Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)

10.Bölüm-Arkadaşlık Anlaşması-

Bu sefer ben şok geçiriyordum. Söylediklerimde bu kadar gülünecek ne vardı ki? Kahkahasını bastırdığında ''Demek bunun içindi.'' dedi ve tekrar gülmeye başladı. Meraklanmaya başlamıştım. ''Neden bu kadar güldüğünü bana da açıklar mısın?'' diye sorduğumda gülmeyi bırakıp bana bakmaya başladı. ''Ron okula geldiğinden beri çok durgun. Ne yemek yiyor ne de bizimle konuşuyor. Hatta o çok sevdiği tatlılarına bile dokunmuyor. Demek bunun içinmiş. Senden hoşlandığı için.'' dediğinde afallamıştım. Benden hoşlandığı için mi artık yemek yemiyordu. Hatta tatlı bile. Bu sefer bende gülmeye başlamıştım. İkimizin gülmesinde rahatsız olan birkaç çift dükkandan çıkmıştı.

Sonunda ikimizde gülmeyi kestiğimizde Hermione konuşmaya başladı. ''Artık kalkmamız gerekiyor Pansy.'' ''Daha ben soru sormadım ama.'' dediğimde sırıtıyordu. ''Akşam yemeğinden sonra başkanlar odasına gelirsin. Hem daha kostümümü almadım. Ellerin boş olduğuna göre sende almadın. Hadi kostümleri alıp şatoya dönelim.''dedi ve hemen kalkıp hesabı ödedi. Sonra çay evinden çıkıp kostüm dükkanına girdik. İkimizin bu yakınlığını gören herkes basilisk görmüş gibi taş kesilip bizi izliyordu. Kostümlerimizi alıp şatoya  ilerlemeye başladık. Sanırım gerçekten bir kız arkadaşa ihtiyacım varmış.

Hermione'nin Ağızından

Büyük salonda oturmuş Harry ve Ron'un gelmesini bekliyordum. Hala inanamıyorum. Ron senelerdir nefret ettiği Slytherin binasından bir kızdan hoşlanıyordu. Ve Pansy. O da senelerdir 'kanı bozuk'  diye alay ettiği çocuktan hoşlanıyordu. Sanırım kalbin kimi seçeceği belli olmuyor. ''Merhaba Hermione.'' diyen Neville'in sesiyele düşüncelerimden sıyrıldım. ''Merhaba Neville'' ''Şey-ııı-ben sana birşey sorucaktım aslında.'' dediğinde meraklanmıştım. Başımla devam etmesini işaret ettiğimde birazkızardığın fark ettim. ''Lu-Luna'nın ba-balo eşi var mı? Ya-yani biriyle gi-gidiyor mu?'' diye kekelediğinde gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Kendime hakim olarak gülmemeyi başardığımda sorusunu cevapladım. ''Bildiğim kadarıyla yok Neville.'' dediğimde öyle bir gülümsüyordu ki gören birinci sınıf merlin nişanı kazandığını sanırdı. ''Sağol Hermione, teşekkürler.'' dedi ve masadan kalktı.

O kalktıktan sonra Harry ve Ron geldi. ''Seni Hogsmeade'de göremedik Herm, neredeydin?'' ''Bir arkadaşımla buluştum Harry, üzgünüm.'' Biz konuşurken Ron yine tabağındakileri parçalıyordu. Ona dönüp ''Senin gein nasıl geçti Ronald?'' dediğmde sadece ona sorduğum için şaşırmış görünüyordu. ''Eh işte.'' dedi ve tabağına geri döndü. ''Benim gitmem lazım, yarı görüşürüz.'' deyip ayağa kalktığımda Harry hemen ''Daha yeni geldik Herm, hemen gitme.'' demişti. ''Üzgünüm Harry,işlerim var. Sonra görüşürüz.'' dedim. Slytherin masasına dönüp Pansy'e kafamla kapıyı işaret edip büyük salondan çıktım. Arkamdan gelen Pansy ''Daha tatlımı yemedim.'' diye söylenince hemen ona döndüm. ''Sorularının cevaplarını öğrenmek istemiyorsan büyük salona gidip tatlını yiyebilirsin.'' dediğimde ''Tamam tamam geliyorum.'' ded ve birlikte güney koridoruna girdik.

Şövalyeye ''Kahve.'' deyip içeri girdiğimizde Pansy büyümüş gözlerle etrafı inceliyordu. Bana dönüp ''Muhteşem.'' dediğinde gülmeye başladım. ''Hadi odama geçelim.'' ''Neden? Burada da oturabiliriz.'' ''Dra-Malfoy'un gelip bizi dinlemesini istemiyorum.'' dedim ve elinden tutup merdivenleri çıkarmaya başladım. Odama girince yine gözleri büyümüştü. ''Ne düşünüyorsun?'' diye sorduğumda bana dönüp ''Fazla kırmızı olduğunu.'' dediğinde bu sefer kahkah atıyordum. Beni takmayıp yatağımın ayak ucuna oturduğunda susup bende yatağın baş kısmına oturdun ve ona döndüm. ''Ne merak ediyorsun?'' dediğimde ne soracağını düşünür gibi öylece duruyordu. Sonra bana bakıp konuşmaya başladı.

''Anlaşmayı unutma, her soruyu dürüstce cevaplıyacaksın.'' Başımla onayladığımda devam etti. ''Dördüncü sınıfta bir dedikodu duydum ve doğru olup olmadığını merak ediyorum. Potter ve sen çıktınız mı?'' ''Tabiki de çıkmadık, o benim kardeşim gibi. Kim uyduruyor bunları?'' ''Sakin ol, sadecebir dedikodu.'' dediğinde biraz sakinleştim. ''Peki hiç birinden hoşlandın mı?'' Bu soruyu beklemiyordum ve şu anda kıpkırmızı olduğumdan emindim. ''Şey-ben-evet birinden hoşlandım.'' ''Kim?'' ''Söylemek istemi....'' ''Anlaşmayı unutma Hermione.'' dediğinde sıkıntıyla iç çektim. ''Malfoy.'' ''NE?'' Bu sefer o bağırıyordu ben onu susturmaya çalışıyordum. ''Kes sesini Pansy, gelmiş olabilir ve beni duymasını istemiyorum.'' ''Tamam tamam. Peki ne zaman hoşlanmaya başladın.'' ''Anlaşmayı bozamaz mıyız?''diye sorduğumda ''Caymak yok, beni zorla konuşturdun. Sıra sende.''dedi. Maalesef haklıydı. ''Birinci sınıfta. Trenden inip ilk gördüğümde.'' dediğmde ''Çok tatlı.'' dedi. ''Hiçte tatlı değil. Özellikle ilk hoşlandığın çocuğun sana 'bulanık' demesi.'' deiğimde üzülmüş görünüyordu.

''Şey-ben-bende sana öyle seslenmiştim. Özür dilerim.''dedi. ''Önemli değil, artık arkadaşız.'' dediğimde sırıtarak bana bakıyordu. ''Peki seni banyoda kurtardığında ne hissettin?'' ''Hayatımı kurtardığı için minnettardım ve uyandığımda başucumda onu görünce mutlu olmuştum.'' ''Kimseye göstermese de Draco aslında çok duygusal biri.'' deediğinde şaşırmıştım. ''Sakın bunları sana anlattığımı ona söyleme, yoksa benimle konuşmaz.'' dediğinde ikimizde gülmeye başlamıştık. Gece boyunca ikimizde birbirimize soru sorduk,güldük ve sohbet ettik. Bayağadır kimseyle bu kadar eğlenmemiştim. Onun da sabahki halinden eser yoktu. Saatime baktığımda yasak saate az kaldığını fark ettim ve Pansy'i ortak salonuna gönderdim. Sanırım ikimizde iyi arkadaşlar olmaya başlamıştık.

*Bir günde iki bölüm.

Düşünün artık ne kadar sıkılıyorum.

Hiç biriniz de bana mesaj atmıyor ya da soru sormuyor.

Yazarınızı çok boşluyorsunuz. :) :) :) :) :)

Neyse umarım bu bölümü seversiniz.

Yorum atıp beğenmeyi unutmayın.

Keyifli okumalar.*