20.Bölüm-Ağır Yaralı-

Comenzar desde el principio
                                    

''Onu tam olarak nerede ve nasıl buldunuz Bayan Lovegood?'' ''Hannah ile devriye geziyorduk Profesör. Zindanlara indiğimizde kan gördük. Hermione iksir sınıfının önünde, küçük bir kan göletinin içinde kıpırdamadan yatıyordu. Teni bembeyazdı. Onu kaldırıp revire getirdim.'' dediğimde başıyla onayladı. Hannah'a dönüp ''Siz odanıza gidebilirsiniz Bayan Abbout.'' Sonra bana döndü ''Bayan Lovegood, sizden Bayan Granger'a refakat etmenizi istiyorum.'' dediğinde başımla onayladım. Arkadaşım bu haldeyken onu zaten bırakmazdım.

*****

Pansy'nin Ağızından

Gryffindor masasında oturmuş kahvaltımı yaparken çok mutluydum. Diğer herkesin aksine ben balo partnerimden memnundum, çünkü kendisi sevdiğim çocuktu. Hermione'yi görünce ona teşekkür etmeliydim. Bu arada o neredeydi? ''Çocuklar Herm'i gördünüz mü?'' diye sorduğumda üçü de hayır anlamında kafalarını sağa sola sallamışlardı. Biz konuşurken yanımıza Hannah Abbout geldi. Bize üzgün bir yüzle bakıp konuşmaya başladı. ''Dün Hermione'yi yaralı bulduk. Durumu ağır.'' dediğinde dördümüzde ayağa fırlamıştık. ''Na-nasıl, nerede?'' diye sorduğumda bana döndü. ''Revire gitseniz iyi olur.'' dediğinde dördümüzde koşmaya başladık.

Büyük salondan çıktığım sırada biri kolumu tutmuştu. ''Ne oldu Pansy? Nereye gidiyorsunuz böyle?'' Ağlamalarım arasında ''So-soru sorma Draco. Ta-takip et.'' dedim ve koşmaya devam ettim. Revirden içeriye girdiğimde Ginny Harry'ye sarılmış ağlıyordu. İlerleyip yatağın ucuna gidince donup kaldım. Hermione'nin teni bembeyazdı ve her yerinde sargılar vardı. Onu bu halde görünce daha fazla ağlamaya başladım. ''Ona ne oldu Lovegood?'' Soruyu soran Draco'ya döndüğümde onun gözünü bile kırpmadan Hermione'ye baktığını gördüm.

''Dün gece devriye gezerken zindanlarda bulduk. Kanlar içinde yerde yatıyordu. Teni bembeyazdı ve zor nefes alıyordu. Arkasındaki duvar parçalanmıştı. Üstü başı toz ve moloz içindeydi. Onu revire taşıdım. Madam Pomfrey onu incelerken yanındaydım. Her yerinde derin kesikler ve büyük morluklar vardı. Ço-çok kötüydü çocuklar. A-acıdan i-inliyordu.'' dediğinde gidip ona sarıldım. Ben sarılınca ağlamaya başladı. Bende onunla birlikte ağladım. Anlattığı şeyler gözümün önüne geliyordu. Onu öyle hayal edince daha çok ağladım. İkimizde sakinleştiğimizde, sarılmayı bırakıp geri çekildim. Luna elinin tersiyle ıslak gözlerini sildi.

Bu sefer soru soran Harry'ydi. ''Ona ne oldu biliyor musun?'' ''Kimse bilmiyor Harry. Madam Pomfrey çok güçlü büyülere maruz kaldığını söyledi. Yani biri yada birileri ona saldırmış.'' dediğinde hemen Draco'ya baktım. O da bana bakıyordu. Hermione saldırıya uğramıştı. Bizim yüzümüzden, benim yüzümden saldırıya uğramıştı. Onunla arkadaş olduğum için ona saldırmışlardı. ''Benim yüzümden.'' dediğimde hepsi bana döndü. ''Benim yüzümden ona zarar verdiler. Onunla arkadaş olduğum için saldırıya uğradı.'' Ron yanıma gelip ''Hayır, senin yüzünden değil.'' deyip elini omuzuma koyduğunda hızla geri çekildim. ''Bana dokunma!'' diye bağırdığımda geri çekildi. ''Si-size de zarar gelmesine izin veremem. Üzgünüm.'' dedim ve koşarak revirden çıktım.

Bir yandan görüşümü engelleyen ıslak gözlerimi siliyor bir yandan da nereye  gittiğimi bilmeden koşuyordum. Sonunda durup etrafıma baktığımda ayaklarımın beni yine göl kenarına getirdiğini anladım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. O benim ilk kız arkadaşımdı ve arkadaş olduğumuz için saldırıya uğramıştı. İçimden Merlin'e yalvarmaya başladım. Arkadaşımın uyanması için yalvardım. Uyandığında yüzüme bakmayacaktı. Benimle konuşmayacaktı bile. Hak etmiyordum zaten. Tek istediğim uyanmasıydı. Beni affetse de affetmese de ondan özür dilemeliydim.

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora