8| Doksan altıncı oda vakası

Start from the beginning
                                    

"Oğlum nerede?" Sorduğu soru ile kısa bir an afallamıştım. Boğazımı temizleyip hastaya baktım.

"Oğlunuz?" Soruma karşılık göz devirmişti. Neler oluyordu?

"Seni buraya gönderen adam işte! Kim Taehyung'dan bahsediyorum!" Sesini hafifçe yükselttiğinde irkilmiştim. Fena mahçup olmuştum.

"Üzgünüm.." ismine bakmak için dosyaya baktığımda.. Ellen Roth? İsmi görmemle yüzümü kadına çevirmiştim. Sinirle dişlerini dudaklarına bastırıyordu. İsmi Amerikan bir isim olması ve Koreli olması?

"Seni buraya oğlum mu gönderdi! Ne şaşkın insansın sen ya. Seni şikayet edeceğim." Şaşkınlıktan dört açılmış gözlerimle karşımdaki kadını izliyordum. Bay Kim'in annesi olma olasılığı cidden ne kadardı?

"Ü-Üzgünüm Bayan Roth. Bay Kim birazdan burada olur." Hafifçe eğildiğimde yüzünde gülümsemeler açmıştı. "İyi tamam, affettim seni! Tavşana ne kadar da çok benziyorsun sen" kıkırdamaya başladığında korktuğumu hissetmeye başlamıştım. Neredeydim ben!?

Konuşmama gerek kalmadan Bay Kim, beyaz önlüğü ile -bir nevi tüm asaleti ile- odaya giriş yapmıştı. Kısa bir an bana bakmış, ne oldu dercesine kafa sallamıştı. Avcı görmüş tavşan gibiydim şu an!

"Aha! Oğlum da geldi." Bayan Roth, oğlu olduğunu söylediği Bay Kim'i gördüğünde kocaman gülümsemişti. Doktor, ağır adımlarla yanına varıp ellerinden tutmuştu. Refakatçi koltuğunu, hasta yatağına yaklaştırıp annesinin(!) yüzüne ciddi bir ifade ile bakmaya başladı.

"Sana kızgın olduğumu biliyorsun değil mi Anne?" Sanırım şu an kafayı yiyeceğim.

"Bana kızma oğlum, uzun zamandır gelmiyordun. Bu defa da ben geldim." Orta yaşlardaki kadın hafifçe dudak büzdüğünde Bay Kim, derin bir nefes vermişti.

"Yine de kendine zarar vermemeliydin. Ya ciddi bir şey olsaydı!?" Hafifçe sesini yükselttiğinde hala şaşkınlıkla izliyordum.

"Ö-öyle deme oğlum. Oradaki insanlar çok kötü. Sana gelmeme izin vermediler..." başını eğdiğinde devam etmişti. "Ben de bileklerimi kestim. Sırf seni görebilmek için." Kadının gözleri dolduğunda Bay Kim, kadının çenesinden tutup göz göze gelmelerini sağlamıştı. "Öyleyse anlaşma yapalım, Anneciğim. Ben düzenli olarak seni ziyarete geleyim, sen de oradaki adamlara zorluk çıkarmadan iyileş. Tamam mı?" Şefkatle çıkan sesiyle büyülenmiş bir şekilde onu izliyordum. Kadın, yeniden kocaman gülümsediğinde elleriyle söz işareti yapmıştı. "Söz! Akıllı olacağım." Bay Kim'de karşılık olarak söz işaret yapıp gülümsemişti.

Olayları bu defa far görmüş tavşanmışçasına izlerken içeriye uzun boylu, kızıl saçlarıyla kusursuz görünen Doktor(!) görünümlü biri girmişti. Bay Kim ile göz göze geldiğinde kocaman gülümsemişti. Bay Kim de aynı şekilde gülümseyip ayağa kalkmıştı.

"Hoşgeldin Ho-" bize kısa bir bakış atıp devam etmişti. "Bay Jung." İkili uzunca el sıkıştıktan  sonra Bayan Roth söze girmişti.

"Hemen mi gideceğim." Çıkardığı ağlak seslerle şaşkınca Bay Jung'a bakıyordu. Bay Jung, gülümseyip kafasını iyi yana sağlamıştı. "Nasıl olduğunu görmeye geldim Bayan. Oğlunuzla biraz daha konuştuğunuzda hep beraber gideceğiz." Bay Jung'un güzel gülümsemesine uzunca takılı kalmıştım. Bay Kim, boğazını temizlediğinde hızla ona dönmüştüm. Kafasıyla dışarıyı işaret etmişti.

Stajyer || Taekook Where stories live. Discover now