23.Bölüm-Dostluk Balosu-

Comenzar desde el principio
                                    

Salona girdiğimizde herkes bize bakıyordu. Daha doğrusu Pansy'e bakıyorlardı. Kızlar kıskanıp imrenerek, erkekler ise güzelliğine hayran kalarak onu izliyorlardı. Sinirden ellerimi sıkıyordum. Bütün bedenimin gerildiğini hissediyordum. Sanırım Pansy'de hissetmişti. Beni kolumdan çekiştirip boş bir masaya ilerlememi sağladı. Ben hala onu izleyen erkeklere öldürücü bakışlarımı fırlatıyordum. Pansy çenemden tutup kendine çevirdi, bana o muhteşem gülümsemesiyle bakıyordu.

"Senden başka kimsenin bakışı umurumda değil Ronald

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"Senden başka kimsenin bakışı umurumda değil Ronald. Sende kimseyi umursama." dediğinde gülümsedim. "Bana içecek bir şeyler getirir misin?" "Tabii ki." dedim ve içecek masasına ilerledim. İkimiz içinde kaymak birası alıp masaya döndüğümde sinirden kızarmıştım. Onu yalnız bırakmamalıydım. "Merhaba Weasley." "Merhaba Zabini." dediğimde itici bir şekilde gülümsedi. "Senin partnerinle olman gerekmiyor mu?" "Kız kardeşin kendine içecek bir şeyler almaya gitti, birazdan gelir." dediğinde daha da sinirlendim. Ginny'nin onun partneri olduğunu unutmuştum. "Kardeşimi üzme yoksa başına geleceklere karışmam." dedim ve Pansy'nin elini tutup piste çıkardım.

Tam o sırada slow bir şarkı çalmaya başladı. Elimi önünde sallayıp eğildim ve kafamı kaldırıp ona baktım. "Bu dansı bana lütfeder misiniz güzel bayan?" dediğimde gülümseyip elini elime bıraktı. "Tabii ki yakışıklı beyefendi." dediğinde onu elinden çekip kendime yaklaştırdım ve boşta kalan elimi beline yerleştirdim. O da diğer elini omuzuma koydu ve dans etmeye başladık. Hayatımın en güzel günüydü.

Pansy'nin Ağızından

Şu anda çok mutluyum. Onun kollarında olmak huzur verici. Kendimi bulutların üstündeymiş gibi hissediyordum.  Dans ederken ikimiz de sadece birbirimize bakıyorduk. O masmavi gözlerini benim yeşil gözlerimden bir an olsun ayırmıyordu. "Sana bir şey sormak istiyorum." dediğinde meraklanmıştım. "Evet?" "Zabini ile aranda bir şey var mı yada var mıydı? Çok yakınsınız." dediğinde güldüm. Beni kıskanması hoşuma gitmişti. "Aramızda arkadaşlığın dışında hiç bir şey yok, olmadı da." dediğimde nefesini dışarı verdiğini gördüm. Biz konuşurken müzik de bitmişti. Ondan ayrılıp masaya ilerlerken uzanıp elimi tuttu. Ona dönüp 'ne oldu' bakışımı attığımda "Sana göstermem gereken bir şey var. Benimle gelir misin?" diye sordu. "Ne göstereceksin?" diye sorduğumda muzipçe sırıtıp "Sürpriz." dedi ve tuttuğu elimden sürüklemeye başladı.

Büyük salondan çıkıp boş koridorlarda ilerlemeye başladık. Nihayet durduğumuzda karşımızda sadece boş bir duvar vardı. Sonra duvarda birkaç şekil oluşmaya başladı ve boş duvar bir kapıya dönüştü. Ron'a dönüp "Burası ihtiyaç odası mı?" dediğimde "Evet." dedi ve kapıyı açıp içeriye girmemi bekledi. İçeriye girdiğimde şaşırdım. Her yerde süsler ve renkli balonlar vardı. Odanın ortasında bir masa ve sandalyeler, masanın üzerinde de çeşit çeşit yiyecek vardı. Ron'a dönüp "Bu da ne?" dediğimde elimden tutup "Her şeyi söyleyeceğim." dedi ve beni bir sandalyeye oturtup karşıma geçti. Çok heyecanlı ve telaşlı görünüyordu. "İlk önce senden sözümü kesmemeni istiyorum." dediğinde iyice meraklanmıştım. Söylediklerini başımla onayladığımda gülümseyip konuşmaya başladı.

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora