''Jimin'i seviyor musun?''

''Tabi ki seviyorum.''

''Mesela neyini seviyorsun?''

Gerçekten Jimin'e başka duygular beslediğimi düşündüğü için böyle sorular soruyorsa yüzüne yüzüne bağırırım, aptal ben seni seviyordum diye. 

''Bir kere çok yakışıklı ayrıca vücudu da çok iyi. Onun dışında çok kibar,anlayışlı,sakin,tatlı...''

Lafımı bitirmeme izin vermeden konuşmaya başladı.

''Ne güzel işte tam senlik bir erkek bence uyumlu bir çift olursunuz.''

Tek kaşımı yukarı kaldırıp boş boş yüzüne baktım. Ben seni severken sen bana Jimin diyorsun ah gerçekten kafayı yiyeceğim. Jimin'in arabaya binmesiyle bakışlarımı Yoongi'den çektim. Jimin sigara paketini Yoongi'ye uzattı ve arkasına yaslandı. 

Okula geldiğimiz de Yoongi arabayı bizim okulun bahçesin de durdurup inmemizi bekledi. Herkes bahçedeydi ve bize bakıyordu,gerçekten çok utandım. Jimin saatine bakıp bize döndü.

''Benim ders başlıyor, sonra görüşürüz.''

Jimin'e el sallayıp arabada durmaya devam ettim. Bir anda Yoongi'nin sinir bozucu kahkahası ile ona dönüp ona baktım.

''Bilerek yaptın dimi? Sırf beni zor duruma sokmak için.''

''Bardağı kafama atmadan önce düşünseydin onu. Hadi şimdi in.''

Yoongi'ye cevap vermeme gerek kalmadan kapım açıldı. Bu Yu Jin'di.

''Eun Mi beni Yoongi ile yanlız bırakır mısın?''

Son kez Yoongi'ye bakıp sinirli bir şekilde arabadan indim. Arkama bakmadan yürürken arabanın hareket etme sesini duyunca uzaklaştıklarını anladım.

Bu sonsuza kadar böyle devam edecekti işte. Yu Jin istediği zaman Yoongi'ye yaklaşıp istemediği zaman böyle defolup gidecektim. Yu Jin olmasa ne olacakti ki zaten sonuçta Yoongi beni sevmiyor, kötü davranıyordu ve bunun sebebini bile söylemedi bana. 

Ağlamamak için derin bir nefes aldım ve üniversitenin bahçesine geçip oturdum. Derse girmek gram içimden gelmiyordu. Telefonumu ve kulaklığımı çıkardım, rastgele duygusal bir müzik açıp dinlemeye başladım. Kollarımı masaya, başımı da kollarıma koyup öylece yatmaya başladım. 

....................................

Gözlerimi açtığım da bana sarılmış vaziyette olan Jimin'i görünce çok şaşırdım. Burada uyuya kalacağımı hiç tahmin etmiyordum. Ben yerimde doğrulunca Jimin'de gözlerini açıp başımı göğsüne yatırdı.

''Günaydın uykucu.''

Üstümde hissettiğim ağırlıkla üzerime baktım. Jimin kot ceketini üstüme örtmüş. 

''Hava esiyordu üşütme diye örttüm.''

Gözlerimi yarım yamalak açabilmiştim ama Jimin'in bu hareketlerinden dolayı ağlayabilirdim. Her zaman yanımda olması beni çok mutlu ediyordu özellikle mutsuz olduğum zamanlarda. Uykum biraz açılınca gülümseyerek ona baktım ve yanağından öptüm.

''Teşekkür ederim Jimin.''

''Önemli değil.''

Jimin'le beraber gülerken başımı sağa çevirdiğim de karşım da oturan Yoongi ile göz göze geldim. Çok güzel ya şimdi iyice yanlış anlayacak her şeyi. Zaten Jimin'le aramızı yapma meraklısı anladığım kadarıyla şimdi buda üstüne hiç iyi olmadı. 

''Ben gideyim isterseniz?''

''Saçmalama nereye gide....''

Lafımı bitirmeme izin vermeden masadan kalkıp içeri doğru gitti. Jimin'e öylece bakakalmıştım. Jimin ise zoraki bir gülümseme atıp bana baktı.

''Yu Jin ile biraz tartışmışlar sanırım ona sinirli. Senlik bir durum yok merak etme.''

Başımı anladım dercesine sallayıp üşüdüğüm için biraz daha Jimin'e yanaştım. Kim ne derse desin ya da yanlış anlarlarsa anlasınlar umurumda değil Jimin benim için kısa zaman da çok özel bir insan oldu. 

İçten içe düşünmemeye çalışsam da Yoongi ve Yu Jin'in neden kavga ettiğini merak ediyordum. Aramız eskisi gibi olsaydı bunu Yu Jin'e sorardım ama ona kırgınım bu yüzden sormayı geçtim yanına bile gitmiyordum. 

''Yine ne düşünüyorsun?''

Karşım da Namjoon'u görünce refleks olarak Jimin'den uzaklaşıp yerimde doğruldum. Bir kişinin daha yanlış anlayıp imada bulunmasını kaldıramazdım. Önce Jimin'e sonra da Namjoon'a bakıp gülümsedim.

''Hiç öyle her zaman ki şeyler.''

''Anladım.. Bu arada Yu Jin'i gördün mü?''

Evet en son gördüğüm de Yoongi ile arabaya binmişti demem gerekiyordu ama Yu Jin'i sevdiğini bildiğim halde bunu ona söylemek zor geliyordu.

''Hayır görmedim.''

Jimin'in alttan alttan bana baktığını hissedebiliyordum. Yalan söylediğim için baktığına emindim. Namjoon ''Tamam o zaman görüşürüz sonra.'' diyip masadan kalktı.

Jimin konuşmak için ağzını açmıştı ki parmağımla dudaklarına bastırıp susturdum. 

''Niye yalan söyledin diye hiç sorma uzun hikaye.''

''Tamam öyle olsun bakalım.''

Jimin'e gülümseyip ayağa kalktım.

''Ben lavaboya gidip geliyorum.''

''Tamam.''

Üstüme örttüğü ceketi alıp üstüme giydim ve lavaboya doğru yürümeye başladım. Üst katta da lavabolar vardı ama genelde dolu olduğu için alt katta kini tercih ettim. Kapıyı açmak için elimi kapı kulpuna attığım sırada kolumdan çekiştirilmemle biraz tökezleyerek geriye doğru adım attı. 

Min Jee karşımda dikilmiş pis pis sırıtıyordu. Bu kız bir gün elimde kalacaktı hadi hayırlısı. 

''Ne var niye sırıtıyorsun?''

''Seninle aynı kaderi paylaştığımız için sırıtıyorum.''

Ne demek oluyordu bu şimdi? Ben bu salakla aynı kaderi paylaşıyor olamazdım herhalde. O kimsenin yanında istemediği gıcık bir tipti. Ellerimi göğüs hizamda birleştirip bir adım yaklaştım.

''Uzatma da söyle. Seninle aynı kaderi paylaştığımız konu ne ?''

''İkimiz de Yoongi'ye aşığız. Seni fark etmedim mi sandın.''

İtiraz etmek için konuşmaya çalıştığım da beni dinlemeden konuşmasına devam etti.

 ''Ona farklı gözle bakan her kızı fark ederim ben Eun Mi ve senin bakışların aynı benimkiler gibi.''

Oy vermeyi unutmayınn...💜🙆

Öpüldünüz...💜🙆

Side School  /Min Yoongi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now