönmüştü.

''KALK LAN ORADAN!''

Fatih hızla Boranın koltuğunun karşısında yerini alıp.''Ortaklarımız gelmiş! ''
''Evet biliyorum hotele yönlendirdim onları'' bir yandan bilgisayarla uğraşıp diğer yandan Fatihe cevab veriyordu.

''Senin ki Nefes....Oda gelmiş'' bilmiyordu adam sevdiğinin buraya geleceğinden . Sevdiği? sevemezdi o evli ve bebeği vardı. Elinde tuttuğu su dolu bardağı Fatihe fırlatıp
'Doğru konuş...''

Ve gözleri bir çift maviyle buluştuğunda ezberini unuttu adam. Ve tekrar almalarını rica etti.

SEVDALUK On viuen les histories. Descobreix ara