41 bölüm

10.9K 522 21
                                    

Kurdoğlu konağı, içinde bulunduğu yas havasından çıkarken, her şey yavaş yavaş yoluna giriyor, konak sakinleri bu duruma alışmaya çalışıyordu. Aradan geçen bir haftanın ardından, konağın yanan kısmı bi şekilde onarılmış, canan yaptığı hatanın bedelini, ağabeyinin hastalığı ile öderken, melek evde sessiz, sakin, hatta hiç konuşmayan kadına dönüşmüştü. İşlerin başına geçen birce, civan ve aslanın yükünü biraz azaltmak istesede, tecrübesiz oluşu onu zorluyordu. Bir an önce ağabeyinin iyileşip aralarına tekrar katılması için dua ediyordu.

Ayrılık hasreti kar etti cana,
Seher yeli sevdiğimden ne haber,
Selamın tebliğin kutbi cihana,
Seher yeli sultanımdan ne haber?

Bülbül gibi bağlamışım kareler,
Ayrılık derdine nedir çareler,
Merhem kabul etmez dilde yareler,
Seher yeli sevdiğimden bir haber?

Sıtkıyam kalmışım ıssız çöllerde,
Böyle dert bulunmaz gayri kullarda,
Anasız babasız gurbet ellerde,
Seher yeli sevdiğimden bir haber?

Küçük yağız, her şeyden habersiz beşiğinde sallanırken, annesinin ona günlerdir söylediği türkü ile gözlerini kapatmıştı. Savunmasız bu bebeğin en çok ihtiyaç duyduğu şey, anne ve babasının sevgisiydi. Oysa babası, ne onu hatırlıyordu, nede annesini, sadece yaşadığı tramvayı ve çocukluk yıllarını acı çekerek, isyan ederek, hayatı kendisine ziyan ediyordu. Bilmiyordu ki, onu sevenlerin yolunu gözlediğini... Dinmeyen gözyaşları yanaklarını ıslatırken, yavaşça ayağa kalkan melek, oğlunun alnına bir öpücük bırakıp, sesizce odadan çıkıp avluya inmişti. Sevda, yanına gelip oturması için eli ile işaret ederken, iki kadın sadece sessizliği dinliyorlardı. Kısa bir süre sonra, eskimiş ahşap kapının sesi, onların dikkatini çekerken, yerlerinden doğrulup ayağa kalktılar.

Polat ağa, gelinlerine selam verip çardağa geçerken, hemen arkasından gelen amca oğlu şahin ve suratı asık bir civan vardı. İki kadın önce birbirlerine neler oluyor bakışı atarken, "hoş geldiniz." deyip yer minderine geçip oturmuşlardı.

Elindeki tesbihi sıkan civan, şahinle karşı karşıya oturmaktan rahatsız bir ifade ile başını kaldırıp, babasına baktı.

"Hayrola baba, bizim bilmediğimiz ne olaki ağabeyim gelmiş?" dedi.

Polat ağa her ne kadar şahinden haz etmesede, işinde başarılı olduğu için güveneceği tek aday oydu. Üstelik bu teklifi yapan kardeşi zafer olunca, onuda kıramamış ve hemen gelmesi için bilet ayarlayıp getirtmişti.

"Hayır oğul hayır, baranım eyi olana kadar, ağabeyin şahin işin başına geçecek." demişti.

Babasının söylediği söz canını sıkarken, en çokta ağabeyinin yerine geçmiş olması, onu sinirlendirmişti.

Deli Ağa Tamamlandı...Where stories live. Discover now