EXO VE TEPKILERI

EXO VE TEPKILERI Part2

Minseok: seni üzgüduğünün farkındadır. Kalbini tekrardan geri kazanmak için aldığı tek taş ile geri döner. Eve geldiğinde hayatım ben geldim. Neredesin ? Der. Koltuğa oturur. Kafasını masaya doğru çevirdiğin de zarfı görür açıp okumaya başlar. Bu doğru olamaz. Havalanına gelir, seni gördüğün de, sesini yukseelterek " Herkes beni dinleyebilir mi? Lütfen! (Sesi duyar duymaz ona doğru dönersin) Öncelikle sizlere rahatsızlık verdiğim için özür dilerim. Ben çok büyük bir suç işledim.  Sevdiğim kadının, kalbini kırdım. Ve bu yüzden o da beni terk edip, gidiyor.. Anlayacağınız ben ona istediği hiç bir seyi veremiyorum. Her neyse, Şu kadını görüyor musunuz? Işte bu kadın benim çocuğumu taşıyor.  Yakında bana bir evlat verecek. Herkesin bilmesini isterim ki. Ben onu çok seviyorum. Cebinden çıkardığı tek taşı eline kavradığı gibi yere diz çöker. Bunun için çok geç kaldım. Farkındayım.  Ama beni bugün  bağışlamanı istiyorum. Herşeyi unutup , baştan başlayalım. Sen de var mısın? Kabul edersen , benimle evlenir misin? (Ona doğru koşarsın, ıkinizde ağlıyorsunuzdur.  Boynuna atlar sonra öpersin  Ve sonsuza dek EVETTTTT!!!

Lay: Bu nedemek oluyor şimdi ? Seni trafikte yakalar.  Taksinin camını tiklatarak inmeni söyler. Bu ne şimdi ? Herşeyi ortada öylece yarım bırakıp gidecek miydin ? Bizi silip atacak ve sonra çekip gideceksin ! Var mı öyle bir dünya! Bana hesap vermek zorundasın. Neden gidiyorsun ? Dur ben söyleyeyim. Dün ettigimiz kavgadan dolayı dimi. Ben çok mu mutluyum sanıyorsun. Senden sonra kendimi nasıl hissettiğim hakkında hiç bir şey bildiğin yok. Madem gitmeye kararlisın. Şunu da bilmeni istiyorum ki ben alzheimer bile olsam sadece seni hatırlayacağım. Özellikle bu sahneyi hiç unutmayacağım... Taksinin kapısını acar bin haydi yolun açık olsun.. Boynuna sarılır ve özür dilersin.  Tabi gitmekten vazgeçersin..

Tao: bugün olmaz. Gidemezsin... Sen trafiğe takılmışsındır. Tao oraya senden önce varır. Gelmeni bekler. Sen geldiğinde karşına çıkar. Sen ne zamandan beri bensiz bir yerlere gider oldun? Daha da önemlisi beni umursamaz oldun ? Bana bak gözlerime. Bana bunu neden yapıyorsun? Seni sevdigimi bildiğin halde neden hasar veriyorsun bana..Sana..  Hatam neyse söyle, telafi edeyim ama sende gitme nolur...

D.O: Hiç bir şey demeden evden çıkar. Oraya geldiğinde seni arar ama bulamaz. Olduğu yerde diz çöküp ağlamaya başlar. Gitti...Çok geç kaldım. Onu durduramadım... Onu görürsün.  Yanına diz çöküp sırtını sıvazlarsın. Gidemedim. Seni bırakamadım. Ne olur affet beni. Götür beni buradan evimize gitmek istiyorum. Ayağa kalkıp sarılırsınız . Sen de beni affet... der elele tutuşup gidersiniz...

Kris : Içeri girer girmez zarfı görüp okur. Umarim gitmemissindir. Oraya vardığın da  kafeterya da oturduğunu görür ve oda karşına geçip oturur.  Bir korkak gibi, alıp başını gidiyorsun demek! Benden , bizden vazgeçerek. Senin için bu kadar kolay ha! Sen kararını vermişsin. Bu saatten sonra benim nedeme mi? Bekliyorsun ki. ( duygu sömürüsü yapıyor, yoksa içi içini kemiriyor.)  Hoscakal. Masadan kalkar arkasını dönüp gitmeye koyulur ama iki adım sonra duraksar. Tekrar sana doğru koşarak seni kucaklar ve seni hiç bir yere göndermeyeceğim...

Luhan: Çok sorumsuzca. Istediğin yere git benden kaçamayacaksın. Nereye gizlenirsen gizlen seni bulur çıkarırım oradan.. Havaalanına gelir. Seni görür ve kolundan sertçe çekiştirerek " Hiç bir yere gitmiyorsun. Izin vermiyorum. Sırf kendini düşünüp çekip gidemezsin öyle. Anladın mı ? Beni! Sana yetişemeseydim eğer insanlara ne derdim , ailemin yüzüne nasıl bakabilirdim? O oyunları tek başıma nasıl oynayabilirdim. Sensiz nasıl dans edebilirdim ? Daha da önemlisi seni nasıl unutabilirdim ? Sonra dudağına küçük bir öpücük kondurur. Seni gitmekten vazgeçirir.. seni....

Umarım beğenirsiniz ❤💕