26.bölüm

4.5K 240 8
                                    


Hepimiz arabaya binip yola çıktık. Melih önden gidiyordu. Ardından biz bizim arkamızdan da diğerleri geliyordu. Yolda yine Nili aramayı denedim ama hala kapalıydı.

Melih ani fren yapınca geldiğimizi anladım. Hepimiz arabadan indik. Melih hemen apartmana girdi. Peşi sıra bizde içeri girdik. En üst kata çıktığımız da Melih deli gibi kapıyı çalmaya başladı. Ama açan yoktu. Meriçle Melih kapıyı vurup açmaya çalıştılar.

3 deneme de kapı açıldı. Hemen içeri girip odaları aramaya başladık. Koridorun sonundaki odadan ses gelince oraya girdik. Nil yerde üstü yırtılmış bir şekilde üvey babasının altında çırpınıyordu.

Melih adamı alıp duvara çarptığı gibi onu yumruklamaya başladı. Ben hemen Nilin yanına koştum. Zangır zangır titriyordu. Hemen üstümdeki ceketi ona verdim. Ve ona sıkıca sarıldım.

Meriç "Bekle Melih. Dur bak kardeşim sen Nille Mirayı al eve gidin. Biz bunu depoya götürcez sende gelirsin.   " diye bağırarak sordu. Ama Melih adamı bırakmıyordu. En son karnına bir tekme geçirip Nilin yanına koştu.

Ilk elini yüzünde gezdirdi.  Ağlamaklı bir sesle "sana dokunmadı dimi. Sana bir şey yapmadığını söyle.  Söyle yoksa bu adamı şimdi burada öldüreceğim  " deyince Nil bir anda kendine gelip " Hayır Melih .... O bana dokunmadı. Tam zamanında geldiniz  " deyip ağlayınca Melih ona sıkıca sarıldı.

Ardından Melih Nili kucağına alıp dışarı çıktı. Serefsiz adama yaklaşıp ilk yüzüne ardından da karnına sert bir tekme geçirip Meriçe döndüm. "Dikkatli olun ve bu pisliği Nilin hayatından çıkarın lütfen" deyip ona sıkıca sarılarak dışarı çıktım.

Melih Nili kendi arabasına koydu. Yanlarına gittiğim de beraber arabaya bindik. Bize gideceğimizi sanıyordum ama Melih kendi evlerine sürdü.

"Melih Nil bizde kalsaydı. Şimdi senin annen baban var. Nil rahat etmez"  diye sordum. "Mira sana söylemeyi unuttum annemle babam artık burada değiller. Yani 1 gün önce Antalyaya taşınmaya karar verdiler. O yüzden bugün Nilin yanında olmalıyım " dedi.

Anlayışla başımı sallayıp Nile baktım. Ama canım benim uyumuş. Bende başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Melih bir süre sonra geldiğimizi söyledi. Melihle ikimiz indik . Melih gelip Nili kucağına alıp eve girdik.

Iki katlı büyük evlerinde üst kata çıktık. Melih Nili yavaşça yatağa yatırdı. Ardından başından öpüp dışarı çıktık. Salona geçip oturduk. Ama ikimizden de ses çıkmıyordu.

"Biliyor musun Mira Nili o halde görünce dünya başıma yıkıldı. O an Nilin benim hayatımdaki yeri tam oturdu. Galiba ben onsuz yapamam. O benim canım ve artık onu herşeyden koruyacağım "dedi kararlılıkla. Ona kocaman gülümseyip sıkıca sarıldım. Oda bana sarılarak "Iyi ki varsın Mira . Iyi ki Nille sen ve diğer çocuklar var " deyince ondan ayrılıp "iyi ki sende varsın yakışıklı bey "deyip saçlarını karıştırdım.

O sırada kapı çaldı. Melih açmaya gitti . Meriçler gelmişti.  Melih sinirle "Neden beni beklemediniz o şerefsizi öldüreceğim  " deyip bağırdı.  Aras"Melih bak kardeşim biz adamı hallettik ve bir daha Nilin hayatına giremeyecek.  " deyip onu sakinleştirmeye çalıştı. Melih sinirle ortada dolaşmaya başladı.

Meriç karşısına geçip "Beni dinle Melih sana bunu sadece bir defa anlatacağım. Adamı aldık bütün kemikleri kırılana kadar dövdük. Ve onu issız bir yere attık. Artık kim bulursa ya da bulmazsa. Ama sen eğer ki o sinirle gelseydin Nil şimdi burada yanlız olacaktı. Şimdi git kadının yanına ve ona sahip çık bizde gidiyoruz  " deyip omuzlarına vurup onu yukarı yönlendirdi.

Melih zorda olsa yukarı çıktı. Bizde evden çıkıp evlere dağıldık. Eve geldiğimiz de yorgunluktan ölüyordum. Meriçle yukarı çıktık. O odasına gidecekken ellerinden tutup odama götürdüm. Bugün beraber yatalım Meriç deyip yatağa girdik.

Yatakta ona sıkıca sarıldım. "Mira Nile olanlar aklıma geldikçe deliyorum."  deyince ona bakıp " Tamam gecti artık Nil Melihin güvenli kollarında    " deyip  gülümsedim. 

Meriç bana yaklaştı " Seni deliler gibi seviyorum Mira " deyip dudaklarıma sıcacık bir öpücük kondurdu. Ondan ayrıldığım da kocaman gülümseyip "Seni deliler gibi seviyorum Meriç " deyip bu sefer ben onu öptüm.

Birbirimizden ayrıldığımız da Meriç haylazca gülümseyip "Az kaldı Mira tamamıyla birbirimize ait olmamıza   " deyip kollarını belime sıkıca bağladı. Onun bu söylediğiyle kalbim dört nala koşarken kafamı onun omuz  girintisine koydum.



















ERKEK FATMA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now