14. Bölüm

4.6K 446 174
                                    

İYİ OKUMALAR.....💜

Tae kolumdan tutup beni yolun ortasında durdurdu. Yüz ifadesinden şaşkın olduğunu anlayabiliyordum. Elini ağzını tam kapatmayacak şekilde yüzüne götürdü.

''Kime? Jimin'e dimi?''

''Kim olduğu önemli değil. Derdini söyle dedin bende söyledim konu kapansın.''

Yoongi olduğunu söyleyemezdim, arkadaşının sevgilisi o farkında mısın? diye çıkışırdı. Tae'yi beklemeden kendi kendime yürümeye devam ettim. Arkamdan geldiğini fark etmem uzun sürmedi. Eve gelene kadar ikimizin de ağzını bıçak açmamıştı. Çantamdan anahtarlarımı çıkarıp kapıyı açtım. Tae'nin beni konuşmak için yanına çağırma ihtimaline karşı elimi esniyormuş gibi ağzıma götürdüm.

''Ben yatıyorum çok uykum var.''

Her ne kadar numara yaptığımı anlasa da başıyla beni onaylayıp yukarı çıkmamı izledi. Odama geldiğim de elimde ki her şeyi bir kenara bırakıp kendimi yatağıma attım. Fark ediyorum da her geçen gün benim için daha kötü bir gün oluyor. Her ne kadar olmayacağını bilsem de yarının güzel geçmesi dileğiyle....

........................................

Sabah güneşinin yüzüme vurmasıyla tatlı uykumdan uyanıp okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Her zamanki gibi rahat bir şeyler giyip evden çıktım. Yu Jin'lerin evinin önüne gelene kadar bu gün ne yapacağım hakkında düşünüp durdum. Acaba öğlen üniversitenin kantinine gitmesem mi? Yoongi'yi görmek bana acıdan başka bir şey kazandırmayacak çünkü. Birkaç adım daha atarken Yu Jin'in sesiyle ona dönüp baktım. O kadar dalgınım ki onu almadan az kalsın okula gidiyordum.

Aslında Yu Jin'e son derece kızgındım. Yanımda bir var bir yok. Şu son zamanlar da başka şeylerle fazlasıyla meşgul. Yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirip beraber okula yürümeye başladık. Yol boyunca Yu Jin benimle konuşmaya çalışmıştı ama cümlelerimi hep kısa kesip susmayı tercih ettim. Okula geldiğimiz de bu sefer yatmak yerine ders dinleyecektim çünkü yatarsam Yoongi'yi düşünüp duracaktım.

................................

Öğle arası olduğun da yerimden milim hareket etmemiştim, etmeyi de düşünmüyordum ama Yu Jin'in ısrarı sonucunda yine kantine geldik. İçeri girdiğim de Jimin ve Yoongi her zaman ki yerlerinde oturuyordu. Dün Jimin'i yanımdan göndererek kalbını kırdığımı düşünüyordum aslında bunun için bir özür dilesem iyi olurdu. Yu Jin'le yavaş adımlarla yürüyüp masaya oturduk. Yoongi'ye hiç bakmadan direk Jimin'e bakıp hafif tebessüm ettim. 

Aslında bana her zaman ki gibi bakıyordu, alınmış gibi de değildi. Elini önüme gelen saçlarıma götürüp kulağımın arkasına götürdü.

''Daha iyi görünüyorsun.''

Sesi çok yumuşak çıkmıştı. Jimin'in insanın halinden anlaması gerçekten çok hoş. Başkası olsa beni kovdun yanından deyip saatlerce tirip atardı. Bu tatlılığına daha fazla dayanamadım ve kollarımı kocaman açıp Jimin'in beline sarıldım. Biraz duygusaldım ve birinin yanımda olması iyi hissettirmişti. Sonuçta yakın arkadaşımdan göremediğim ilgi ve alakayı Jimin'den görüyordum. 

Jimin'de bana sarılıp çenesini başıma koydu. Bakışlarım bir anda bize kitlenmiş olan Yu Jin ve Yoongi'ye kaydı. İkisi de şaşırmış gözüküyordu. Ne var yani insan arkadaşına sarılamaz mı? Bir süre sonra Yoongi hiçbir şey söylemeden masadan kalkıp gitti, tabi peşinden Yu Jin'de. Jimin'e dönüp baktığım da oda ne olduğunu anlamamış gibi bakıyordu.

''Bu çocuk beni deli edecek. İnsan bir şey söyleyip kalkar masadan.''

''Yoongi işte Jimin fazla takma.''

Side School  /Min Yoongi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now