ERKEK FATMA (TAMAMLANDI)

17.bölüm

Gelen ambulansla hemen hastaneye doğru gitmeye başladık. Hastaneye girince hemen doktorlar etrafımızı sardı.

Onu ameliyata aldılar hemen. Ameliyathane kapısı kapanınca yere çöküp ağlamaya başladım. 

" Allah'ım ne olur Meriçe bir şey olmasın  " diye dua etmeye başladım.  Ellerimi saçlarıma daldırıp çekmeye başladım. Belki o zaman tüm bu düşüncelerim, yaşadıklarımı unuturum.

"Mira " diye biri seslenince Meriçin sesine çok benziyordu.  Ama gelen Melih ile Nil idi. Melih hemen yanımda oturup bana sıkıca sarıldı. "Tamam  canım hiç bir şey olmayacak Meriçe bilmiyor musun sen onu   " deyince daha çok ağladım.

Canla Emre de ayakta volta atıyorlardı. Sonra  yanıma gelip " Mira adamları gördüm mü  " deyince başımı salladım.

"Biz arabadaydık bir anda saldırdılar    " dedim ağlamaklı. Ikisi tamam deyip çıkışa doğru gittiler.

"Kac saat oldu hala çıkmadılar kesin kötü bir şey olacak" diye söylendim.  Melih omuzlarımdan tutup beni hafif sarsarak " Kendine gel Mira ne diyorsun sen ,Meriç kedine gelecek   " dedi sinirle.

O anda ameliyathane kapısı açıldı. Yaşlı bir doktor çıkıp maskesini indirip bize bakarak " Sizler Meriç Şahsuvarın yakınları mısınız   " deyince hemen evet dedik.

"Hasta bize geldiğinde bilinci kapalıydı ve vurulduğu yer çok kritik idi ama çok güçlü bir iradesi de olduğu için umuyoruz ki en kısa zaman da uyanır   " deyince bir anda yaşlı doktora sarıldım.

Bir anda yüzüme tonton dede gibi gelmişti. Ondan çekildiğim  de bana gülümseyip " Sevgilisi misin " deyince hemen "  Yani şey...." dedim.
"Belki seni bir daha görmek için bu kadar direndi"  deyip omzuma vurup gitti.

Doktorun bu dedigiyle daha çok mutlu olup Melih ile Nile sıkıca sarıldım. Kapı da Meriçin gelmesini bekledik. Kapı açılınca geriye çıkıp Meriçin sedye de baygındı. Onu yoğun bakıma aldılar. Hemşireye ama durumu iyi olacak dediniz  dediğimde önlem amaçlı deyip güven verici şekilde gülümsedi.

O günden sonra üç  gün geçmişti ve Meriçi normal odaya aldılar. Normal odasında 5. Günündeyken içeri girmeme izin verdiler. Yanına oturup saçlarını okşamaya başladım.

Yüzü o kadar masumdu ki . Yavaşça ellerini ellerimin arasına aldım. Elinin içerisinde yavaşça daireler çizmeye başladım.  Bir anda parmağı oynadı. Sonra yavaşça gözlerini açtı ve bana baktı.

Ama ben çoktan şokla hemşireyi çağırmaya gitmiştim. Doktorla hemşire gelip kontrolleri yaptılar.  O tonton doktor " Tamamdır artık hasta tamamiyle hayat fonksiyonları kendi çabasıyla yapıyor. Makineye bağlı olmayacak  " deyince " Yani ne zaman çıkabiliriz" diye sordum aceleyle.

"Bir hafta daha kalıp kontrolleri yapıp sizleri göndeririz "deyip odadan çıktı. Hemen Meriçin yanına gittim. Gözleriyle beni izliyordu. Yanına oturduğumda ellerimi tuttu.

"Çok korktun mu" diye sorunca yine o saatler aklıma geldi ve hemen "Ben sen duştan sonra saçın ıslak diye hasta olmandan korktum ve sen bana korktun mu diye soruyorsun   " dedim.

" Her neyse ağrın var mı  " diye sordum. Kalbini göstererek burası deyince ona bakıp kocaman gülümsedim. "Ne yapabilirim orası için " diye sordum. "Yanıma gelebilirsin "dediğinde ona şaşkınca baktım.

"Ama yaraların  " dedin ama o kolumdan çekip yatağa yatırdı. " Sen uzak oldukça o yaralarım daha çok ağrıyor   " deyip bu sefer o başını göğsüme yasladı. Bir süre öyle kaldık.

"Meriç şuan o kadar mutluyum ki , böyle deliler gibi dans etmek istiyorum" dedim sevinçle. Bir yandan saçlarını okşuyordum . Ama Meriç tepki vermedi sonra aldığı düzenli nefeslerle yattığını anladım.  Bu huzurla bende gözlerimi kapattım.

5 gün sonra Meriç artık yürüyebiliyordu.  Ikimiz de çatı katına çıkıp orada yürümeye başladık.

"Mira sana bir şey soracağım " deyince ona döndüm. Bana bakıp " Mira baban evlilik kararından sonra çok düşündüm. Eminim sende düşünmüşsündür . Ve bu olay olduktan sonra hayatın ne kadar da kısa olduğunu anlamış olduk.    " dedi. " Mira evlenelim hayat güzel, biz güzeliz yani kabul edersen biz olacağız.... "

" Meriç ben de bu olaydan sonra hoc bir zamanı boşuna gitmesini istemiyorum " dedim gülerek.  Yani deyince Meriç "  Iıımm sanırsam evet diyeceğim galiba   " dediğimde Meriç kollarını belime sarıp beni döndürmeye başladı.

Başımı ellerinin arasına alarak "hiç pişman olmayacaskin hep mutlu olacağız "deyip yavaşça yaklaşıp nazikçe beni öpmeye başladı....