DENIZ'IN RÜZGARI

-32-

Görüşlerinizi paylaşmayı unutmayınız. ❤️

İçeri giren Doktor göz ucu ile Rüzgar'a baktı ve sıkıntılı bir şekilde iç çekip, karşısına oturdu. "İlacınızı almadınız mı?" diye sorduğunda, Rüzgar ağrıdan gözlerini sıkıp, "İlacı kullanmaya başladığım güne lanet olsun! Beni bambaşka biri yaptı!" dediğinde,  Doktor "Çıkarın üstünüzü," dedi ve ellerine eldivenini taktıktan sonra, "Cihaz nerede?" diye sordu.
Rüzgar yan odadan ultrason cihazını Doktorun yanına sürüp, sinirli bir şekilde "Beni iyileştireceksin." dedi.

Doktor jeli cihaza sürerken, "Bu böyle ne kadar devam edecek? Yaptığımız kontrole bir bakın. Sizin hastaneye yazmanız gerekiyor Rüzgar Bey," dedi ve cihazı Rüzgar'ın kalbinin üstünde gezdirmeye başladı.
Doktor düğmelere birkaç kez bastıktan sonra, "Tahmin etmiştim.." dedi ve cihazı göğüs kafesine biraz daha sert bastırdı.
"Doktor, anlat ne oluyor? "diye sorduğunda, aldığı cevap kendisini mutlu etmemişti.

"Bir an önce ameliyat olmazsanız, sizi kurtaramayız Rüzgar Bey. Şaka yapmıyorum, durumunuz ciddiyetini koruyor." dedi ve çantasından bir iğne çıkarıp, Rüzgar'a damar yolu ile vurdu.

"Ailemi üzemem.. " dedi terleyerek ve eli ile alnından akan ter damlalarını sildi." Asıl siz böyle devam ederseniz, onları üzeceksiniz. Rüzgar Bey, acilen Ameliyat olmazsanız öleceksiniz, başka bir dilde mi konuşuyorum ben?"

"Doktor yeter artık! Tamam olacağım, ama Türkiye'de değil. İş seyahatine çıkıyorum deyip, yurt dışında kimsenin bilmediği bir yerde ameliyat olacağım."

"Rüzgar Bey, bakın bu çok riskli bir ameliyat. Sağ çıkamayabilirsiniz.  Ailenize.. "

"Doktor, sabrım tükeniyor. Ne diyorsam onu yap!"

"Almanya'da çok iyi bir kalp cerrahı tanıyorum. Adı Dr. Kurt Schmidt. Onunla bir görüşeyim ben, ardından size haber veririm. "

***

Çınar ile Hayri Usta'nın yanına gider gitmez, ikimiz sıcak bir şekilde karşılandık. Masaya oturur oturmaz hemen tatlılarını sipariş verdik ve muhabbet etmeye başladık. Çınar'ın yüzünde garip, stresli bir ifade vardı. 
" Çınar, bir sorun mu var? " diye sorduğumda, masada bulunan elimi tutup," Bak Deniz, arkadaşın olarak sana birkaç şey söylemek istiyorum. " dedi ve derin bir nefes aldıktan sonra," Benimle her konuda rahatlıkla konuşabilirsin, sana dert ortağı da olurum. " diye ekledikten sonra, tatlılarımız da geldi. Yavaşça elimi Çınar'ın elinden çektim ve Hayri Usta" ya teşekkür ettim. 

"Seni dinliyorum Çınar. " dedikten sonra, gözlerimin içine bakarak," Benimle açık açık konuşmanı istiyorum olur mu? Bak benden sır çıkmaz.. "

"Çınar, artık konuya gelir misin? Gerçekten endişelenmeye başlıyorum."

"Tamam, kısa keseceğim. " dedi ve gözlerimin içine bakıp," Rüzgar ile aranda bir şey mi oldu ? " diye sordu.

Kendimi adeta öğretmeninin sorduğu soruya cevap veremeyen bir öğrenci gibi hissetmiştim." Susuyorsun.. Lütfen susma Deniz. " dediğinde, " Aramızda ne olabilir ki?" diye sordum  ve bakışlarımı yere doğru yönelttim.
Çınar parmak uçları ile çenemi yukarı kaldırdı ve "İnkar etme güzellik, olmuş işte. Rüzgar'da da büyük  bir değişim fark ettim. Siz Almanya'dan döndükten sonra herkese farklı davranmaya başladı. Sinirini adeta kime kusacağını bilmez hale geldi. Ve bu sabah onu senin evinden çıkarken gördüm."  dediğinde "Derin'e sen söyledin dimi? Onunla beraber Almanya'da olduğumu senden öğrendi." dediğimde başını onaylarcasına sallayarak "Ben yalan söylemeden itiraf ediyorum Deniz. Ben hâlâ o kadına duygular besliyorum. Kuzenimin onu her gece kullandığını bile bile.."  dediğinde, kulaklarımı kapatarak, "Yeter." dedim.
Çınar ellerimi kulaklarımdan çekerek, "Deniz, sadece yardımcı olmak istiyorum." dediğinde, "Bak Çınar, ondan hoşlandım kabul ediyorum, Almanya'da evet, birkaç sinir bozucu olay yaşadık lakin geçti gitti. Bu sabaha gelirsek; Doğum gününe gittiğimi biliyorsun. Rüzgar'da oradaydı ve alkol kullandığım için gece beni arabayla eve bıraktı. Çantamı arabasında unuttuğum için sabah tekrardan içeri.. "