22 bölüm

15.4K 611 38
                                    

Gün ağarmış güneş yüzünü göstermişti. Bahçede öten horozun sesiyle, konak çalışanları, sultan kadın ve gülsüm kahvaltı için kolları sıvamış, binnaz hanımsız huzur içinde, birbirlerine gülümseyerek masayı kurmaya başlamışlardı. Yavaş, yavaş masadaki yerlerini alan aile kahvaltıya başlamış, sevda kucağındaki küçük kızı güneşi doyurmaya çalışırken söylenip duruyordu.

"Ya kızım niye yemiyon mamanı? Anneye eziyet için mi doğdun sen? "

Herkes onların bu haline gülerken, melek yardımına koşup, güneşi kucağına almış, huysuzlaşan bebeği sevip, yavaşça biberonda ki mamasını yedirmeyi başarmıştı.

"Güneş hanım, sen anneyi neden üzüyorsun? Ben seni yerim ama, aç ağzını geliyor bak."deyip gülümsüyordu.

"Kız melek sen olmasan ben ne yaparım? Sana gelince susup yiyor. Eziyeti anasına ne olacak sıpa!"diyen sevda tatlı tatlı söyleniyordu.

"Yenge, biz prensesimizi sana verelim. Büyüyünce gelir alırız. Sevdada işkenceden kurtulur." diyen civan imalı bakışı ile sevdaya bakmış, çok geçmeden sevda dirseğini yanında oturan kocası civanın karnına geçirmişti.

"Ah yavaş ol. Ne yalan mı? Hep söylenip duruyon ama benim kızım seni yola getirdi bak. Babasının güzeli." deyip küçük burnunu sıkmış, huysuzlaşan bebek ağlamaya başlamıştı.

"Sanki geceleri sen kalkıp bakıyon? Devirip yatıyon kıçını ne haber civan bey." pot kırdığını anlayan sevda "şey kusura bakma baba, ağzımdan kaçtı vallaha" deyip susmuştu.

Polat ağada onların bu haline gülerken, gözü hemen karşısında olan boş sandalyeye takıldı. Ne yaparsa yapsın, binnaz yinede ona hayat arkadaşı olmuştu. Ama bi süre hatasını anlayıp ailesine dört elle sarılmalı diye düşünüyordu.

Zamanla her şey yavaş, yavaş yoluna giriyor, etrafta gizli saklı hiç bir sır kalmıyordu. Binnaz hanımın yaptığı planlar bile ayağına dolanmış, meleği konaktan göndermek isterken, giden kendisi olmuştu. Kader işte, ne yaparsan yap, bir gün yaptığın kötü şeyler hiç ummadığın anda ayağına dolanıyordu.

Polat ağa etrafında çocuklarını görmekten mutluydu. Meleğin de kendisininde sağlığı gayet iyiydi. Baranında yüzü artık gülüyor, yakında birde evlatları olacaktı. Civan, karısı ve küçük kızıyla mutluydu. Bir tek canan ve bircesi vardı. Onları da hayırlısı ile baş göz ederse, daha ne isterim diye düşündü. Daha sonra aklına çarşıda rastladığı kemal bey geldi.

"Birce kızım sana bir talip var."

"Ne talibi baba henüz evlenmeyi düşünmüyorum."

Herkes duyduğu şeyle polat ağanın konuşmasını dinlerken, bircenin verdiği tepkiye şaşırmışlardı. Baran tabağının kenarına çatalını sert bir şekilde bırakmış, başını kaldırıp babasına odaklanmıştı.

Deli Ağa Tamamlandı...Where stories live. Discover now