Tarih 16 . 09 .1989 u gösteriyordu . Elimde kahvem ile ordan oraya geziniyordum . Açtığım radyoda çalan klasik müzik ile daha iyi hissediyordum . Sanırım bugün gerçek hayatımdaki son kişiye de ister istemez veda etmeliydim
Son kez kapıyı çaldım .
"Girebilirsin"
Yorgun düşmüş olduğumu belli edercesine kapıyı yavaşça açıp içeri girdim . Üzerime günlük evde giydiğim siyah ceketimle buraya kadar gelmiştim . Sanırım delirmiştim . Hayır hayır ben zaten deliydim .
Bir yandan sağ elinde tuttuğu kağıtlara bakıyordu . Bir yandan da bana oturmam için işaret ediyordu . Kafasını kağıtlardan hiç kaldırmayarak seslendi .
"Seni buraya getiren sebep nedir Park Jimin ? Hemde randevun yok iken"
Yüzümde saçma sapan samimiyetsiz bir gülümse ile cevap verdim .
"Veda etmem gerekiyordu"
Şaşkın gözlerle kağıttan gözlerini devirip bana doğru baktı .
"Evet artık randevuların bitti fakat bunu yapman beni epey şaşırttı,teşekkürler"
"Haklıydınız herşey bir rüyadan ibaretti"
Kağıtları yavaşça masaya bırakıp arkasına yaslandı ve bana doğru bakmaya başladı .
"Sen gerçekten haklıydın ve artık gitmeliyim sanırım herşey için teşekkürler .
........
Girdiğim marketin kokusu ile birkaç kez öksürüp alacağım şeylerin reyonuna doğru ilerledim .Duş köpüğü ✔
Keskin bir bıçak ✔Şaka yapmıyorum bunlar benim içindi .
Eve geldigimde saat geç olmuştu küveti sıcak su ile doldurup duş köpüğünü döktüm . Çok rahatlamıştım . Uyumamak için gözlerimi iyice açıyordum . Uykum yoktu kestiğim bileklerimden boşalan kan ve ölümün daha da yaklaştığını hissediyordum .
"Neden bu kadar geç geldin Jungkook"
Elimi tutarken gözlerinden akan yaşları görmezden geliyor gibiydi .
"Seni çok özledim neden bu kadar geç geldin !! "
Boğazım patlayana kadar bağırıyordum . Ağzımdan dökülen kelimeler göz yaşlarım kadar yavaş değildi . Elimi salıp göz yaşlarını silip yeniden tuttu . Elindeki ıslaklığı hissedebiliyordum .
"Beni kaybettin Park Jimin fakat şimdi geri döndüm"
Artık ağlamıyordu daha da mutlu gözüküyordu . Elinde tuttuğu bıçağı bir kenara attı ve beni kucağına aldı .
"Artık benimlesin sonsuza kadar"
Katilimin kucağında mezarlığın karanlıklarında ilerlerken bu adama daha da sıkı sarılıyordum .
"Özür dilerim Jimin"
Bedenimi yavaşça tabuta bıraktı ve parmağıyla sessiz olmamı söyleyen bir işaret yaptı .Tabutun kapağını kapatmadan önce son kez yüzüme bakıp gülümsedi. Gözünden akan yaşları yüzümde hissedebiliyordum .
"Seni Seviyorum Jeon Jungkook"
"Hoşçakal Park Jimin , Hoşçakal"
YOU ARE READING
160989
FanfictionBu benim günlüğüm . Onunla geçirdiğim güzel günler anılar . Başrolde sadece o ve ben varız . Ve tarih 1987 öldürülmeden 2 yıl önce öldürülmeme sebep olan o yıl . Fakat pişman değilim onu seviyorum ve seveceğim . O da beni seviyor biliyorum . Ve her...