• o n b e ş i n c i •

5.3K 440 236
                                    

yorum yaparsanız mutlu edersiniz beni. ayrıca medyadaki linkle okumanızı tavsiye ediyorum, iyi okumalar ♡

+





Mira'nın tanıtımının yapılmasından üç gün sonra sırasıyla Hwaran, Yiseul ve Geurin yayımlanmıştı. Hepimizin merak ettiği şey ise bugün benim mi yoksa Woori'nin mi paylaşılacağıydı. Armyler kendi aralarında Yoongi sunbaenin sevgilisinin grubumuzun lideri olduğunu düşünüyorlardı ve Woori bizim liderimizdi.

Yani o ikisi, şimdiden herkesin favorisi olmuştu.

Biz ise bu üç günde müzik videosu için çekimlerimizi tamamlamıştık. Bu yüzden üç gündür gece geç saatlerde yurda dönüyorduk.

Geurin'i izlemeyi kestiğimde bakışlarımı telefonuma indirdim. "Herkes senden konuşuyor," dedim ona. "Yoongi sunbae ile seni yakıştıranlar var." Sabahtan beri yaptığım tek şey Geurin hakkında paylaşılan haberlere ve yorumlara bakmaktı.

Gülüp önündeki enerji içeceğini içmeye devam ettikten sonra bakışlarını bana çevirmişti. "Üzüldün mü?"

"Ne?" Gülüp telefonumu masaya koyduktan sonra omzumu silktim. Sabahtan beri Yoongi ve Geurin'in yan yana olan fotoğraflarını görmekten bıkmıştım. "Senin adına üzüldüm tabii, nefret yorumları alıyor olmalısın."

Başını iki yana salladı. "İkimiz de rapper olduğumuz için öyle yapıyorlar, eminim sen yayımlanınca seni de yakıştıracaklardır."

Dediği şeyi düşündüm, elbette her çıkan üye ile sunbae yakıştırılıyordu fakat Geurin'in bu kadar ilgi toplaması beni garip ve huzursuz hissettiriyordu işte.

"Sen neyle ilgileniyorsun?" diye sordum konuyu değiştirmek için. Yaklaşık yarım saattir aynı benim yaptığım gibi telefonuyla ilgileniyordu ve bunu yeni fark etmiştim. "Sırıtıyordun, gördüm."

Kaşları çatıldığında yalan söyleyeceğini fark etmiştim, Geurin'i çok iyi tanıyordum.

"Sırıtmadım," dedi aceleyle. "Maria, sırıtmadım."

Merakım giderek artarken masaya bıraktığı telefonuna kısa bir bakış attım. "Görüştüğün biri var, değil mi?" diye sordum sinsice gülerken. "Kim?"

"Yok," demişti bu sefer ciddi bir şekilde. Dudağımı dişleyip yapmakla yapmamak arasında kalsam da çevik bir hareketle masadaki telefonunu almış, bildiğim şifresini girmiştim. "Hayır, hayır!"

Elleriyle yüzünü utançla kapattığında heyecanla ekranda duran Seokjin sunbaeye baktım. "Bu ne?" diye mırıldandım kendi kendime. Neye sırıttığını anlamaya çalışıyordum fakat hiçbir şey mantıklı gelmiyordu. Arama geçmişine baktığımda ise sadece sunbae ile ilgili şeyler gördüm.

Telefonunu ona geri verdikten sonra kafama yeni yeni düşünceler geliyordu fakat buna ihtimal vermek istemiyordum.

"Üzgünüm," demişti fısıltıyla.

"Anlamıyorum," dedim çekingenlikle. "Geurin, bana bak." Odamda olmamıza rağmen etrafa birileri var mı diye bakmıştım. "Seokjin sunbaeye bir şeyler mi besliyorsun?"

İçimden bana saçmaladığımı söylemesini diledim fakat başını suçlulukla aşağı yukarı salladığında kesinlikle ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Uzun bir süre sustuk ve bir tepki vermemi bekledik.

"Ne?" diyebilmiştim en sonunda.

Derin bir nefes verirken telefonunu açıp bir şeylerle uğraşmıştı. "BTS'i sevdiğimi biliyorsun," dedi büyük bir suçlulukla. "Ve uzun bir süredir burada staj yaptığımı da.."

ave maria ❀ yoongi    ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin