1. Bölüm

513 213 40
                                    

Ailemi, arkadaşlarımı ve yıllardır yaşadığım şehri bırakmanın hüznünü taşıyarak uçağa bindim.

"19.00 Ankara-İzmir uçağı 10 dakika sonra kalkışa geçecektir."

Anonsu duyunca kulaklığımı taktım. Hem üzgün, hem de heyecanlıydım. Üzerimdeki duyguların tarifi imkansızdı.

Uçağı kaçırmamak için koşuşturup durmuştum. Bu yüzden yorgundum ama uyuyamıyordum. İçim içime sığmıyordu. Yapacak bir şey olmadığı için bir saat boyunca müzik dinleyip bulutları izledim. Ama bu benim için şikayet edilecek bir şey değildi. Bulutları yukarıdan izlemek güzeldi. Müzik dinlemekte güzeldi. Uçak korkumda yoktu zaten. Bu yüzden güzel bir yolculuk oldu.

Valizimi alıp havalimanın kalabalığında etrafı tarayarak dolaşmaya başladım. Ömer görünürlerde yoktu. Buraya üniversite okumaya teyzemlerin yanına gelmiştim ama teyzemlerle kalmayacaktım. Ömer'in ısrarları ve daha çok zorlamaları sonucu ayrı eve çıkıyorduk. Zaten beni de bu yüzden istiyordu. Beş dakika kadar boş boş dolaştıktan sonra karşıdan gelen Ömer'i gördüm. Adımlarımı hızlandırdım. O da beni fark edince hızlı hızlı gelmeye başladı.

Daha sarılmadan "Sonunda bi işe yaradın bücürük." dedi. Sevinç nidaları atarken bir yandan da omuzlarımdan tutmuş beni sarsıyordu. Yüzümü buruşturup "Bana bücürük deme. Altı üstü aramızda iki yaş var." dedim. Sonrası sıkı sıkı sarılmaydı zaten. Ayrıldığımızda alnına vurup "Eşşek." dedim. Gülerek elini omzuma attı, yürümeye başladık.

Ömer beni ilk önce teyzemlere götürdü. Ben bugün burada kalmayı umarken Ömer çoktan planlar kurmuştu. Ben üç aydır görmediğim teyzemle sohbeti uzatmaya çalışırken Ömer bitirmeye çalışıyordu. Eniştem iki dakikalığına balkona çıkınca Ömer tarafından zorla kaldırıldım.

Şimdi yeni evimize gidiyorduk. Gerçek olduğuna inanması zordu cidden. Ömer'e bakıp sırıttım ama o bunu fark etmedi. Ömer üniversite 2. sınıfta turizm işletmeciliği okuyordu. Teyzem eniştemin işleri dolayısıyla İzmir'e taşınmıştı ve bu en çok da benim işime yaramıştı. Her yaz gelip doyasıya tatil yapardım. Ailemden uzak kalmaya her ne kadar alışkın olsam da garipti.

Araba durduğunda heyecanla sağıma soluma baktım. Ömer'le birlikte arabadan indik. Önünde durduğumuz ev tam seçemesemde 4 katlı beyaz bir binaydı. Ömer valizle arkamdan gelirken bende açık olan bina kapısından girdim. Asansöre binip 4. kata basmıştı bile. 11 numaralı dairenin anahtarını bana verdi. Heyecanla kapıyı açtım. İçerisi geniş kare bir koridora açılıyordu. Hemen solda mutfak ve salon vardı. Deterjan kokularında yeni temizlenmiş olduğu belli oluyordu. Güzel eşyalarla dekore edilmişti. Karşıdaki odada beyaz bir oda takımı vardı. Sanırım bana ayrılan oda burasıydı. Sağa bir koridor daha açılıyordu. Bir oda ve banyo, tuvalet vardı. Oda da kahverengi mobilyalar vardı. Kendinin banyosu ve balkonu da vardı. Birde yatağın kenarında valiz duruyordu. Bu odayı kesinlikle Ömer'den alacaktım. Kıyafet dolabını açtım, boştu. Güzel daha yerleşmemişti. Kendimi yatağa atıp "Ben uyuyorum." dedim. Arkamdan gelen Ömer bana şaşkınlıkla bakıp "Hayır, kalk ne uyuması saat daha on bir bile değil!" diye bağırdı. İstemsizce saate baktım.

22:58

"İki dakika var." dedim.

"Hı?" Saçma tepkisine gülerken ayağa kalktım.

"Oyalanmadan değiştir üstünü, seni bizimkilerle tanıştırayım."

Bu resmen eziyetti. Ne kadar itiraz etsem de dikkate almadı. Ben de mecburen üzerimi değiştirdim ama Ömer yaklaşık 5 dakikadır yanıma gelmişti. Belki uyuyo numarası yaparak yırtabilirdim. Denesemde başarısız oldu. Son çare yalvarmaya başladım. Ne yapayım yeni insanlarla tanışmaktan nefret ediyordum.

SON DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin