21. Bölüm

716 53 7
                                    

Selda'nın da dediği gibi kahvaltıda gözler Meri'nin üstündeydi. Zavallıcık utancından kızların bile yanına gidememiş, sürekli evdeki çalışanların peşinde dolaşıp manasızca mutfağa girip çıkıyordu. Masaya Kerem'in henüz gelmemiş olması da, Selda'nın telefonuna dalmış oturuyor olması da, evdeki en yakın olduğu insanlardan destek alamadığı hissine düşmesine sebep olmuştu. Bu güzel insanlar arasında kendini ilk defa savunmasız hissediyordu. Nihayet Kerem'i mutfağın kapısında kendisine gülümserken gördüğünde hem biraz utanmış, hemde rahatlamıştı. Suç ortağı göz kırpıyordu keyifle.

"Günaydın..." Çok güzel, insanın gününü gecesini aydınlatabilecek harika bakışları vardı o anda Kerem'in. Hayranlıkla izliyordu Meri'yi.

"Günaydın... Tek başına kalakaldım Kerem, neredesin?" Mutlu ama sitemli bakışlarla çıkmıştı sesi, neredeyse fısıldıyordu... "Bir de konuşmuşsun herkesle! Bekleyemedin mi biraz, aşkolsun..."

"Aşk olsun... Bence sakıncası yok..." Mutfaktaki diğer iki kadının varlığının hiçbir etkisi yoktu Kerem için, Meri ne kadar sessiz ve gizli konuşmaya çalışıyor olsa da Kerem göğsünü gere gere rahat bir şekilde devam etmişti. Aralarındaki kısa mesafeyi de hemen kapatmış saniyeler içinde küçücük bir öpücük bile vermişti. Kıpkırmızı olup, panikleyen Meri'nin aksine sakin bir şekilde elini tuttu. "Haydi gel..." dedi.

Fısıldaşıp, sessizce gülüşen kadınların bakışları arasında Meri kontrolsüzce Kerem'in peşinden yürümeye başladı. Mutluydu ama çok tedirgindi, avuçları içindeki elini hafifçe çekmeye çalışsa da Kerem aynı anda yüzüne tatlı sert bir bakış göndererek buna izin vermemişti. Bu bir kadının her koşulda, her ortamda kesinlikle isteyeceği türden bir sahiplenmeydi, bir kere daha aklı ile kalbi karşı karşıya kalmıştı. Bir bilinmez başlıyordu. Henüz çözemediği Sevinç ve Mehmet'in bakışları arasında ve emin olamasa da keyifli bir şekilde onları izlediğini düşündüğü Filiz Hanım ve Osman Bey'in sıcak gülümsemesi ile masaya, Kerem'in ve kızların yanına oturdu. Bu ilk anlar hepsi için farklı bir deneyimdi ama masada durumu henüz anlayamamış olan kızların varlığı, tatlı tatlı konuşmaları masanın sessizliğini de, olabilecek bir gerginliği de çoktan dağıtmıştı.

Her zamanki sevimlilikleri ile kahvaltı için nazlanıyorlardı. Meri usulca yönelse de kızlara, kendini hala garip hissediyordu, zaten utancından değil bir şeyler yiyebilmek konuşamıyordu bile. Selda bir yandan, o bir yandan kızlarla ilgilenince biraz rahatlamış oldu. O da Kerem gibi bir şekilde destek vermişti Meri'ye. Nihayet kahvaltı bitince, kızlar da izin isteyip masadan kalkınca Meri yine bir tedirginlik yaşamış ne yapacağını şaşırmıştı ki Kerem annesi ve babasının da olduğu masada kimseye belli etmeden usulca elini tutarak onu sakinleştirmiş, kalkmasına mani olmuştu. Keyif çayları içiliyor gerçek bir sohbet başlıyordu. İşte o anlarda Filiz Hanım kibarlığı, asaleti ve yaşının tüm olgunluğu ile söze başladı. Zaten hepsinin beklediği ve aslında bir şekilde mutlaka açılacak konu için ilk adımı atmış oldu.

"Kerem'cim anneciğim ne kadar keyiflisin bu sabah böyle?" Gözleri ile de gülümserken, Osman Bey'e de küçük bir bakış atmıştı, elinde tuttuğu çay fincanı ile tatlı tatlı oynuyordu. "Büyük haberi bizimle de paylaşmayacak mısın artık?"

"Keyifliyim annecim, kesinlikle. Haberi almışsın sen zaten..." Kerem'de annesine göz kırparken, Meri aralarındaki bu güzel iletişime, saygıya hayran kalmıştı. Aklına bir sürü düşünce üşüşmüştü, çoğu insanın, evlerindeki bir çalışanla kendi çocuklarının ilişkisi olduğunu öğrenince göstereceği tavır çok daha farklı olabilirdi ama bu aile gerçekten maddi tüm imkanlarına, sosyal statülerine rağmen mütevazi ve alçakgönüllü davranmış, duruma ani ve çirkin bir tepki vermemişlerdi. Bu herkesin gösterebileceği bir olgunluk değildi. Meri her ne kadar kendini hiçbir yönden eksik hissetmiyor olsa da, saniyeler içinde şükretti bu duruma düşmemiş olmasına. Bu kibar ailenin talihsiz bir aşağılamasına maruz kalsaydı nasıl davranacağını, ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Tekrar Kerem'in elini gizlice sıkmasıyla daldığı düşüncelerinden çıktı. Tekrarlıyordu Kerem...

MeriWhere stories live. Discover now