FİNAL

2.1K 168 60
                                    

Cenazede yağmur yağıyordu. Sadece Tetsu'nun elini hissedebiliyordum. Göz yaşlarımın bu kadar çok gelmesini beklemezdim. Bir de onu sevmediğimi düşünmüştüm.

Ne kadar yanılmışım.

~~~

İki hafta sonra, ortalık sakinleşmişti. İki haftadır, üç kardeş, abimin karısı ve Tetsu aynı evde kalıyorduk. Birbirimize ihtiyacımız vardı. Abim, artık zamanı geldiğini düşünmüş olacak ki, şirket konusunu açtı.

"Şirketi idare edecek biri lazım. Kim olacak?" dedi yemeğiyle oynarken. Önce kimseden ses çıkmadı. Herkes boş boş bakıyordu.

"Bahse varım..." diye mırıldanınca, herkes bana baktı. "Hep şirketi düşündün, değil mi? Babam ölünce, sadece şirket kimsesiz kalacak diye üzülmüşsündür."

"Sekoki! Ne söylediğini sanıyorsun?! Böyle bir şey düşünmedim." abim anında ayağa kalktı ve saldırı moduna geçti. Hemen karşımdaki sandalyede olduğu için masmavi gözlerinden çıkan alevleri görebiliyordum.

"Sence şirkete kim geçmeli?" dedim onunla aynı şekilde durarak. O yapıyorsa, ben de yapardım.

"Daha önce de söylediğim gibi," dedi, beklentili gözlerle bana bakarak. "En uygun kişi sensin. Senin geçmen gerekir, en azından medyaya şirketin boş olmadığını göstermeliyiz."

"Neden sen yapmıyorsun?"

"Benim mutlu bir evliliğim var. Böyle şeylerle uğraşamam." bana ters ters baktı. "Bunu biliyordun zaten."

"Benim de ciddi bir ilişkim var." Tetsu'yu kafamla işaret ettim. "Bu işi yapmak için benim de zamanım yok. En az senin kadar meşgulum."

"Kotoko hamile!" dedi aniden. "Çocuğumuzu böyle bir karışıklık içinde büyütemeyiz! Bu hepimize ağır gelir." odaya bir şaşkınlık havası hakimdi.

Söylediklerini sindirince, "Oha!" diye bağırdım. Tamamen istemsiz bir hareketti bu, ne kadar ayıp olduğunu bilsem de. Kotoko, turuncu saçlarını yüzünü örtecek şekilde düzeltti ve başını aşağı eğdi. Onu utandırmıştım. Panikle Tetsu'ya baktım. Böyle durumlarda ne yapılırdı?

İç çekerek "Sekoki, senin bir şirketi idare etmen benim için sorun olmaz. Ne de olsa, Katsu yapmayacağı için benim de idare etmem gereken bir şirket var." dedi.

"Çok aptalsın." dedim. "Bu bizi uzaklaştırır. Bunu istemiyorum."

Elimi tuttu. "Beni tanımıyor musun? İki işi aynı anda idare edebilirim." göz kırptı. Ben de gülümsedim.

~~~

Gece odamıza çıktık. Dai, kendi odasında kalıyordu, abim ve Kotoko da birkaç oda ilerimizde. Tetsu ve ben de, benim eski odamda kalıyorduk.

"Biliyor musun?" dedi, ellerini başının arkasında birleştirmiş, yatakta uzanıyordu ve tavanı inceliyordu.

"Neyi?" diye sordum merakla.

Ayağa kalktı ve yanıma geldi. Elimi tutup, yüzük parmağıma bir yüzük geçirdi. "Seni sevdiğimi ve evlenmek istediğimi?" diye sorusuna devam etti.

"Bilmiyordum ama galiba öğrenmiş oldum." elimdeki yüzüğe bakarak gülümsedim. Nazik, altın bir yüzüktü ve ucunda güzel kalp şeklinde bir elmas vardı. Hayatımda gördüğüm en zarif takıydı. Onun zevkine zaten hep güvenmiştim.

"Yani cevabın..."
"Evet!" diye bağırarak boynuna atladım. Bir süre öylece kaldıktan sonra "Son zamanlarda kişiliğin çok değişti." dedim.

Karanlıktan KurtulmakKde žijí příběhy. Začni objevovat