MILK
10. BÖLÜM
DİKKAT SMUT İÇERİR!
Çeviri:Nieklaus
Luhan kuşların cıvıl cıvıl sesleriyle uyandı.Gözlerini yavaş yavaş aötı, ilk başta herşey bulanıktı.Gözlerini tamamen açtığında önce tavanı gördü.
ÜZerinde birinin olduğunu farketti. 'Yifan..'. Dün neler olduğunu gözünden geçirdi ve onun son cümleleri aklına geldi.
''Senden hoşlanıyorum Xiao Lu.''
''Sadece senden..''
'O gerçekten benden hoşlanıyor mu?' Luhan kendi kendine düşündü. Bu düşüncelerle birlikte göğsünde huzurlu bir şekilde uyuyan adama baktı, saç tellerine dokundu. Luhan kıkırdadı, yüzüne baktığında çene hattına kadar herşey mükemmel tasarlanmıştı.
'Çok yakışıklı.' Luhan bu düşüncelerini dile getirmeyerek kendine sakladı. Aslında Yifan'nın fiziksel görünümüne biraz hayranlık duyuyordu.Yifa'nın dudaklarına dokunacakken birden onun ellerini kavradı.Luhan geri çekmeye çalıştı ama o çok güçlüydü.Bir yol kalmayınca aynı hareketi tekrar etmedi.
''Bırak beni.'' Luhan gözlerini kapatarak söyledi. ''Lütfen.''
''Günaydın.'' Yifan onu selamladı. ''Geçen sefer söylemeye fırsatım olmamıştı.''
Luhan karşılık vermesi gerektiğini hissetti. ''Günaydın.'' Kris bunu çok tatlı bulmuştu hafifçe gülümsedi.
''Çok çığlık attın.'' Kris alay etti. Luhan adamın ne kast ettiğini anladığında kızardı elleriyle yüzünü kapattı.
''Kapatma.'' Luhan'nın bileklerini kavradı. ''Neden hep çok korkuyormuş gibi bakıyorsun?'' Kris sordu. ''Benden korkuyor musun?''
Luhan gözlerini kapattı ve başını salladı. Kris bunu sevimli buldu ve seslendi .''Xiao Lu bana bak.''Gen ç olan gözlerini tekrar açtı, gözleri buluştuğunda kayblmuş gibi hissetti.
''Benden korkma. Sana zarar vermeyeceğim tamam mı?'' Kris ikna etmeye çalıştı. ''Lütfen.''
Luhan sadece bu kelimelerle bir güven hissetti ve başını salladı.Kris aniden sordu ''Sabah ne dediğimi hatırlıyor musun?''
Bu soruyla birlikte Luhan neredeyse tüm gün uyuduğunu farketti. Yani öğle ve akşam bu süre içinde yemek bile yememişti.
Sorunun özüne dönersek Luhan kızardı ve başını salladı.
''Xiao Lu ben gerçekten senden hoşlanıyorum.'' Kris itiraf etti ama Luhan sadece ona bakmakla yetindi. ''Bu hoşlanma kısmı sadece senin için geçerli.''
Luhan birşey söylemesede tepkisi akan gözyaşlarından belli oluyordu. Gözyaşlarını tutmayı denedi ama yapamadı belki bu gözyaşları korku, öfke ve hayranlıkla bezenmişti.
Kris gözyaşlarını gördüğünde yumuşak bir ses tonuyla konuştu. ''Lütfen ağlama'' Yanaklarındaki gözyaşlarını sildi. ''hm?'' diye fısıldadı ve ardından onu alnından öptü. Onu sıcacık kollarının arasına aldı.
''Şimdilik birşey söylemek zorunda değilsin.'' dedi. ''Ben sadece sana olan hislerimi dile getirmek istedim.'' diye fısıldadı. Kris onun kalp atışlarını, sıcak nefesini hissedebiliyordu. Bir anda içindeki duygu yoğunluğundan dolayı tuhaf hissetti.
Dudaklarının buluşmasına santimetreler varken konuştu. ''Sen benim olmadığın sürece bunu kimse durduramaz Xiao Lu.''
Sözlerini sonlandırırken dilini Luhan'nın sıcak ağzına ittirdi. Luhan yanıt olarak gözlerini kapattı biraz korkuyordu ama dudaklarını ittirdi.Bir süre öpüşmeye devam ettiler ardından nefes almak için ikiside geri çekildi.
