5.bölüm

326 14 0
                                    

   Boran kafasını kaldırıp boynuma gömdü. Söylenecek söz yoktu sadece ona derman olmak istiyordum. Derdini hafifletmek istiyordum.

"Eğer iyi hissedeceksin dakikalarca böyle kalabiliriz"

Adam kafasını kaldırıp gözyaşlarını sildi.  Mirayda eşlik etti adamın parmaklarına nazikçe temizledi yüzünü

"Ailenmi"

Adam kafasıyla onayladı. Ayağa kalkıp cebindeki anahtarı miraya uzattı
"Araba süremeyeceğim sen beni eve bırakırmısın"
Elindeki anahtarı alıp mezarlığın dışındaki arabaya bindik.  Boran yolları tarif ettikten sonra dar bir sokakta ki binanın önüne geldik. Arabadan inip Boranın kapısını açtım ayağının tekini indirdikten sonra diğer ayağınıda indirip arabadan indi. Gözlerini mavilerimle buluşturdu
"Sen nasıl gideceksin eve"
"Bulurum ben yolunu hem evimde yakın buraya sen geç eve"
Boran kafasıyla onaylanıp binaya girdi.


Alarmımın sesiyle kalkıp pazar kahvaltısı yapan ailemin yanına indim. Borandan sonra ailemin kıymetini biliyordum.
"Günaydın canım ailem"
"Günaydın kızım. "
Babam sanki bir şey unutmuştu benden istiyormuş gibi bana seslendi
"Miray! "

Elimdeki salata tabağını masaya bırakıp gözlerimi babama diktim.
"Efendim"
"Ablan gelecekmiş"
"Yaşasın!!"
Ablam bir yıldır yurdışında yaşıyordu. Uzun zamandır konuşuyordum onunla.
Kahvaltı yapmak için masaya oturduğumuz sırada telefonum çaldı
 
    Aydan abla
"Miray.... canım bugün acil setin çıkmış. Bir saate gelirsin değil mi?"
"Gelirim gelirim"

Masadan aniden kalktığım sırada gözler üstüme çevrilmişti
"Setim çıkmış"
"Tamam kızım."
"Bir pazar kahvaltısı bile yapamayacakmıyız? "

Babam böyle söyleyince benimde yüzüm düşmüştü
"Şaka yapatım kızım."
"Komik değilsin baba"
Diyerek sitem ettikten sonra sete gitmek için evden çıktım.

Kostümü çıkardıktan sonra bir diğeri giydim. Dekor hazırlanırken semsiyelerin birinin altına oturdum. O sırada Boran geldi yanıma
"Iyimisin biraz daha"
"Iyiyim... teşekkür ederim. Mezarlığa gelmeseydin geceyi geçirebilirdim orada. "
"Birşeyler paylaşmak istersen ben buradayım kral these !"
"Biliyorum smryna!"

Şimdiden birbirlerine kur yapmaya başlamışlardı bile.
Genç kız setini bitirdikten sonra kubilaya verdiği sözü tutmak için karavandan çıkmış adamın yanına gitti.
"Kahve içelim mi?"
"Olur" dedi adam muzipçe .

Sete yakın bir kafede kahve içerken bir yandan textingimi okuyordum. Yarın benim için ve Hileon için özel bir gündü.
Ilk yakınlaşmayı çekecektik, ilk pansuman . Kubilay gelen telefonla yanımdan kalkarken masada tek başıma ezberimi yaptığım sırada karşıma biri oturmuştu.  Gözlerim yavaşça karşımdakine gitti.
Ve bir çift kehribar ile karşılaştım. Ilk günki gibi....
"Boran?"
"Ben geldim" garsona işaret yaparak yanına gelmesini sağladı. Bir limonata alıp çantasından çıkardığı textingi çıkardı.
"Hileon çifti için ne hissediyorsun"
"Tam olarak bilmiyorum.  Hilal leondan etkilenmişti. Şimdide böyle bir yakınlaşmaya hazır mı ben bile bilmiyorum. "
"Aslında bir atışma olacak.  Aşk cümleleri olmayacak. "
"Orası öyle ama hilal beni çok geriyor"
"Neden?" Dedi merakla
"Hilal çok güçlü bir karakter ben o güçlülüğü insanlara verebiliyormuyum diye korkuyorum"
Masanın üzerimdeki elini elimin üstüne koydu.
"Harika oynuyorsun. Hiç şüphen olmasın tamam mı smryna"
"Tamam" dedim tebessüm ederek

SEVDALUK Where stories live. Discover now