8.bölüm

286 10 2
                                    

Dizinin ikinci sezonu başlayacaktı. Boran yeni partneri ile bir uyum elde edememişti. Bu yüzden olması gerek  Hileon çifti olmamıştı. Miray olsaydı o zaman olurdu ışte
Adam yorgunlukla kaldırdı kafasını yastıktan. Mirayı aramak için komidinin üzerindeki telefona uzandı. Sesini duymadan başlayamıyordu güne.
Zil çalınca zoraki kalktı yataktan. Yerde duran tişörtü alıp giyindi ve kapıya baktı.
Karşısında duran kadını görünce nutku tutuldu adamın.
Miray buradaydı karşısındaydı.

Miray ceylan gibi sekerek mutfağa girdi. Boran ise olayın şokundan çıkarmayarak takip etti sevdiğini. Hala birbirlerine karşı aşklarını söyleyememişlerdi.

Miray buzdolabını açacağı sırada Boran durdurdu  genç kızı
"Gercekmisin"
"Evet... döndüm.duydum ki yerim defne denen kıza kalmış"
"Sen defneyi mi kıskandın"
Evet dese ne olacağını düşündü. Borana karşı olan aşkını burada söylemek istemiyordu.
Elimdeki tabakları dizerken Boran bardakları doldurdu ve kahvaltı yapmak için oturdu.
"Özlemişim seni partner"
Dedi boran hem heyecanla hem mutlulukla
"Bende"


Elimdeki genel senaryoya bakarak bir yandan menejerim ile konuşuyordum
"Ee miray istiyormusun bu projeyi"
Okuduğum en güzel senaryolardan biri olabilirdi
"Kabul ediyorum"

"sabahtan hazırladığım börekleri sete götürürken karşılaşmayı hiç istemediğim bir manzara ile karşılaştım.
Defne Boranın yakasına yapışmış Boranla aralarındaki mesafeyi sıfıra indirmeye çalışıyordu.
Yanlarına geldiğimde Boran beni farketti ve defneyi itti.  Ben borana işaret yaparak karavana girmesini sağladım.
Arkasından ben girdim . Bir hışımla kapattım. Elimdeki tabağı masaya bıraktım
Öfkeden gözüm dönmüştü.
Karavan kapısına sertçe vurarak Borana döndüm.
Boran ne olduğunu anlamaya çalışırcasına bana bakarken
"Ben varya ben"
"Ben sana aşığım Boran Kuzum!

Adam duyduklarına şaşırmıştı. Uzun zamandır duymak istediklerini duymuştu. Itiraf sırası ondaydı.  Kızın dudaklarını kendi dudakları ile mühürlemek istiyordu.
Sonunda kavuşmuştu iki yürek. Ikiside itiraf etmişlerdi birbirlerine karşı olan sonsuz aşkı.


Boran hazırladığı kahveleri çalışma odasına götürürken bende onu arkadan takip ettim.
Kapıdan içeri girdiğimde böyle bir yer beklemiyorum . Dört duvarda yerden tavana kadar uzanan krem tonlarında büyük kitablıklar vardı. Her raf neredeyse doluydu.  Ve çift kişilikli bir koltuk boy aynası vardı.
Boran boy aynasına bakışımı anlamış olsa gerek
"Ezberlerimi burada yapıyorum. Ayna karşında" dedi elindeki kahveden bir yudum alarak . Mirayın kahvesini sehpaya bıraktı. Koltukta yerini alınca Mirayda oturdu yanına. Elindeki kitabın sayfalarını nazikçe çevirdi. Gözünün takıldığı yeri okumaya başladı

"Bir gün
Seversem seni
Vazgeçme benden
Çünkü muhtemeldir ki
Seni bulduğum zaman
Gitmiş olacaksın kalbimden"

Yutkundu genç kız. Ve söze atıldı .
"Bende bundan korkuyordum biliyormusun"
Adam bir civciv severcesine okşadı Mirayın yanağını
"Neden?"
"Ben her çocuk gibi istediğimi alınca artık onu umursamamaya başlıyorum.
Eğer birgün seninle kavuşursam.... Seni bırakmaktan korktum. Hem kendimi yakmaktan hemde seni yakmaktan korktum"

Ben senin sevgilin , baban,  ağabeyinim....
Biri biterse biri kalır
Seni hiç bırakmayacağım
Demiş cemal süreyya"

Genç kızın yüzünde kocaman bir gülücük oluştu. Sehpadaki kahveyi içtikten sonra ayrıldı evden.

SEVDALUK Donde viven las historias. Descúbrelo ahora