18. Bölüm: Yardım

2.2K 212 16
                                    

Oturup ojemi sürüyordum, Tetsu da kenarda televizyon izliyordu. İşim biter bitmez dışarı gidecektik. Ama acele etmiyordum, aksine anın tadını çıkartıyordum.

"Abin sence de normal karşılamadı mı?" Tetsu bana bakmadan sordu.

"Bilmem." iç çekip tavana baktım. Yanına gidip çıktığımızı söylemiştik o da bir süre düşünmüştü. Bana yıllar gibi gelen sürenin sonunda abim kafasını kaldırmıştı.
"Evlenmeyi falan düşünüyor musunuz?" ben anında kıpkırmızı olmuştum. Saçmalamaya başlayınca Tetsu duruma el attı.

"Oldukça ciddiyiz." bu beni daha da kıpkırmızı yapmıştı. Nefes almam kısa süreliğine durmuştu.

Abim, sonunda kararını açıklamıştı. Ben okulumu bitirene kadar bekleyecektik, bu esnada babam bir süre daha şirkete sahip çıkacaktı. Ama bir şartı vardı tabii; medyanın beni iyi tanıması lazımdı, yani hizmetçi olmam imajımızı bozardı. Artık ben de öğrenciliğe transfer olacaktım. Ama Tetsu'nun hizmetçisi olmayı seviyordum. Ayrıca, bir öğrencinin başka bir öğrenci odasına girmesi yasaktı. Bu da ben ve onun bir süre ayrı olması demekti.

Yani şu an kuralları çiğniyorduk. Ama mutluydum çünkü onunlaydım. Kafamı kaldırdım ve ona baktım. O da bana bakınca gülümsedim. Şaşırmıştı, gözlerini hemen benden ayırdı. Kafasını tekrar bana döndürdüğünde farkedilmeyecek kadar az kızardığını gördüm.

"Böyle kawaii yüz ifadelerini bana aniden gösterme." gülümsedi. Ben de kalakaldım. Ojem bitmişti hızla ayağa kalktım, amacım yüzümün kızarmış halini saklamaktı.

"Ha-hadi çıkalım. Ben hazırım! Ha-ha-ha!" hızla kapıdan fırladım. O da yanıma geldi, biraz solgun görünüyor gibiydi. "İyi misin?" diye sordum.

Bana gülümsedi "Tabii ki." elini omzuma attı. "Hadi çıkalım."

"Okuldan çıkmak yasak değil mi?" hatta bu yüzden beni video dükkanına yalnız göndermişti. Beni takip etmişti ama az kalsın berbat anılar edinecektim. Beni milyarlarca kurtarışından biri daha.

"Babam müdürle bir konuşma yaptı." göz kırptı ben de iç çektim. Nasıl bu kadar rahattı? Sırf beni dışarı çıkarmak için müdüre rüşvet vermişti. Ne zaman büyüyecekti acaba?

~~~

Dükkanlar sokağı, bulunduğumuz şehrin en gözde yeriydi. Her türlü şeyi orada görebilirdiniz. Takılar, kıyafetler, ev eşyaları, meyve, sebze ve ne ararsanız. Hayalim hep burada gezmekti ama hiç müsait olmamıştım. Şimdi hayalimi daha da ilerletip buraya Tetsu'yla gelmiştim. Yüzümden gülümsemem eksik olmuyordu.

Diğer yandan Tetsu oldukça sakindi. Normalde de pek enerjik olmazdı ama bugün farklıydı. Ben soru sormadan benimle konuşmuyordu bile. Ona nedenini sormak istiyordum ama vereceği cevaptan korkuyordum. Görüp, beğendiğim her şeyi ona da soruyordum. Sadece "Güzel" "İyi" "Bu biraz öncekinin aynısı değil mi?" gibi cevaplar veriyordu. Ben de havalı havalı ne olduğunu anlatıyordum.

Yolda Yuri ve Matsuro'yu gördüm. Yuri laf arasında hemen randevuda olduklarını söylemişti. Hem sevinmiştim hem de üzülmüştüm. Onun adına mutluydum ama onunla ilgilenememem beni üzmüştü. Çok kötü bir arkadaştım, bir ara ondan özür dilemeliydim.

Bir anda Tetsu yere düştü. Hemen panikledim, gözlerini açmıyordu. Onu sarstım ama Matsuro beni itti. Onu hemen tuttuğu gibi okula gittik.

~~~

Hastahanede çok yorulduğunu ve ateşi olduğunu söylediler. Demek sabah bu yüzden kızarmıştı ama günün geri kalanında solgundu. Başında oturuyordum, Matsuro olmasaydı ne yapardım bilmem.

Karanlıktan KurtulmakWhere stories live. Discover now