13. Bölüm: Kamp

2.8K 189 38
                                    

Koşuyordum, sadece koşuyordum. Sarışın, mavi gözlü meleğe doğru koşuyordum. Tam onun yanına gelmiştim ki, ağlamaya başladı. Ben de ona doğru uzattığım elimi geri çekmek zorunda kaldım. Öyle kırılgan görünüyordu ki... Melek daha da çok ağlamaya başladı. Çığlık çığlığaydı. Benim de gözlerimden akan yaşları hissettim.
Melek son kez bana baktı ve elbisesi siyahlaşmaya başladı. Bembeyaz elbisesi şimdi tamamen siyahtı. Sonra beyaz kanatları karardı, yavaş yavaş. Acı çekiyor gibiydi. Yardım etmek istiyordum ama yapamıyordum. Tek yapabildiğim izlemekti. Dizlerine kadar gelen sarı saçları da yavaşça siyaha boyandı ve son olarak da masmavi gözleri. Artık o bir kara melekti.
"Anne!" diye haykırdım. "Gitme! Beni bırakma!" anne? Bu melek annem miydi? Artık göz yaşlarım uçmaya başlamıştı. Çok fazla ağlıyordum. Melek bana artık siyah olan gözlerle baktı.
"Neden bu kadar korkasın?"
Çığlık atarak uyandım. Yaşadığım şokun etkisiyle bir süre donakalıp, nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım Tetsu'nun da sandalyesinden düştüğünü göz ucuyla görüyordum.
"Ne oldu? Canın mı yanıyor?" hemen yanıma geldi endişeli gözlerle beni inceledi. Kafamı hayır manasında sallayınca derin bir nefes aldı. "Yine mi kabus? Anlatmak ister misin?"
"Hayır" diye mırıldandım. Anlatmak istemiyordum. "Saat kaç?"
"Üç." dedi telefonuna bakarak. Kafamı salladım. "İstersen geri yat." yatmaya hazırlanıyordum ki beni durdurdu. "Hazır fırsat bulmuşken sorayım, yarın taburcu oluyorsun değil mi?"
"Evet. Neden sordun?"
"Hiiiiiç." gözlerini benden kaçırdı. Ağzımı açtım ama konuşmama izin vermedi. "Yat, zıbar artık yeter." güldüm ve gözlerimi devirerek yastığıma geri döndüm.
~~~
Yuri, ben son evrağa da imza atarken beni bekliyordu. Son bir aydır bu hastahanedeydim ve bu kesinlikle çekilmezdi.
Tabi Tetsu okul dışında hep yanımda olmasaydı.
Okuldan çıkınca doğruca yanıma geliyordu. Ödevlerini bile yanımda yapıyor, geceyi benimle geçiriyordu. Ona neden olduğunu sorduğumdaysa konuyu geçiştiriyordu. Bu sinirimi çok bozmuştu. Bir de şu "Ne dediğimi anlamamana sevindim." meselesi vardı. Son bir aydır bunu çözmeye çalışıyordum ama tık yoktu. Ben ona mal mal bakarken ne söylediğini itiraf etmiyordu.
Evrakları imzalayınca, okulun içinde olan lüks hastahaneden çıktık ve odamıza doğru yürümeye başladık. Yuri'nin bir şeyler söylemek istediği çok açıktı. Kıpırdanıp duruyordu. "Çıkar ağzındaki baklayı." dedim ters ters.
"Kızmak yok." tek kaşımı kaldırdım. "Yogami-san ile ne konuştunuz?" merakla bana baktı. Böyle zamanlarda pembe gözlerini nasıl büyüttüğünü merak ediyordum.
İç çektim. "Havadan sudan."
"Hmmm... Peki Sara-san'la ilgili bir şey dedi mi hiç? Anlattıysa mutlaka sana anlatmıştır."
"Sara-san? "
"Benim efendim ve birinci sınıfların en güzel kızı. Galiba Yogami-san'dan hoşlanıyor." durdum. Az önce ne demişti? "Hey, Sekoki... İyi mi--"
"Evet evet, sorun yok. Sadece bir şey unuttum mu diye düşünüyordum. Sara-san'dan hiç bahsetmedi."
"Pekala. Sara-san'a bunu söyleyeceğim. Peki, Yogami-san seni kampa getirecek mi?"
"Kamp?"
"Hiçbir şeyden haberin yok değil mi? Tüm efendiler kampa gidiyor ve isteyenler hizmetçilerini de götürüyor. Sara-san eğer Yogami-san giderse gideceğini söyledi."
"Ne zaman bu kamp?"
"Yarın başlıyor diye biliyorum." Tetsu beni galiba götürmeyecekti. Yoksa şimdiye çoktan söylerdi, değil mi? "Saate bak! Neredeyse okuldan çıkarlar! Sara-san'ı karşılamaya gitmeliyim! Görüşürüz!" Yuri resmen uçtu. Şu Sara denen kızı seviyor olmalıydı. Bu devirde efendisini seven hizmetçi bulmak cidden zor olmalıydı. Artı olarak, birbirlerine her şeylerini anlatıyorlardı. Sanki... Arkadaş gibi. Tetsu da benden gizlesin anca.
Odasının önüne geldim ve kapıyı açtım. Burayı özlemiştim. Onun gibi kokmasına bayılıyordum. İçerde oturuyordu ve gayet gergin gibiydi. Kapıya baktı. "Ah, sen miydin?" kimi bekliyordu ki? O bir kız arkadaş bulursa ben de binanın tepesinden atlarım. "Şimdi bana cevap ver. Bu mu, bu mu?" iki bikiniyi gösterdi. Kız bikinisini! Dehşetle ona baktım. "Sadece cevap ver." dedi iç çekerek.
"Beni sapık emellerine alet etme!" dedim ama sadece gözlerini devirdi. Çabuk yap yoksa şimdi seni dışarıya tekmelerim, demekti bu. İki bikiniye de baktım. Kırmızı kalpli, sade beyaz, yeşil çiçekli, şirin mavi. İkisi de gayet güzeldi. Tam benliklerdi ama kime verecekti? "Kime vereceğine göre değişir." dedim bilmiş bilmiş.
"Sadece beğendiğini seç." dedi. Belli ki sıkılmaya başlıyordu. İkisi de çok hoştu, karar veremiyordum. "Anlaşıldı, ikisi de gidiyor."
Yüzüne aptal aptal baktım. Kararsız kaldığımı nereden anlamıştı? "Bunlar kimin için? Yani travesti olmayı seçmediysen birine verebilirs..." o anda donakaldım. Ya bunlar Sara içinse?! Bir yerden destek alma ihtiyacı hissettim. Zaten yaram hala acıyordu. Raiden aptalı çok derinden yaralamıştı beni.
"Hey, iyi misin?" Tetsu elindekileri bıraktı ve hemen yanıma gelip beni tuttu. Tamam, biraz fazla tepki veriyordum belki ama böyle durumlarda nedense kıskançlık krizlerine giriyorum.
"Bunlar kimin için?" dedim ısrarla.
"Önce sakinleş Sekoki."
"Bana zerre değer vermiyorsun, değil mi? Senin gözünde sadece getir götür işlerini yapan bir hizmetçiyim. Beni o aptal kampa götürmeyi düşünmedin bile!"
Çok şaşırmıştı. "Kampı nereden--"
"Konu o değil! Ben sadece öylesine biriyim. En azından senin için." Ama ne bekliyordum ki sanki? Şu anda neden böyle bir tepki verdiğimi bilmiyordum. Sadece bağırıyordum, o kadar.
"Sana değer vermediğimi mi düşünüyorsun?" kolumdan tuttu ve beni sarstı. "Ciddi misin? Her gece o hastahaneye gelmeme rağmen? Raiden'a gitme diye baskı yapmama rağmen? Hala bu kadar aptalca mı davranmak istiyorsun? Sana değer verdiğimi daha ne kadar gösterebilirim? Ve bilgin olsun diye söylüyorum, o lanet olasıca kampa seninle gidiyorum! Bu bikiniler senin için!" Yüzümde aptal bir ifadeyle kalakalmıştım. Onun yanındayken duygularımın tamamını ifade edebiliyordum. Her ne kadar saçma olsalar da. Üzgünce gülümsedim.
"Teşekkür ederim."
Bir sorum var, hikaye saçmalaşmaya başladı mı? Eğer öyleyse aklımda büyük olaylar var onları hızlıca ekleyeyim. Lütfem yazmaktan çekinmeyin eleştirilerinizi bekliyorum ^^

Selam minna-san :) yine ben asdfkhjkl Romantik bir bölüm ile daha karşınızdayım. Ayrıca heyecanlı da. Mesela, Sara kim? Yavşağın teki asdasdasd

Multide de Matsuro var :kalp:
Bölüm geç geldiği için gomen. Yapabildiğim kadar hızlı yazıyorum ama dediğim gibi, taşınıyoruz da ara sıra gecikmeler olabiliyor :( Herkesten tekrar özür.
Neyse umarım güzel yorumlarınızın devamı gelir herkesi çooook seviyorum :)

Karanlıktan KurtulmakOù les histoires vivent. Découvrez maintenant