ÇIKMAZ SOKAK (Tamamlandı)

Bölüm 12

Emre Aydın- Model:Bir pazar kahvaltısı gibi

Dinlemenizi tavsiye ederim.

"Amcaaa!" diye bağırarak içeri dalan Aslı'nın sesiyle yataktan sıçrayarak uyandık. Günler süren koşuşturmanın ardından ilk defa uyuduğum rahat uykumdan basılmış gibi kalkmayı beklemiyordum.

"Günaydın amca, günaydın Leyla," diye neşeyle Ali'nin kucağına atlayan Aslı'ya ''Günaydın prenses," diye karşılık veren amca yeğene bakarken hala ayılabilmiş değildim.

Kızını tutmak için son bir hamleyle atıldığı halde tutamayıp odaya giren Sibel abla'nın "Kızım dur!" derken bizi görmesiyle küçük bir çığlık atıp arkasını dönmesi bir oldu.

"Aslı!" diye söylenirken sesi gerçekten gergindi. Ali hiçbir şey olmamış gibi Aslı'yla şakalaşmaya devam ediyordu. Her sabah rutin bir şekilde cereyan ediyormuş gibi görünen bu duruma gözlerimi kırpıştırarak baktığımda az önce Aslı odaya girdiğinde Ali ile sarmaş dolaş uyuyor olduğumuzu yeni yeni idrak ettim.

Sibel abla "Özür dilerim tutamadım. Her sabah olduğu gibi uyandırmak istedi. Aslı!.. Bu oda artık Leyla'nın da odası, kapı çalmadan pat diye giremezsin!"

Aslı neden bu şekilde davranması gerektiğini anlamaya çalışıyordu. Annesi arkasını dönmeden elini arkaya doğru uzatıp "Aslı!.. Kime diyorum, gel buraya! "dedi. Ali, Aslı'yı öpüp "Tamam yenge, sorun yok... Aslı annen doğru söylüyor. Tabi ki odamıza gelebilirsin ama önce kapıyı çalmalısın."dedi. Aslı'nın yüzü anında düştü.

"Özür dilerim amca, özür dilerim Leyla."

Aslı'nın elini öpüp "Asma yüzünü prenses,"dediğimde annesi dişlerinin arasından tısladı.

"Leyla değil, yenge, yenge!.." Aslı masum masum bana bakıp ne diyeceğime odaklanmış gibiydi.

"İstediğini söyleyebilirsin tatlım. Leyla, yenge, abla nasıl istersen."

İşaret parmağını dudaklarına götürüp biraz düşündükten sonra "Amcam anneme yenge diyor, sen de amcamla evlendiğine göre annem haklı, yenge demeliyim,"dedi. Bu sevimli mi sevimli akıl küpüne ne denilebilirdi ki?

Ali'yle beraber Aslı'nın yanaklarına birer öpücük kondurduktan sonra amcasının kucağından indi. İstemeye istemeye gözü arkada annesinin elinden tutup giderken Sibel abla hem tekrar tekrar özür diledi hem de yan yan hala arkası dönük bir şekilde odadan çıktı.

Anne kızın hallerine gülerken güne de güzel bir başlangıç yapmıştık aslında. Gece yatağın iki ucunda yattığımız halde sabah sarılmış vaziyette uyandığımız aklıma gelince aniden sustum. Susmamla Ali'nin gülmesi de kesildi. Konuşmadan gözlerimizle birbirimizi anlayıp ikimiz de aynı anda yataktan kalktık.

"Şeyy... Ben... Üstümü değiştireyim," hızla elbise dolabından kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Kısa sürede işimi bitirip çıktığımda yatağın kenarına oturmuş beni bekliyordu.

Dolaptan kıyafetlerini aldığı sırada "Ben çıkayım,"dedim. Başını olur dercesine salladı.

"Tamam, " aceleyle yatak örtüsünü düzeltip yanından ayrıldım.

Koşar adımlarla merdivenlerden indiğimde Mukaddes anne ve Deniz masayı hazırlıyor, Sibel abla, Aslı'nın ağzına zorla bir şeyler tıkıştırıp "Hadi kızım, okula geç kalacaksın,"diye sitem ediyordu. Aslı ağzındaki lokmayı yutmaya çalışırken annesi elindeki lokmayı ağzına koymak için hazır bekliyordu.

"Sibel, kalktılar mı kızım? Çok mu erken geldik?" Mukaddes anne beni görünce "Hah, gel kızım ben de uyandınız mı diye soruyordum. Ali de kalktı mı?"dedi.