Bölüm 48

3.2K 383 843
                                    


Cihan Mürtezaoğlu - Sen banasın

Yeni bölüm...

Burcu yıllar sonra hiç beklemediği bir anda sevdiği adamı karşısında görünce ne yapacağını bilememişti. Aykut Burcu'yu yok sayıp ''Yenge?" diyerek kapıdan girdi ve elindeki bavulları vestiyerin yanına bıraktıktan sonra koşar adım merdivenleri çıkıp bana sarıldı. İlk şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra sarılışına karşılık verdim.

"Hoş geldin... Neden haber vermedin geleceğini?"diyerek yarı sitemle gülümserken "E, o zaman sürpriz olmazdı,"dediğinde sesimizi duyan herkes yanımıza gelmiş, onlar da önce  şaşırmış sonrasında özlemle kucaklaşmıştı.

Küçük oğlunun gelişiyle evlatlarını bir arada görmenin sevincini yaşayan Mukaddes anne, bu defa sevinç gözyaşları döküyordu. Onlar salona girdiğinde kapıda bekleyen Burcu'nun yanına gittim. Açık kalan kapıyı kapattıktan sonra endişeyle seslendiğimde rüyadan uyanmış gibi kendine geldi.

"Leyla, uyanıkken rüya görebilir mi insan?"deyince gülümsedim.

"Sanırım az önce Aykut'u gördüm."

"Rüya değildi Burcu. Aykut'u gerçekten gördün."

Sözlerimin gerçekliğini kavradığında önce gülümsedi sonra Aykut'un onu görmezden geldiğini hatırlayıp yüzü asıldı. Portmantodan ceketini alıp giydiği sırada ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.

Ayakkabılarını giyerken "Nereye?" diye sorduğumda gözünden akan yaşlara aldırış etmeden"Özür dilerim Leyla, gitmeliyim,"dedi. İtirazlarım arasında kapıyı açıp gitti. Ben ise öylece bakakaldım arkasından.

Salona girdiğimde bütün aile Aykut'u görmenin sevinciyle arka arkaya sorularını soruyordu. Burcu'nun gelmediğini farkeden Ali, Burcu'yu sorunca bir an için ne diyeceğimi bilemedim.

"Acil bir işi çıktı, gitmesi gerekti."

Herkes yalan söylediğimi biliyordu. Aykut hiçbir şey olmamış gibi Umut ve Ömer'i kucağına aldığında tüm ilgi birinin dayısı, birinin amcası olduğu çocuklara yöneldi.

Hep beraber sofraya geçtiğimizde neşe içinde sohbet devam ediyordu. Aklım Burcu'daydı. Ne haldedir kim bilir? Aykut'un ona karşı tutumu canımı sıksa da, o da kendince haklıydı. Burcu'nun onu unutmadığı kesindi ama Aykut'un hal ve hareketleri şüpheliydi.

Mukaddes anne hiç istemese de ne zaman döneceğini sorduğunda Aykut, asıl sürprizini yapmıştı.

"Dönmeyeceğim anne, artık dizinin dibindeyim, bir yere gitmeye niyetim yok."

Bu habere hepimiz sevindik, özellikle de Mukaddes anne. Ali "İşimden memnunum diyordun."

"Öyle abi, işimi seviyorum. İstifa falan etmedim. Şirket İstanbul'dan sonra İzmir'de de bir şube açmaya karar verdi. Ben de buradaki şirkette çalışmak istediğimi söyledim."

Sibel abla "Çok güzel bir haber bu," dediğinde gülümsedi.

"Sizi ve memleketimi özledim. Beş yıl ayrı kalmak yetti. Ülkemin taşına toprağına değişmem hiç bir yeri."

Ali kardeşinin omzunu sıkıp"Kardeşim büyümüş de, biz göremedik,"dedi.

Aykut "Büyüdüm abi, koca adam oldum, daha da mı?"deyince hepimizi güldürdü.

"Annem şimdi bana bir kız bulur, bir de evlenirim, torunu da kucağına verdim mi?"

Mukaddes annenin gözleri parladı.

"Sahi mi dediklerin?"

Aykut, bize göz kırpıp annesine döndü.

"Kız bulma kısmı hariç, doğru."

ÇIKMAZ SOKAK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin