24.bölüm

143 8 7
                                    

  Genç kız su yeşili bluzu ve kot pantolonu giyip Nefesin Trabzondaki hotel odasına geçti.  Işık asistanları işlerini yaparken senaristlerden biri de kamera arkasında olanları takip ediyordu.  Miray yavaşça senaristin yanına geçip
"Nevin hocam merhaba..." dediyip gülen yüzüyle elini uzattı kadına
"Merhaba canım nasılsın"
"Iyiyim.... de sizinle birşey konuşmak istiyorum "
"Tabi canım ne istersen "
"Ben canla... yani Nefes olarak Canla çok yakın sahneler istemiyorum"
"Aa!  Niye ?"
"Boranla kavga ettim. Sanırım bu çok uzun zaman alacak... eğer yakın bir sahnem olursa rolume giremem"
"T...tamam canım"

Yönetmenin sesiyle Miray yerini aldı.  Sahne Kemal Nefes ve Cevdet ile başlayacaktı

Nefes Sevdanın üzerini değiştirdikten sonra beşiğine koydu. Kemal odanın içinde dört dönerken kapı çaldı. Kemal eliyle salona davet etti Cevdeti 

''Ortaklarımız bugün bizi yemeğe çağırdı. Nefes .... Hazırlan''
''Morluklarını kapat desene baba!''
''NEFES! '' Kemalin bağırışıyla kadın yerinde titredi . 
''Hazırlan'' 
Kemal ve cevdet odadan çıktıktan sonra Nefes üzerini değiştirdi.

Sahne iki kere daha tekrarlandıktan sonra Miray dinlenmek için karavana geçeceği sırada Berker ve Boranın konuşmalarını duydu

''Yani böyle kardeşim....Eğer defneye uymasaydım bunlar olmayacaktı''
''Peki Boran sen hala seviyormusun Mirayı''
''Çok! Balığın denizi sevdiği gibi...  çölün yağmuru sevdiği gibi''

Miray akan yaşlarını silip karavana girdi.Berker karavanda çıkarken Mirayda senaryosunu alıp bir sonraki sahnesine çalışmaya başladı. Genç kız sanki Boran yokmuş gibi davranıyordu. Sanki onu  hiç tanımıyormuş gibi. Boranın yüreği yanıyordu Miray onu her defasında yok görmesinden. 

''Böyle yapma Miray... Bağır ama bir şey.... böyle sessiz kalma. Birkaç günde kaç kilo verdin farkındamısın''
Genç kız sağ tarafındaki masadan termosunu alıp içindeki çaydan bir yudum senaryoyu alıp okumaya devam etti.
''MİRAY! birşey de lütfen... yanıyorum alev alev görmüyormusun?''
Miray gözlerini senaryodan ayırıp karavana baktı ilk önce . Kızaran gözlerini ovalayıp kehribarlarla buluşturdu mavilerini.

''Senin istediğin gibi oynayalım o zaman. Ben seninle konuşacağım ama emin ol daha fazla yanacaksın'' deyip Boranın yanağından makas alarak çıktı karavandan.

 Meryem Sevda ile ilgilenirken Can Nefes ve Kemal iş görüşüyorlardı. Nefes gözlerini sürekli Candan kaçırıyordu. Ama adam dikkatlice izliyordu kadını. Şiddet gördüğünü ilk günden anlamıştı. Kemal lavaboya gidince Can Nefesin yanına geçti. ''Kemal yapıyor değil mi?''
''Pardon?''
''Kemal sana şiddet uyguluyor''  kadın gözyaşlarını silip kafasını olumlu anlamda salladı.
''Tamam ben sana yardım edeceğim'' Kemalin odaya girdiğini görünce hızla ayrıldı genç kızdan.

Kadında lavabo bahanesiyle Canın odasına girmiş kağıda bir not yazmıştı

''0536***********'' BANA VE KIZIMA YARDIM ET LÜTFEN''

Nefes hızla merdivenlerden inerken ayağı kayıp merdivenlerden yuvarlanmaya başladı. Kemal hızla kanlar içinde kalan karısının yanına koştu. Can nefes alışını kontrol ettikten sonr sızan kanı görünce

''HAMİLEYMİŞ!!!! AMBULANSI ÇAĞIRIN ÇABUK''

Miray duşunu aldıktan sonra haberleri izleyen Boranın yanına kıvrıldı. Sehpadan kitabını alıp okumaya başladı. Boran Mirayın başına doğru kafasını eğiltip

''Ne okuyorsun''
''Deniz Feneri'' 
Boran daha şirin bir şekilde ''Bittiğinde ben okuyabilirmiyim''
''HAYIR!'' dedi kadın kesin bir dille. ''AMA......''
''BEN! beni aldatan bir adama kitabımı vermem Boran Kuzum''

İşte bu cümle yıkmıştı adamı. Bir kez daha vurulmuştu hatası yüzüne.

SEVDALUK Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα