-1-

32.6K 1.7K 2.8K
                                    

"Sayfa 52'yi açın."

Yavaşça felsefe kitabının sayfalarını çevirirken bir dersin daha ne kadar sıkıcı olabileceğini düşünüyordu Jimin. Bunak öğretmenlerinin kırk dakika içerisinde yaptığı tek şeyin iki saniyede bir öksürerek kitap okumak olması can sıkıcıydı. Uyumak istiyordu fakat Bayan Lee'nin başına dikileceğini, ona zorla pasaj okutacağını bildiği için dayanmaya çalışıyordu.

"Sıkıntıdan patlayacağım sanırım."

Hoseok, kapanmak üzere olan gözlerini ona çevirdi ve başını salladı. Zaman geçmiyordu sanki. Lavaboya gitmek için izin isterse belki beş dakikasını orada geçirip dersten kaytarabilirdi.

"Bayan Lee?"

Elini kaldırıp yaşlı kadına seslendiğinde Bayan Lee ona döndü hızlıca. Her hareketi yavaş olan kadın, biri ona seslenince nasıl böyle bir atak yapabiliyordu anlamamıştı. Yapmacık bir şekilde gülümsedi;

"Yüzümü yıkamaya gidebilir miyim?"

Kadın uzun süre baygın bir şekilde ona öylece bakmış, hiçbir şey dememişti. Kızacağını tahmin edip başını eğecekti ki, başını salladığında derin bir nefes aldı. Bu kadını anlamıyordu, madem izin verecekti, neden öyle bakmıştı? Sorgulamayı bırakıp hızla ayağa kalktı ve sınıfın ona iğneleyici bakışları eşliğinde hızla kendisini dışarı attı.

"Manyak kadın.."

Kendi kendine söylendikten sonra lavaboya doğru ilerlemeye başlamıştı. Dersten kaytarmak için yavaş yürüyor, bilerek en uzaktaki tuvalete gidiyordu. 

Sonunda koridorun sonundaki tuvalete geldiğinde kapıyı ittirdi ve bomboş olduğunu görünce rahat bir nefes aldı. Kendisiyle başbaşa kalmanın en güzel yanı, uzun süre aynaya bakarak kendi kendine konuşabilmesiydi. Aynanın karşısına geçti, uykusuz görünüyordu. Normal bir insan gibi olamamak, onu bazen yorabiliyordu.

Tamamen tesadüfen keşfettiği ve işine bir hayli yarayan doğaüstü bir yeteneğe sahipti; zamanı geri alabiliyordu.

Bunu birine söylerse ona güleceklerini ve asla inanmayacaklarını biliyordu ve bu yüzden de bir hayli içine kapanıktı Jimin. Doğuştan olan fakat bunu kullanmayı henüz öğrendiği yetenek, akıl alır gibi değildi. Pişman olduğu bir konuda zamanı geri alabilmek için elini kaldırması ve odaklanması yetiyordu, çılgınca bir yeteneğe sahipti ve bu ailesinde kimsede yoktu. Nereden geldiğini, nasıl bedenine yerleştiğini ve dünya içinde neden böyle bir konumu olduğunu bilmiyordu fakat, zaman tanrısı olmak şaşırtıcı olduğu kadar eğlenceliydi. İlk keşfettiğinde delirdiğini sanmıştı fakat, gerçekten de oluyordu. Hiçbir şey hayal ürünü değildi.

Park Jimin, evrenin ona verdiği doğaüstü yetenek sayesinde zamanı geri alabiliyor ve belirli pişmanlıklarından kurtulabiliyordu.

Gücü belirli bir yere kadardı ve henüz günler, aylar veya yıllar öncesine kadar zamanı geri sarmayı bilmiyordu. Şu anlık, doğanın ona verdiği bu mucizevi gücü basit işlerde kullanıyordu ve dünyanın işleyişini bozmamak için fazla kullanmamayı tercih ediyordu. Musluğu açıp avcuna yeterli derecede su doldurdu ve yüzüne çarptı. Aynı işlemi birkaç kere daha yaptıktan sonra musluğu kapatmış ve saçlarını geriye atmıştı.

Tuvalet kapısının açılmasıyla irkildi ve geri çekildi. Ne zaman kafasını dinleyeceği bir ortama girse birisi geliyor ve her şeyi mahvediyordu. Onların sınıfından huysuz bir çocuktu, ismini bilmiyordu. Diğerleri kadar çok bulaşmasa da bazen laf atıyordu. Umursamadı ve ondan başka bir şeylerle ilgileniyormuş gibi görünmek için saçlarıyla oynamaya başladı. Çocuk umursamışa benzemiyordu.

God Of Time | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin